Konu: | Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 16 |
Tarih: | 01.11.2017 |
ZİYA PİR (Diyarbakır) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri ve çok değerli, kıymetli, pahalı ve boş kızıl koltuklar; sizleri de saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, şimdi, aranızdan birileri çıkıp "Bu, soytarılığa doğru giden bir giriş." demesin sakın ha. Ben, daha önce böyle bir şey söylediğim için, hatta "soytarı adayı" dediğim için dün on bir ay yirmi gün hapis cezası aldım.
Şimdi, haram-helalle ilgili de burada konuşuyoruz. Bir şeyin helal olması için adalet de olması lazım arkasında, bazen adil olmak lazım ki yaptığınız işler de helal olsun yani bu, ne kadar adildir, ona da bir bakalım. CHP grup başkan vekilimiz biraz önce buradaydı, kendisi hâkimlere bağırarak "soytarı" dedi, ona dava açılmıyor ama bize ceza veriliyor. Aynı zamanda, bir ağır ceza mahkemesinin başkanı, ben değil ama bazı milletvekillerimizin yargılandığı mahkemenin başkanı, avukatla bürosunda görüşürken çok rahat bir şekilde şunu söyleyebiliyor: "Benim vermiş olduğum kararların Anayasa Mahkemesinden ya da en geç AİHM'den döneceğini ben de biliyorum ama benim görevim, vermiş olduğum kararı istinaf mahkemesinden geçirmek. Şimdi, böyle bir hâkimle karşı karşıyayız. Burada adalet beklemek, yani, helallik beklemek bizim hakkımızdır, var mı burada böyle bir şey? Yok.
Bugün AK PARTİ grup başkan vekili öğle vakti bir konuşmasında, yerinden bir konuşmasında dedi ki: "Biz, bizi çağıran savcılara, hâkimlere gidiyoruz, gitmeyenleri aldılar." Yani bu, hukuken öyledir, zorla getirme vardır. Ama burada konuşan arkadaşınız, gece saat 1'i çeyrek geçe evinden alındı, gözaltına alındı. İki gün sonra bir sene olacak. Ama ben o zaman Bekir Bozdağ'a uluslararası bir platformda söyledim, yüzüne haykırdım "Yalan konuşuyorsun, yalancısın." diye. Çünkü bana ne evime ne makamıma ne avukatıma gelen herhangi bir çağrı kâğıdı yoktu. İşte, buradan konuşurken grup başkan vekili bunları dikkate alsın ve konuşmasında yalana... Ve adaletin dışına çıkmasın, bu da haramdır.
Şimdi, gelelim bu konuya, burada kurulacak olan kuruma. Siz diyorsunuz ki: "İşte, ticaretle alakalı." Tamam, ona hiç şeyimiz yok, karşı koymayız hiç ona. Elbette biz de Türkiye'nin ve insanlarımızın para kazanmasını isteriz, elbette ihracat yapalım, buraya döviz girsin, bununla ilgili hiç sıkıntı yok ama burada bir vebal üstleniyoruz hep birlikte. Diyoruz ki... Biz öyle bir kurum kuruyoruz ki devlet olarak, bu kurum diğer kuruluşlara, helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarına garantör oluyor, diyor ki: "Devlet olarak onun vermiş olduğu belgeye ben garanti veriyorum, helaldir. Eğer o, helal diyorsa helaldir."
Şimdi, 9'uncu maddede yurt dışında da hizmetlerde bulunmak istediğinizi söylüyorsunuz, ben Almanya'dan size bir örnek vereyim: Türkiyeli kuruluşların, bir sürü cemaat var orada, işte Millî Görüşünden tutun Süleymancısına kadar, sadece Türkiye'den giden belki böyle 10 tane kuruluş vardır. Diğer İslam ülkelerinden de gelenler var, onlar birbirine güvenmiyor. Orada birinin helal kabul ettiğine öbürü "haram" diyor. Onun "helal" dediğine öbürü -iftira atıyor belki de- diyor ki: "Doğru değildir, onun kestiği tavuk haramdır, üzerinde ne kadar 'helal' ibaresi olsa da haramdır."
Şimdi, biz, sizin vermiş olduğunuz... Yani bu akredite ettiğiniz kuruluşların hangisine, nasıl inanalım?
Bir elma suyunun üzerinde... Berrak bir elma suyu içerken üzerinde "Helal" yazıyorsa, herhangi bir kuruluştan, tamam, bu, benim vicdanımı rahatlatabilir, rahatlıkla gidip onu içebilirim, vicdanım rahat, ama gerçekten helal olup olmadığını, o elma suyu konsantresinin üretiminde jelatin kullanılıp kullanılmadığını ben nereden bileceğim? Bunlar karışıyor. Sadece Türkiye'de üretiliyorsa gidip fabrikayı denetleyebilirsiniz ama İtalya'dan da alıyorsanız ve İtalya'daki o fabrikada domuz jelatini kullanıldıysa, buradaki sizin akredite ettiğiniz kuruluşlar bunu nereden bilecek? Bunun gibi böyle bir sürü şey var, sayabilirim daha ama şu kanunu yaparken, lütfen vebal üstlenmeyelim. Ben bir Müslüman olarak rahat değilim. Ben gerçekten rahat değilim. Bunu tekrar bir düşünün.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZİYA PİR (Devamla) - Yani oradaki kriterler nedir, bunları tekrar bir gözden geçirin, ondan sonra bunu hep birlikte kanunlaştıralım. Eğer ticaretse biz de para kazanmak isteriz ama helal sertifikası vermek için o vebalin altına da ben imza atmam.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)