GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:17
Tarih:02.11.2017

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, tabii, yine bir hüzünlü gün. 8 şehidimiz var. Değerli ailelerine, aziz Türk milletine ve kahraman Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı diliyor, acımızı paylaşıyorum. Yine, yaralılarımıza da Cenab-ı Hak'tan acil şifalar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, 502 sıra sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına bireysel söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Tabii, torba yasa, ivediliği olan, ülkemize ve toplum yararına olan çok önemli konular için kullanılması gereken bir yol ve yöntem. Oysa AKP iktidarları, hükûmetler değişse de gelenekleri bozmadan, her aklına geldiğinde, yeteri kadar alt komisyonları kullanmadan, o konuda uzman şahısların görüşlerini alıp olgunlaştırmadan, bu ülkeye çok fazla bir şey katmayacak... Artık bu torba, çuval, hurç, ne derseniz, ona dönüştü ve bugünlerde de gerçekte insanlara böyle tatlı bir sunum yaparak ama özünde uzun vadede hem bu ülkeye çok şey kazandırmayacak hem de insanların cebinden, yaşamından ve günlük yaşamından bir şeyleri alıp götürecek birçok düzenlemeyi bu torbanın içerisinde görmek mümkün.

Başta 132 maddeyle geldi, bir bölümü geri çekildi ama göç yolda düzülür dercesine bu sayıyı yine 126'ya tamamlayarak huzurunuza getirmeyi Sayın Maliye Bakanımız ustalıkla başardı. Çalışmalarda gün boyu çalışıp çalışıp akşam baktığımızda, konuştuğumuz, çalıştığımız konularla ilgili bir bölümün çekildiği, hemen yeni bir önergenin geldiği yeni bir tasarıyla karşılaştık.

Sayın Bakan yasa geldiğinde kendisi de bu konuda yeteri kadar yoğunlaşamadıklarını, çeşitli değişiklikler yapacağını söylemişti. Bu bizim de gördüğümüz, Bakanımızın da itirafıdır. Biz, maliye bakanlarımızın bu konuda daha öngörüsü yüksek olmasından, Meclisteki tüm komisyonları çalıştırarak Meclisin yasa yapma tekniğine uygun, bu yüce Meclise saygınlık kazandıracak yasaların çıkarılmasından yanayız. Komisyonlarda saatlerce -yeteri kadar- konuşup bu konudaki eksikleri, düzeltilmesi gerekenleri hep uyararak söyledik ama gördüğümüz manzara ve tablo şu: Bu alışkanlık, iktidardaki yeter sayının olması, maalesef ortak aklı egemen kılmıyor. Güç zafiyeti, birlikte yaşadığımız bu ülkede, ilelebet var edip yaşatacağımız cumhuriyette birlikte yaşamanın karşılıklı bize verdiği sorumlulukları hiç dikkate almadan yoluna devam ediyor. Biz yine de Genel Kurulda da -az önce eski maliye bakanlarımızdan Sayın Temizel'in de ifade ettiği gibi- katkı sunmaya devam edeceğiz. Ama dileğimiz, muradımız, artık Sayın Bakanın ve iktidarın bu konuda, lütfen... Bu ülkenin yararına olmayan kanun maddeleri konusunda bir kez ama bir kez daha hepimiz düşünerek doğruda ortak yolda buluşmamızın gereğine inanıyorum.

Bakın bu yasada, Sayın Bakanımız da saydı, neler yok ki: TELEKOM, haberleşme, köy tüzel kişiliği, batık gemiler, sivil havacılık, Kültür ve Turizm Bakanlığı, vakıflar, şans oyunları, amme alacakları, motorlu taşıtlar vergisi, Kredi ve Yurtlar Kurumu, damga vergisi, Merkez Bankası, gazi ve şehit yakınlarını içeren düzenleme, yine engellileri kapsayan birçok değişiklik var. Bunların hepsinde doğru ve olması gerekenlere biz gerekli önergeleri verdik ama o sayısal çoğunlukla bunların hepsi de reddedildi.

Diğer bakanları ve diğer komisyondaki arkadaşları görüp sorduğumuzda, birçoğunun bunu duymadığını, bilmediğini, hatta şu iki yıldır toplanmayan komisyonların olduğunu üzüntüyle öğrendik.

Bu torba yasa içerisinde birçok zammı beraberinde görüyoruz. İşte zor geçinen insanlar ve az önce Sayın Bakanımızın ifade ettiği gibi... Çok büyük lütufmuş gibi, asgari ücretin 1.404 lira olmasını koruma adına hamle yaptığını söylüyor. Sayın Bakanım, 5 kişilik bir aile üç öğün simit yese, o dediğimiz parayla geçinemiyor artık. Bunu da artık Hükûmetin görmesi lazım. Halkın millî değerleri, ülkenin bekası sık sık ortaya getiriliyor. İşte bu torba yasa da getirilirken "Ülkemizin ali menfaatleri gereği, alelacele bu yasayı getirmek zorunda kaldık." diyor. Ben burada bakıyorum, Hükûmetin alelacele ortaya getirmek istediği şey, hızlı borçlanmak. Bütçedeki sıcak para açığını kısa sürede geniş kesimlere, halk yığınlarına nasıl yükleyebiliriz, onun çok ustaca bir hesabını yapmışlar. Ama biz burada da itiraz ediyoruz, diyoruz ki sivil toplum örgütlerinin birçoğunun görüşü alınmadan kendilerini ilgilendiren yasalar burada çıktı ve hayata geçecek belki birkaç gün sonra. Sayın Bakanım, çok şey geçmiş değil, gelin, o sivil toplum örgütlerinden yeniden görüş alalım, burada da ortak aklı birlikte yakalayalım. Bu ülkenin bütçesi, bu ülkenin kaynakları, bu ülkenin parası tüyü bitmemiş yetimin hakkı, siz şu anda harcamakla mükellefsiniz ama bunda bir vebal var. Biz diyoruz ki buna katkı sunmaya varız. Bunun da yolu, buradaki düzenlemeleri bu yüce Meclisteki tüm siyasi partilerin görüşlerini önemseyerek, eksikleri düzelterek, gerekiyorsa bir bölümünde de uzlaşıp geri çekerek yolumuza devam edebiliriz.

Bakın, orta vadeli plan dedik, dolara bir öngörü ve tahmin yaptı iktidar, 2018 yılı itibarıyla 3 lira 70 kuruş. Arkadaşlar, 2018 yılına girmedik, dolar o rakamları buldu. Bu, şu demek: Demek ki bizim iktidarımızın uzun vadede planlarında da bir öngörü yok. Bu öngörünün olmamasının temel nedeni, kendi güçlerinden başka bu ülkede yaşayan hiç kimseyi önemsememelerinden kaynaklanıyor. Bunun yolu, mutlak ama mutlak bu ülkedeki sivil toplum örgütlerini önemseyerek, birlikte yaşadığımız insanları... Sık sık da vurguluyorsunuz: "Aynı gemide yolumuza devam ediyoruz." Eğer aynı gemide yolumuza devam edeceksek işin doğrusunu yapalım, bu ülkeye yakışan, bu Parlamentoya da saygınlık kazandıran yasaları çıkaralım.

Bizim bütçemizin şimdiden açığı belli, farkında olmadan yapılan hataların da bu ülkeye bedeli belli. Çıkıyor Başbakanımız, sağ olsun, bu ülkede artık tasarruf yapmak zorundayız, ülkemiz ekonomisinin tehlike çanları çaldığını söylüyor ama Sayın Cumhurbaşkanı saraydan "İtibarda tasarruf olmaz." diyor. Tasarrufu kim yapacak? Gariban yapacak, küçük esnaf yapacak, geçinemeyen 11 milyon emekli yapacak, köylü yapacak ya da toprağını satacak gidip İstanbul'a göçecek.

İktidarınız, 3 Kasım 2002'de geldiği zaman, Sayın Bakanım bu ülkede sosyal yardım kuruluşlarından yaşamını devam ettiren ya da oradan para alarak aile bütçesine katkı sunan insan sayısı yaklaşık olarak 2 milyon 850 bindi. Sizin üç yılda bunu 2 milyona, bir beş yıl sonunda 1 milyona, on yıl dendiği zaman da bu ülkede yoksulu bitireceğiz hedefini koymanız gerekirdi ama o rakamlar şimdi 10 milyonların çok üzerine çıktı, daha da çıkacak bu ekonomik ve mali politikalarınızla. Bu ülkedeki farklı mezhep gruplarını, sivil toplum örgütlerini, ortak anlayışı yok saydığınız müddetçe o hedefleriniz yine de tutmayacak. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Bakanım, dileğimiz ve muradımız, çok şey geçmeden ortak uzlaşıyı sağlayarak yola devam etmemizdir diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Durmaz.