GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:08.11.2017

LEZGİN BOTAN (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ben de Nebi Hocama Yüce Rabb'imden rahmetler diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum, kendisini sevgiyle yâd edeceğimizi belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Genel Kurulu selamlarken yine bir torba yasa karmaşasıyla karşı karşıyayız. AKP'nin büyük bir kurnazlıkla sürekli yaptığı aynı şeylerle karşı karşıyayız. Torba yasalar âdeta bir çorba yasa gibi; her alandan yasalar bir torbaya doldurulur, alakalı alakasız bir sürü konuda yasalar bir araya getirilir ve buraya bir şekilde kendi salt çoğunluğuna dayanarak önümüze koymaya çalışılır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu şans oyunları, gerçekten, artık neredeyse bir afyon etkisi yaratacak şekilde gençler üzerinde bir etki yaratıyor. Gençlerimize hayat satacağınıza, umut tacirliği yapacağınıza, gelin, gençleri nitelikli bir şekilde eğitelim, istihdama dayalı bir eğitim geliştirelim ve gençlerimize iş, aş olanaklarını, imkânlarını yaratalım.

Şimdi, bu şans oyunları artık neredeyse bu bütçenin ve savaş bütçesinin vazgeçilmez bel kemiği veya vazgeçilmez ana kalemlerinden biri hâline gelmiş. Şans oyunları aslında bir nevi umut tacirliğidir. Gençlerimizin, onların hayallerini aslında çalmanın bir yoludur, bir yöntemidir. İşsizliğe itilmiş, kısa yoldan zengin olma hayalleriyle, kısa yoldan, çalışmadan, emek vermeden sınıf atlatma ve bir yerlere gelme aşkıyla yanıp tutuşan gençler, bir süre sonra ciddi hayal kırıklıklarıyla ne yaptıklarını bilemez durumda ve büyük bir çaresizliğin pençesinde çırpınıp durmaktadırlar. Dolayısıyla bu yasanın derhâl geri çekilmesi lazım ve yeniden komisyonda detaylı bir şekilde tartışılmasıyla birlikte...

AKP Hükûmetinin yine bir savaş bütçesiyle karşı karşıyayız ve bu savaş bütçesiyle vergiyi yine yoksul insanlarımızın sırtına yüklüyoruz. Savaşın en büyük, en ağır yükünü çeken halkımızı, bu toplumu içeride ve dışarıda dayatılan çatışmanın, derinleştirilen çatışmanın manevi olarak, ahlaki olarak, sosyal olarak, siyasal olarak, ekonomik olarak, kültürel olarak çökertmiş olması, sürekli bir toplumsal çöküşle karşı karşıya getirmesi yetmemiş gibi, bir de -savaşın- vergileri artırarak bu vergi yükünü halkımızın, yoksul insanlarımızın sırtına yüklüyoruz.

Değerli arkadaşlar, siz elinizi kaldırırken, bu yasayı onaylarken emekçileri, işçileri, asgari ücretlileri, gençleri, ev kadınlarını aklınızdan çıkarmayın, çocukları, çocuklarına mama götüremeyen insanları aklınızdan çıkarmayın. Bir eliniz vicdanınızda olsun, sonra diğer elinizi kaldırıp kaldırmayacağınıza karar verin.

Diğer bir konu değerli arkadaşlar, 25'inci, 24'üncü Dönemde burada "kürdistan" ismi büyük harflerle Türk Dil Kurumunun kurallarına göre yazılırdı. Ben filoloji mezunuyum değerli arkadaşlar. Bu konuda 1626 sıra sayılı bir önerge vermiştim. Sayın İsmail Kahraman'ın bana verdiği cevap akıllara ziyan bir cevaptır: "Kürdistan" diye bir şey yokmuş.

E, size soruyorum: AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da mütemadiyen söyledi, Sultan Sencer'den bugüne kadar bu isim var. Kürtler de bir ulustur, dilleri Kürtçedir, üzerinde yaşadıkları toprak kürdistandır. Kürdistan, bir ülkenin ismidir; tıpkı Türkmenistan, tıpkı Doğu Türkmenistan, Doğu Türkistan gibi bir isimdir. Yani, Türkiye'nin sınırları içerisinde var veya yok. Kuzey Irak'ta federal Kürdistan bölgesi'yle ticaret yapıyorsunuz, resmî evraklarınız var. Yani, 25'inci Dönemde var olan bu "kürdistan" ismi şimdi niye küçük harflerle...

Veya stenograflara kim yetkiyi veriyor, kim bu talimatı verdi? Bir özel ismi bozmanın... Türkçe dil kurallarını bozuyorsun, kendi diline, Türkçeye ihanet ediyorsun. Her şeye hani "Büyükşehirlere, şu şehre, doğaya, şuraya, buraya ihanet ettik." diyorsunuz ya, Türkçeye de ihanet ediyorsunuz. Türkçe'nin dil kuralları mevcuttur. Kürdistan bir coğrafya ismidir ve olması gereken dil kurallarına göre yazılması gerekiyor.

Bu vesileyle, ben tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlarken "kürdistan" isminin Türkçe dil kurallarına göre düzgün yazılmasını ve bu torba yasayı da oylarken tekrar ellerinizi vicdanınıza koyarak, gençleri, işsizleri düşünerek, emekçileri düşünerek ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LEZGİN BOTAN (Devamla) - ...salt içeride ve dışarıda savaş politikalarının değirmenine su taşıyacak bu torba yasayı, bu vergileri halkın sırtına yüklemeyin ve elinizi vicdanınıza koyarak reddedin.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)