GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmalarının yıl dönümüne, kayyumların toplumda yarattığı tahribata, insan hakları savunucularının derhâl serbest bırakılması gerektiğine ve önergelerine uygulanan sansürün ciddi bir hâl aldığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:25.10.2017

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bugün, Sevgili Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmalarının yıl dönümü. Bu gözaltılarla birlikte tüm belediye başkanlarının yerine kayyumlar atanmıştı biliyorsunuz. Gültan Hanım Darbe Araştırma Komisyonunda beyanlarını ifade ettikten ve buradan uğurlandıktan sonra maalesef gözaltına alındı ama hâlâ darbenin siyasi ayağı ya ortada yok ya da yargısız olarak temizlenmeye gayret ediliyor.

Kayyumların toplumda yarattığı tahribatı, belediye başkanlarının gözaltına alınmasının, tutuklanmalarının yarattığı tahribatı tekrar tekrar ifade etmemize belki, herhâlde artık gerek yok ama Türkiye'de yerel yönetim diye bir şey kalmadı çünkü yerelin kendini yönetmesine izin verilmiyor.

Kayyum icraatlarıyla kadın kurumları kapatıldı, Roboski Anıtı, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol Anıtları kaldırıldı, Tahir Elçi'nin adı sokakta değiştirilmeye çalışıldı, çok dilli tabelalar kaldırıldı. Tek suçu, temiz bir belediyecilik yapmak olan, rant için değil toplum için belediyecilik yapmak olan Gültan Kışanak ve tüm belediye başkanları derhâl serbest bırakılmalıdır. Bu konuda Venedik Komisyonunun da kesin bir talep ve uyarısı bulunmaktadır.

Bugün aynı zamanda, haksız yere, yüz günü aşkın süredir gözaltında ve tutuklu olarak özgürlüklerinden alıkonulan 10 hak savunucusunun da duruşması görülüyor. Türkiye yargısında suç isnatları: Gazetecilik yapmak, insan haklarını savunmak. Tutuklu bulunan kişileri, eminim, insan hakları geleneğinden gelen milletvekillerinin hepsi tanıyordur. Şimdi söyleyin, Uluslararası Af Örgütü, Kadın Koalisyonu, Helsinki Yurttaşlar Derneği gibi derneklerin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Ek sürenizi veriyorum Sayın Kerestecioğlu, buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler.

...iddianamede geçen terör örgütüne üyelik gibi suçlarla ne gibi bir ilgisi olabilir? Bir kez daha çağrı yapıyoruz: İnsan hakları savunucularını derhâl serbest bırakın.

Sayın Başkan, önergelere uygulanan sansür ciddi bir hâl aldı. Bugün İstanbul önergemizle ilgili de kısaca söylemek istiyorum: "İstanbul'un yaşanmaz hâle getirildiği, silüetinin bozulduğu, tarihinin ve hafızasının yok edildiği, betonlaştırıldığı, çevre tahribatlarının geri dönülmez boyutlara ulaştığı, Kuzey ormanlarında tahrip edilen ağaç sayısının yüz binlerle ifade edildiği, iş insanlarının siyasi duruşuna göre muamele gördüğü bir kenti yönetmiş olan Kadir Topbaş'ın istifa ettirilmesiyle sonuçlanan sürecin araştırılması amacıyla..." Şimdi, bu laflarda değiştirilecek ne vardır gerçekten? Yani bunu bir kez daha ifade etmiştik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamamlıyorum.

Siyasi sözü biz kurarız. Biz bir siyasi partiyiz. Artık bu saçmalıklara derhâl bir son verilsin. Biz Kadir Topbaş'a "K.T" mi diyeceğiz, baş harfleriyle mi anacağız? On beş milyon nüfuslu, milletvekili olduğum bir kentten bahsediyoruz. Sorumluluk, tabii ki ondadır ve onun çevresinde, aynı zamanda onu oraya getirenlerdedir ya da istifaya zorlayanlardadır. Yargı süreci varsa yargı işlesin ama yargılama yoksa da o zaman bizim önergelerimize müdahale edilmesin. Herkesin adını istediğimiz gibi kullanarak önerge verme hakkına sahibiz. Bunu asla kabul etmediğimizi de ifade ediyorum.

Teşekkürler.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kerestecioğlu.