GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:08.11.2017

SAADET BECEREKLİ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlarken, hukuksuz bir biçimde tutuklanıp cezaevine konulan ve 5'inin milletvekilliği düşürülen, Türkiye'nin 3'üncü büyük partisi olan Halkların Demokratik Partisinin Eş Başkanı ve tutuklu milletvekili arkadaşlarımızı da selamlayarak başlamak istiyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi uzun bir süredir yasa yapma ve yürütmeyi denetleme işlevini kaybetmiş görünüyor. "Niye?" derseniz, çünkü AKP Hükûmeti tarafından Meclise dayatılan yasaların onay kurumu hâline gelmiştir uzun bir süredir. Bu dayatmalar sonucu, 80 milyon insanı ilgilendiren ve tüm bakanlıkların alanına giren birçok mesele Plan ve Bütçe Komisyonunda alelacele, yangından mal kaçırır gibi geçirilmiş ve bir bütün olarak Türkiye'yi etkileyecek olan maddeler halkın ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmadığı gibi, ilgili olan meslek odalarına, sendikalara, sektör temsilcilerine başvurmaya gerek bile görülmeden Meclise getirilmiştir. Neoliberal politikalar nedeniyle tüm sektörlerde özelleştirme, taşeronlaştırma, denetsizleştirme iktidarın yasası hâline geldiği bu kısa şeyden bile çok açık görülüyor. AKP iktidarının yürütmüş olduğu yanlış iç ve dış politikalar sonucu vergi artışları ne yazık ki emek sömürüsü ve güvencesizlik olarak torbada toplanmış. Mevcut duruma bakıldığında, Hükûmetin yürütmüş olduğu politikaların toplumdaki yansıması daha çok ölüm, daha çok göç, daha çok kadın ve çocuk istismarı, taşeronlaşma, güvencesiz çalışma, bilimden uzaklaşma ve emek sömürüsüdür. Tabii, bütün bu olumsuzlukların işçi, emekçi ve yoksullarda somutlaştığını da bilmek gerekiyor.

Bizler vergide adalet isterken, diğer yandan, basiretsiz politikalar sonucu ne yazık ki bir süredir Türkiye'de adaletsizlikte sınır tanımayan işlevler yürürlükte. Bir de çok iyi bir şeymiş gibi, vergilerin bir kısmının savunma sanayisine gittiği açıklandı. Bizler onurlu ve kalıcı bir barışın tesis edilmesini talep ederken savaşta ısrar ediliyor ve bunun faturası, her alanda barış isteyen insanlara çıkarılıyor.

Yaşanan ekonomik kriz, günü kurtaran yöntemlerle, hep yoksul halkı sömürerek aşılmaya çalışılıyor. Oysa bu kriz bu şekilde aşılmaz, bu torbayla hiç aşılamaz. Bu torbadan çıksa çıksa yeni bir kriz çıkar ve neden olacağı sosyal, ekonomik krizin çok büyük sorunlar doğuracağını da kesinlikle bilmek gerekiyor.

Âdeta "Kırk satır mı, kırk katır mı?" misali dayatılan ikilem dışında üçüncü bir yol var aslında. O yolun önünü açmak için rant politikaları yerine, kamu yararına politikaların eşliğinde, bilimin ve tekniğin ışığında projeler üretilmelidir. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz, bir uzlaşı kültürü ve katılımcı bir anlayışla politikalar oluşturulmalıdır ve unutmayalım ki halkın sorunları bu torbaya sığmayacak kadar büyüktür.

Yaşadığımız hiçbir toplumsal soruna çözüm olmayacak olan bu torba yasayla, aksine, sorunlar daha büyüyecektir. Ama bir uzlaşı kültürüyle biz bu Meclise gelen yasaları daha önce ilgili alanlarla, sendikalarla ya da işte, diğer kurumlarla görüşmüş olsaydık, o uzlaşı kültürüyle ve bir mutabakatla Meclise getirmiş olsaydık belki kamuoyuna, Türkiye'ye çok daha yararlı bir sonuç doğuracak yasaları bugün Meclisten geçirmiş olacaktık. Ama ne yazık ki -görülüyor ki, sabahtan beri görüyoruz- burada oturan AKP milletvekillerinin bu yasada, maddelerde neler olduğunu; gerçekten, kamuoyuna, Türkiye'ye neler getirip götüreceğini çok iyi hesap etmeden, sadece oy kullanmak için geldiklerini, koşarak içeri girdiklerini, oylarını verdikten sonra dışarıya gittiklerini kendimiz gözledik. Onun için Türkiye'nin, Türkiye halkının, kamuoyunun yararını gözetecek bir şey olmadığını bilip bilmediklerinden emin değilim. Belki biliyorlardır ama yapmaları gereken görevleri ve misyonları bu olduğu için bunu yerine getirerek tekrar çıkıyorlar. Ama bunun ileride doğuracağı ekonomik ve sosyolojik bütün sorunların tek sorumluluğunun yine bu AKP milletvekillerinde ve Hükûmette olacağını tekrar belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.