GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:14
Tarih:26.10.2017

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Cumhuriyet'in 94'üncü yılına giriyoruz pazar günü. 1923'ten 2017'ye bir hat çizin, Türkiye, kalkınma ve gelişme yolunda çok önemli mesafeler almıştır. Bunun, bu mesafenin fuleli adımlarla son dönemini de AK PARTİ iktidarı oluşturur. 2002'de AK PARTİ iktidara geldi, altı yıl sonra, 2008'de dünya küresel bir ekonomik krizle karşılaştı. Evet, bütün ülkeler birbirleriyle entegre, iktisadi, toplumsal ilişkileri var ve bir yerde kriz olduğunda, 1929 krizinden çok daha farklı bir şekilde, dalga dalga her yere yayılıyor. "Bu kriz bizi teğet geçecek." diye ifade ettik; aynı şekilde, başka ülkelerle mukayese ederseniz Türkiye'nin krizden çok daha az etkilendiğini görürsünüz.

Türkiye'nin problemleri yok mu? Var. Popper'ın dediği gibi, hayat problem çözmektir. Hiç kimse problemlerin bittiği bir zaman dilimi düşünemez. Önemli olan, problem çözme iradeniz ve kapasiteniz var mı? Evet, Türkiye Cumhuriyeti'nin iktidarının problem çözme iradesi de vardır, kapasitesi de vardır. İster tasarruf oranları ister kalkınma ve gelişme, ithalat, ihracat, iktisadın hangi kalemine bakarsanız bakın iktidarın bu kararlı tavrını görürsünüz.

Bu konuları değerlendirirken Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile pazar yeri tezgâhı arasında bir kontrast oluşturup analitik muhakemeye yaslanmayan, daha çok siyasi propaganda dili üzerinden söylenen sözlerin, emin olun, halk nezdinde bir kıymeti olmaz. Cumhurbaşkanlığı orada, Beştepe'de Külliye; oraya giden yol belli, halkın iradesiyle seçilecek insanlar gidecekler ve orada Cumhurbaşkanı olacaklar.

MURAT EMİR (Ankara) - Seçimler mühürsüz, seçimler.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Sayın Erdoğan da 2014'te aynı şekilde seçildi. Maalesef, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi aleyhine -tarihte birçok örnekleri vardır- kışkırtıcı bir propaganda dili dolaşıma sokuluyor. 1 liralık bardaklar 1 milyon lira, 3 bin liralık masalar 3 milyon lira şeklinde takdim edilerek buradan bir ajitasyon ve provokasyon çıkarılmak isteniyor. Buradaki sözler için söylemiyorum ama böyle bir dil var alanda, bunu yanlış buluyorum ve esasen cumhuriyete, demokrasiye ilişkin herhâlde üzerinde anlaşmamız gereken en temel unsurlardan biri müzakerelerin, bu tür tartışmaların rasyonel temelde yapılması meselesidir.

Türkiye'nin problemleri var, doğru ama Türkiye özellikle AK PARTİ döneminde çok önemli bir orta sınıflaşma yaşamıştır. Orta sınıfın kısa tanımı şudur: İnsanlar harcamalarını yaparlar, bunun üzerine tasarruf edebilirler. Türkiye'de çok güçlü bir orta sınıf vardır ve bunu sağlayan en önemli siyasi iradelerden biri AK PARTİ'dir, bunu unutmayalım. Dünyanın yaşadığı kriz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bir dakika...

BAŞKAN - Peki, buyurun, tamamlayın.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Faizlerden bahsedildi burada. Faizlerin Türkiye'de en düşük olduğu zaman 2013'ün Mayıs ayıydı, yüzde 5'in altına inmişti. 2013'ten sonra neler olduğuna lütfen siz bakın, ben buradan söylemeyeyim; hangi toplumsal hareketlenmeler, hangi manipülasyonlar, hangi provokasyonlar sahnelendi ve Türkiye neler yaşadı ki bunların da maliyeti olarak faizler yükseldi? Eğer bunları doğru ve yerli yerinde değerlendirmez, siyasette kullanışlı araçlar olduğu düşüncesiyle farklı bir bağlama taşırsak emin olun, Türkiye'ye de bir faydamız olmaz.

Bu memleket hepimizin, problemleri değerlendirirken de ortak bir rasyo temelinde bakmanın doğru olacağını düşünüyorum. Çözmeye çalıştığımız problemlere ilişkin yine bu temelde söylenecek her söze açığız ama propaganda diline kapalıyız, onun alıcısının farklı olduğunu düşünüyoruz.

Saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)