GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Amedspor seyircilerine deplasman yasağı getirilmesine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:31.10.2017

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, rica ediyorum.

Buyurun Sayın Pir.

ZİYA PİR (Devamla) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, ben bu duruma alışığım çünkü maçlarda da bu resmi hep görüyoruz, bu sesleri duyuyoruz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye liglerinde yani Süper Lig, Birinci, İkinci ve Üçüncü Lig'de toplam 108 takım futbol oynuyor. 108 takımın 107'si aynı şartlarda futbol oynarken 1 tanesine ayrımcılık hukuku uygulanıyor. Kimdir o 1 tanesi? Diyarbakırlı kulüpler arasında en yüksekte oynayan Amedspor'dur. Amedspor'un taraftar grubunun, direniş grubunun bir üyesi olarak da ben burada konuşuyorum.

28 Ocak 2016'da yani bundan yaklaşık iki yıl önce Amedspor Başakşehir'le deplasmanda bir maç yapmıştı. Bu, Türkiye kupa maçıydı. O maçtan sonra Amedspor'un ligde ve kupa maçlarında oynamış olduğu 39 maç var deplasmanda. Bunların 31'ine taraftar yasağı getirilmiştir. Bu hafta sonu Sancaktepe maçı olacak Amedspor'un, oraya da taraftar yasağı geldi. Yani, 40'ıncı deplasman maçında 32'nci yasakla karşı karşıya Amedspor. Bu, sadece Türkiye'de değil, dünyada bir rekordur, ayıplanacak bir rekordur.

Sayın Başkan, deplasman yasaklarına şöyle bir gerekçe uyduruluyor, deniyor ki: "Biz, sizin can güvenliğinizi sağlayamayız ve şiddeti önleyemeyiz." Eğer emniyet güçleri, o ilin, ilçenin il emniyet müdürleri, ilçe emniyet müdürleri, valileri, İçişleri Bakanı ve hatta Başbakan şiddeti önlemek isterse, eğer istiyorsa gerçekten o zaman Amedsporlu yöneticilerin ve futbolcuların maruz kalmış olduğu şiddeti önleyebilirdi bugüne kadar, bunları bile önlemiyor. Bu da Hükûmetin bir ayıbı olarak burada dursun; şimdi orada dursun diyoruz ama bunun ne olduğuna da bakmak lazım. Niye böyle kararlar veriliyor? Çünkü Amedspor -ben de o takımın bir taraftarıyım- şöyle sloganlarla maça çıkıyor, diyor ki: "Çocuklar ölmesin, maça gelsin." Nesi var bunun? "Çocuklar ölmesin, maça gelsin." Sadece, bu sloganla maçlara çıktığı için bu yasaklar geliyor. Şiddeti önlemekse... Eğer şiddet önlenemiyorsa -ki önlenemiyor, bizim yöneticilerimiz ve futbolcularımız sürekli deplasman maçlarında şiddete maruz kalıyor- o zaman o ilin valisi de emniyet güçleri de beceriksizdir. Bunları görevden almanız gerekiyor. "Yok, onlar becerikli." diyorsanız, burada başka bir şey var. Nedir o? Biraz irdelemek lazım yani niye?

Şimdi, bizim yasaklı deplasman maçlarında ne oluyor, kısaca anlatayım sizlere: İstanbul'da diyelim ki Sancaktepe maçı var. Bu maça giden kim olursa olsun, ister Sancaktepe taraftarı ister Amedspor taraftarı olsun, kimliklere bakılıyor ve kimlikte eğer Sivas'tan öte bir ilin ismi geçiyorsa bu seyirciler statlara alınmıyor.

Bundan üç hafta önce şöyle bir ayıbı da yaşadık: Bir futbolcunun yaşlı ana babası küçük bir çocukla, sonradan, kimliğinde İstanbul'un dışında bir il yazdığı için darp edilerek stattan atıldı. Bu mu sizin adaletiniz, bu mu şiddeti önlemek? Hani sizin Başbakanınız birkaç hafta önce "Biz yolları böldük ama vatanı bölmedik." diyordu. Tam da onu yapıyorsunuz, bu yapmış olduğunuz bölücülüktür.

Bu tavrınız sadece Amedspor taraftarlarına karşı değil, aynı zamanda bütün Kürtlere karşıdır çünkü "Kürt illeri" demeyi yasaklıyorsunuz, evet, ama o bölgeden gelen kim varsa onları stat dışında tutuyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZİYA PİR (Devamla) - Bunun adı bölücülüktür. Bu bölücülüğü sonlandırmanın...

BAŞKAN - Bir dakika daha ek süre veriyorum size Sayın Pir, geç başladınız konuşmanıza.

ZİYA PİR (Devamla) - Saygı da sunmuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)