GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:08.11.2017

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlarım. 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 14'üncü maddesi üzerinde MHP Grubu adına konuşacağım.

Biliyorsunuz pazartesi günü Standard and Poor's "Kırılgan 5'li" tanımını değiştirdi. Burada ben aslında bu konuyla ilgili bir değerlendirme yapmak istiyorum. Dünya küreselleşiyor. Yani daha doğrusu -zaten aynı anlama geliyor da- alışverişin çok arttığı bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla uluslararası kuruluşlar da ülkelere ilişkin değerlendirmeler yapıyor sürekli. Bunların verilere dayalı değerlendirmeler olması elbette gerekir ve bu çerçevede olduğunu biliyoruz. Zaman zaman bunların objektif olup olmadığı konusu tartışma konusu olmuştur. Bu itirazlar, teknik itiraz da olmuştur ancak piyasaların bu değerlendirmelere önemli ölçüde itibar ettiğini elbette hepimiz biliyoruz.

Burada, tabii, şu dürüstlüğü yapmamız lazım: Bu uluslararası kuruluşlar bizimle ilgili iyi şeyler söylediği zaman bunlarla övünüp, hoşumuza gitmeyen işleri söylediği zaman da "Bunlar ön yargılıdır." diye değerlendirme yapmanın aslında ülkemize bir faydası yok.

Şimdi, bu "Kırılgan 5'li" tanımı 2013 yılında Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankasının parasal sıkılaştırmaya başlamasından sonra 2013 yılı Ağustos ayında Morgan Stanley tarafından ilk olarak yapıldı. Geçen hafta da benim buna ilişkin bir değerlendirmem olmuştu, 2 Kasım tarihinde bir kısım "tweet"lerim olmuştu. Burada, biz de, 7 göstergesi açısından baktığımızda Türkiye'nin -özellikle bunlar borç yapısı, cari açığa ilişkin yani finansman ihtiyacına ilişkin göstergelerdi- aslında bu Kırılgan 5'li içerisinde negatif şekilde ayrıştığının tespitini yapmıştık. Yani 7 göstergenin 4'ünde Türkiye, 5 ülke içerisinde -ki bu ülkeler Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye- en kötü ülke, sonuncu yani, 3 göstergede de sondan 2'nci.

Şimdi, bu pazartesi günü yeni Kırılgan 5'li tanımında -maalesef, üzülerek ifade etmek gerekir ki- bizim dışımızdaki ülkelerin tamamı Kırılgan 5'li olmaktan çıkartılıyor, çıkıyor, sadece biz kalıyoruz, onun yanı sıra başka ülkeler ekleniyor. Oraya Arjantin, Katar, Mısır, Pakistan ekleniyor.

Şimdi, aslında, iki Kırılgan 5'li tanımını birbiriyle mukayese ettiğimizde -bununla ilgili bugün güzel bir çalışma da çıktı, Merkez Bankasından Zafer Yükseler Bey'in kısa bir notu var ancak güzel ve değerli bir çalışma- belli tutarsızlıklar olduğunu da görüyoruz. Fakat tutarsızlık olmakla birlikte yine kırılganlık göstergeleri açısından baktığımızda, bu yeni 5'li içerisinde durumumuzun iyi olmadığını, maalesef, ifade etmem gerekiyor.

Şimdi, bu göstergeler açısından baktığımızda... Aslında bu 2002 konusunu söylemeyecektim ama, Sayın Bakan, şimdi hiç ilgisi yokken bana göre bir 2002 göndermesi yaptı. O zaman birkaç 2002 göndermesi de biz yapalım, Sayın Bakan, müsaadenizle. Fakat bunun Türkiye'ye bir faydası yok, onu söyleyeyim. Yani sizin yaptığınız değerlendirmenin de bir faydası yok, şu anda benim söyleyeceğimin de bir faydası yok çünkü hakikaten ekonomi kırılgan ve bu kırılganlığın giderilmesi için tedbir almak gerekiyor. Varsayalım ki 2002'ye göre iyisiniz, yani ama bugün eğer bizim ülkemizde sürekli... 13,62 bugün faiz, kur her gün en ufuk bir şeyde tedirginleşiyor ve yukarı doğru gidiyor, firmaların pozisyon açığı 211 milyar dolar, 400 milyar doların üzerinde uluslararası yatırım pozisyonumuzda bir açıklık var, 130 milyar dolardan alınan dış borç stoku 432 milyar dolara getirilmiş. Şimdi, böyle bir ülkede 2002'ye göre... Bana göre iyi değil -kırılganlık göstergeleri açısından- onu ben geçen haftaki "tweet"imde de söyledim, Türkiye 2002'den daha kötü durumda ama bunun bir faydası yok. Bakın, bu değerlendirmeleri lütfen yapmayalım. Şimdi, yeni göstergeler açısından baktığımızda -bunların detaylarını buradan söylemeye imkân yok ama isteyenler benim sosyal medyadaki hesabıma bakabilirler- birçok göstergede 2002'ye göre Türkiye daha kötü. Bırakın Kırılgan 5'li içerisinde en sonuncu olduğunu, kendimizi mukayese ettiğimizde 2002'ye göre daha kötüyüz.

Şimdi, tutarsız ve nesnel olmadığını ben de dün attığım "tweet"lerle söyledim, bu yeni "Kırılgan 5'li" tanımının. Ancak, burada da, bakın tekrar ikaz ediyorum, bu ülkeler içerisinde de yine durumumuz iyi değil. Onun için ne yapmamız lazım? Hep söylediğimiz şey şu: Yani bakın, gelin reform yapalım birçok alanda, ekonomiyi konuştuğumuz için ekonomiye ilişkin konuları söylüyorum. Vergiyle ilgili reform ihtiyacımız var, harcamalarla ilgili reform ihtiyacımız var, iş gücü piyasasıyla ilgili reform ihtiyacımız var. Üretimle ilgili, teknoloji yapısıyla ilgili üretimin ve ihracatın ciddi reform ihtiyaçları var. Bunların üzerine eğilmemiz lazım. Bunları yapmadığımız sürece Türkiye bu kırılganlıktan kurtulamayacaktır. Bakın, kurun her artışı -211 milyar dolar- finansman açığı olan firmalar üzerine ciddi yük getiriyor. Gelecek, bu bizim kambiyo zararları nedeniyle kurumlar vergimizi de vuracak, hane halkına ciddi sıkıntılar getirecek. O yüzden reform ihtiyacı vardır, hep beraber reform yapalım. Milliyetçi Hareket Partisi olarak getirilen her reform teklifini desteklemeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.