| Konu: | Uzman çavuşların sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 01.11.2017 |
İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
Tabii, keşke şu uğultu da biraz azalsa Değerli Başkanım çünkü konumuz önemli bir konu.
BAŞKAN - Sayın Yönter, müsaade edin.
Sayın milletvekilleri, lütfen biraz sesiz olalım, konuşmacı kürsüde.
Buyurun Sayın Yönter.
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Uzman çavuşlarımızın sorunları hakkında söz almış bulunuyorum.
Şimdi, uzman erbaşlarımızdan, uzman çavuşlarımızdan bahsetmeden evvel, merhum Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Sahnenin Dışındakiler" isimli eserinin bir yerindeki bir ifadeyi sizlerle paylaşmak istiyorum, merhum Tanpınar diyor ki: "Orada bir mücadele var, orada bir muharebe var, orada mukadderatımız halledilecek. Asıl sahne orası, biz bu sahnenin dışındayız, sadece seyirciyiz." Değerli arkadaşlarım, biz sahnenin dışında filan değiliz, sahnenin dışında da olmak istemiyoruz; asıl sahnede olan, Anadolu'da yani vatan topraklarında, mücavir topraklarda, Orta Doğu'da, El Bab'da, İdlib'de, Başika'da, Afganistan'a kadar, görev yapan uzman çavuşlarımızın sorunlarının çözülmesini istiyoruz.
Bir veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum: 20 Temmuz 2015'ten bu tarafa 1.346 şehidimizi vatan topraklarına emanet ettik, bunlardan 448'i de uzman çavuştu. Biz uzman çavuşlarımızın sorunlarını niçin çözmek için harekete geçmiyoruz değerli arkadaşlarım? Uzman çavuşlarımızın meselesi aslında çok ağır ama çözümü de bir o kadar kolay. Bu kardeşlerimiz 3269 sayılı Kanun'a tabi sözleşmeli personel. Ve kardeşlerimiz diyor ki: "Vatan savunmasının sözleşmesi olmaz." Buyurunuz, hep birlikte 3269 sayılı Kanun'u tadil edelim ya da yeni baştan yazalım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli mensubu, kahraman uzman çavuşlarımızın statüsünü tekrar belirleyelim ve bunları kadroya alalım. Bu konuda bir engel var mı? Bu konuda...
Sayın Başkanım, lütfen, istirham ediyorum, bir kez daha uyarıda bulunabilir misiniz? Çünkü şu anda uzman çavuşlarımız bizi dinliyor.
BAŞKAN - Sevgili milletvekilleri, sayın milletvekilleri; lütfen, konuşmacıyı ve beni zor durumda bırakmayın. Lütfen, rica ediyorum.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - AK PARTİ sıralarına söyleyin efendim, bize söylemeyin.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Dinliyoruz, çok da takdir ederek dinliyoruz.
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Allah razı olsun, sağ olun. Takdir ediyorsunuz, takdir ediyoruz, aynı şeyleri düşünüyoruz. O zaman lütfen gelin şu işi çözelim, şu meseleyi halledelim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Uzmanlarla görüştük, çalışıyorlar.
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Grup Başkan Vekilimize, sağ olun ilginizden dolayı ama bu konu gün geçtikçe daha çok kanıyor, mağduriyetler daha çok artıyor. "E sözleşmeyi halledeceğiz." Halletmeliyiz, kadroya almalıyız.
Diğer bir sorun, uzman çavuşlarımızın 3269 sayılı Yasa'nın 13'üncü maddesinden kaynaklanan bir mağduriyetleri var. Beylik tabancaları yok değerli arkadaşlarım. Beylik tabancaları yok bunların. 13'üncü madde, bedeli karşılığında uzman çavuşlarımıza zatî tabancılarının verileceğini ifade ediyor. Fakat uzman çavuşlarımız sözleşme imzaladıktan sonra zatî tabancalarını almak için belki bir yıl, belki iki yıl bekliyorlar. Bu esnada da maalesef çarşıda, pazarda şehit oluyorlar, teröristlerin hain kurşunlarına hedef oluyorlar. Siz bunu vicdanınıza sığdırabiliyor musunuz, kabullenebiliyor musunuz? Değerli Grup Başkan Vekilimiz, bu beylik tabanca nereye kadar bir kenarda bekleyecek? Uzman çavuşlarımız mirî tabanca değil, eski tabanca değil, çakaralmaz değil, analarının ak sütü gibi tertemiz, teknolojik gücü, atış gücü yüksek silah istiyorlar. Verelim bu arkadaşlarımıza, verelim bu kardeşlerimize.
Üçüncü olarak...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Verelim, verelim.
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Teşekkür ederim. Bunu mutlaka sağlamalıyız değil mi Mehmet Bey?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Tabancadan başka derdimiz kalmadı mı?
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Arkadaşlar, tabancadan başka derdimiz çok var. Bunlar kahraman uzman çavuş. Uzman çavuşların meselesinin çözülmesini istemiyor musunuz? Niye rahatsızsınız? Neden rahatsızsınız? Bu tabanca değil, bu vatan meselesi, istiklal meselesi, istikbal meselesi. Şu anda binlerce, on binlerce uzman çavuşumuz bizi izliyor. Niye rahatsız oluyorsunuz?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim rahatsız oluyor?
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Değerli milletvekilleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Siz geç başladınız konuşmanıza.
Bir dakika daha ek süre veriyorum size.
Buyurun.
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Üçüncü olarak uzman çavuşlarımız ordu evlerine alınmıyor. Uzman çavuşlarımızın dağda taşta girmediği yer yok. Şehadete giriyor, mücadelenin en derinine giriyor, fedakârlık yapıyor ama uzman çavuşlarımız orduevine giremiyor. Arkadaşlar, bu çelişkiyi çözmek zorundayız. Bunun için bir kanun düzenlenmesine gerek yok, idari bir tasarruf, bir talimatname yetecek. Bu niye çok görülür? Uzman çavuşlarımız, uzman jandarmalar niye orduevlerine giremiyor? Ne var orduevinde? Ordunun bir mensubu orduevine niye giremeyecek, ben bunu anlamıyorum. Sizin de, inanıyorum ki, anlamadığınızı düşünüyorum.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, bir de tabii, bu uzman çavuşlarımızın emeklilikle ilgili sıkıntıları var. Bunlar prim gün sayısı dolduktan sonra uzman çavuşluktan sivil memurluğa geçiyor ve oradan emekli oluyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İZZET ULVİ YÖNTER (Devamla) - Sivil memurluktan emekli olduktan sonra uzman çavuşlukta kazandıkları hiçbir hakkı alamıyorlar. Bunun da düzenlenmesi ve düzeltilmesi lazım.
Sözlerime son verirken hepinizi saygılarımla selamlıyorum, teşekkür ediyorum, sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)