| Konu: | Bu ülkenin kentlerine, doğasına, tarihine ihanet edenleri doğanın gücüne ve halka havale ettiklerine ve TTK'de direniş yapanların para cezalarıyla tehdit edildiklerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 08.11.2017 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, söz aldım çünkü bugün aslında -atladık- bugün Dünya Şehircilik Günü ve OHAL ilanından hemen sonra Mecliste bütün itirazlara rağmen AKP Hükûmeti, 6745 sayılı Kanun'la tabiata, ekolojiye çok kalıcı zararlar verecek meşhur 80/4 maddesini yasalaştırdı ve yatırımlar bahanesiyle ekolojik bir talanın önü açıldı. Yani bugün Hasankeyf, Sur ya da ODTÜ ormanı, yapılan birçok şeyle, maalesef, talana uğramış durumda. Ama ne enteresandır ki bütün bunlara rağmen bugün AKP Başkanı Erdoğan, Şehircilik Şûrası'nda, sanki on beş yıldır ülkeyi başka birileri yönetiyormuş gibi bu uygulamalara muhalefet ederek; yani kendi kendine muhalefet ederek "Günümüz şehirleri insana huzur vermiyor, beton, beton, beton... Orada ruh yok, huzur yok." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamamlayayım...
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Şimdi, aynı şekilde, birkaç hafta önce de "İstanbul'a ihanet ettik." demişti Sayın Erdoğan. Gerçekten İstanbul'a, Ankara'ya, bu ülkenin kentlerine, doğasına, tarihine on beş yıldır hiç olmadığı kadar ihaneti kim yaptı gerçekten, bunu sormak istiyoruz. Ve ihanet edenleri de doğaya, doğanın gücüne ve halka havale ediyoruz. Bunu ifade etmek istedim.
Sayın Başkan, bir sözüm daha olacak çünkü şu anda elimize geldi ve aslında Genel Kurulu da ilgilendirdiğini düşünüyorum. Eğer tamamlamama izin verirseniz bunu da ifade etmek isterim.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Şimdi, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü imzasıyla "tüm müesseselere" başlığıyla bir yazı gönderilmiş madenlere.
Şimdi, madenlerle ilgili direniş yapan, yirmi bir saat o yer altında kalan işçilere bir söz verildi. Ama, bu sözün dışında, şimdi kalkıp 6536 sayılı Sendikalar, Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu'nun grev ve lokavt konusuyla ilgili maddeleri, cezai düzenlemeleri yazılarak bu müesseselere asılması, onların ağır para cezalarıyla tehdit edilmeleri ve bunu yapmayanların da gerçekten işleme tabi tutulmasına ilişkin bir yazı göndermişler.
Şimdi, bir taraftan bir söz verirken diğer taraftan işçileri, üstelik de hayatlarını ortaya koyan insanları yani zaten "Ölmek istemiyoruz." diye bunun için kalkıp da orada direniş yapan ve bir maddeyle ilgili söz alan insanları şimdi ağır para cezalarıyla tehdit etmek bu söze de ihanet etmektir. Bunu bütün milletvekillerinin, Genel Kurulun ve halkımızın bilgisine sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.