| Konu: | Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 01.11.2017 |
HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Genel Kurul; saygıyla selamlıyorum.
Dünkü konuşmamda, arkadaşlar, Helal Akreditasyon Kurumunun kurulması ve oluşturulması, görevi noktasındaki bu kanun tasarısını getiren arkadaşlarımızın, iktidarın yaşamı nasıl harama dönüştürdüklerini, nasıl helallerin artık aykırı bir ahlak kaidesi gibi genel bir toplumsal algıya dönüştüğünü, gayrimeşru olan her şeyin, ahlaki, inançsal, sosyal, ekonomik, siyasal her şeyin nasıl bir çürümeye tabi olduğunu ve haramların artık helal gibi anlaşıldığı, helallerin de haram olarak anlaşıldığı, haramların meşrulaştığı, helallerin gayrimeşrulaştırıldığı -ki bunun dün kısmen bir, açıklamasını yapmıştım- böyle bir dönemde tezatlıkları ortaya koymaya çalıştım. Bugün biraz daha açıldı durum.
Dün konuşmamda, yetiştiremediğimden dolayı bazı notlarımı ifade edememiştim değerli arkadaşlar. Komisyondaki Sayın Bakanın konuşmalarından bazı notlar almıştım, dünkü konuşmamda onları konuşamadım. Tam da bugün bunlar çok açık ve net bir şekilde ortaya çıktı.
Sevgili arkadaşlar, hazine borç batağına batmış, saraya örtülü ödenekler yetiştirilemiyor. Neredeyse maaş verilemeyecek noktaya gelmiş bir Türkiye gerçekliği içerisinde seyyar satıcısından, pazarcısından esnafına varıncaya kadar, işçisine, emekçisine varıncaya kadar insanlar 300'den fazla vergiyle haraca kesilmiş gibi, hortum gibi, bir halktan... Boğazındaki ekmeğe el koyacak kadar bir hortumlama var ve açık var. Bu açık nasıl kapatılmalı? Yeni haraç alanları oluşturulmalıydı ve bu muhafazakâr, bu iktidar döneminde de en rantı yüksek haraç alanları kutsallar oluşturmak, sahte kutsallarla, yapay gündemlerle rant sağlamak arkadaşlar. Bu şeye girmeyeceğim, Sayın Bakanın Komisyondaki konuşmalarına girmeyeceğim. Yine pek çok notumu geçeceğim fakat -hemen, vaktim bitmeden- bu tartışmalar, sizin konuşmalarınız, karşılıklı muameleler, üslup ve politik pratik, sosyal pratik, ahlaki pratik, içinde bulunduğumuz toplumsal gerçeklik bana sevgili Hazreti İsa'nın bir sözünü hatırlattı sevgili arkadaşlar. İsa ne diyor, biliyor musunuz? "Ağızdan giren değil, çıkan insanı kirletir. Ağıza giren mideye, oradan da helaya gider, ne var ki ağızdan çıkan yürekten kaynaklanır. İşte, insanı kirleten de budur çünkü kötü düşünceler, insanı katletme, hırsızlık, yalan, yalan yere şahitlik hep yürekten kaynaklanır ve insanı asıl kirleten de budur." diyor sevgili arkadaşlar. Biraz önce Mahmut Tanal arkadaşımız Yahudi âlimlerin, bugünkü siyonizmin veya İsrail yönetiminin oluşturduğu ilk helal sertifikası vermesi noktasına değindi. İşte, İsa tam da bu sahte kutsalcı, dincilerle, bu dinci sınıflarıyla mücadele ediyordu, onların bu kutsalı istismar politikalarına, pratiklerine karşı aynen bu sözü söylemişti arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, bakın, bir de "Siz töreniz uğruna Tanrı buyruğunu çiğniyorsunuz." diyor İsa. Değerli arkadaşlar, biz bu sahte gündemlerimizden çıkalım, yapay kutsallar üretmeyelim, yeni haraç alanları oluşturmayalım. Yeni adını koyamadığımız kutsalları ranta boğup yeni gelir getirecek, hazineyi borçtan kurtaracak nasıl alanlar oluşturulur? Derdimizin, niyetimizin bu olduğunu Sayın Bakan da sayın parti sözcülerinden bazı arkadaşlar da gayet ifade ettiler ama adını haram ve helal gibi kutsallardan, inançlardan alan kelimeleri kullanmayalım değerli arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaya.
HÜDA KAYA (Devamla) - Şunu da hemen ifade etmek istiyorum kayıtlara girsin diye:
SAİT YÜCE (Isparta) - Neden rahatsız oluyorsun?
HÜDA KAYA (Devamla) - Bu helal sertifikasında sahtekârlıktan rahatsız oluyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, süresi bitti.
BAŞKAN - Belirttim Sayın Turan.
HÜDA KAYA (Devamla) - Müsaadenizle, hemen kayda girsin.
Helal sertifikası Türkiye'de zaten fiilî olarak zaten son yıllarda yapılıyordu. Ne dinî hassasiyeti var ne haram helalle ilişkisi olmayan nice firmalar basıyor parayı, alıyor sertifikayı.
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Her konuşmacıya birer dakika verdiniz.
BAŞKAN - Talep etmedi.
HÜDA KAYA (Devamla) - Şimdi bunu biraz daha küresel çapta yapacaksınız, yeni haraçlar kazanacaksınız. (HDP sıralarından alkışlar)