Konu: | Van depreminin 6'ncı yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 13 |
Tarih: | 25.10.2017 |
LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; altı yıl önce 23 Ekim-9 Kasım 2011 tarihleri arasında Van'da 2 tane büyük deprem felaketi yaşandı. Bu münasebetle söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Van'da yaşanan 2 ayrı depremde 644 canımızı yitirmişiz; 2 bine yakın yurttaşımız yaralanmış, binlerce ev hasar görmüş, on binlerce insanımız evsiz barksız kalmış, binlerce iş yeri hasar görmüştür. Van halkı, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca kentten uzak, 52 ayrı kentte yaşamak durumunda kalmıştır. Bu vesileyle, yaşamını yitiren 644 yurttaşımızı, canımızı rahmetle anıyor ve böylesi felaketlerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Van depreminin üzerinden altı yıl geçmesine rağmen depremin etkileri hâlen devam etmektedir çünkü yıkım ve tahribat ciddi boyutlarda olduğu hâlde, bütüncül ve bütün tarafların katılımını esas alan bir planlama yapılmadı. Bu zor süreçte, Van kendi yaralarını kendi sararak ayağa kalkmaya çalıştı. Dolayısıyla, devletin afet yönetimi konusundaki yetersizliğinin, hatta beceriksizliğinin cezasını bir kez daha Van halkı ödemek durumunda kaldı.
Özellikle, dönemin AKP Hükûmetinin siyasi saiklerle Van'ı afet bölgesi ilan etmemesi sorunları daha çok derinleştirdi çünkü deprem gibi ağır bir sosyal travmada bile AKP, A belediyesi, B belediyesi hesabı yaparak o dönemde büyük bir ayrımcılığa imza atmıştır.
AKP, 2011 yılındaki depremi bugün Van'da kayyumlar eliyle sürdürmektedir; kayyumları atamak suretiyle Van'ı, Van halkını bir kez daha cezalandırmıştır. Dolayısıyla, iş yerlerinin bir yıldan fazla süreyle kapandığı ve kent nüfusunun göç ettiği Van'da ciddi ekonomik krizler yaşanmış, etkileri hâlâ bugün de sürmektedir. Tabii, esnafın vergi ve kredi borçlarının mücbir sebeplerle ertelenmesi olumlu olsa da başvuru süresinin kısıtlı tutulması nedeniyle maalesef 20 bine yakın mağdur bu durumdan yararlanamamış. Bunun da mutlaka gözetilmesi ve bir çözüme kavuşturulması lazım. Çünkü benzer bir felakette, Sakarya'da, doğru bir yaklaşımla -1999 depreminde- devlet orada vergi terkinine gitmiş ve esnafa ayağa kalkması, yaralarını sarması için önemli imkânlar sağlamıştı. Sakarya sanayi kenti olmasına rağmen, Van Sakarya'dan çok daha fakir bir kentken bunun aynısının, vergi terkininin Van'da yapılmamasının sebebi acaba nedir?
Yine doğal afetin yaşandığı birçok yerin afet bölgesi ilan edildiğini biliyoruz. Neden Van'da aynı şekilde bu yapılmadı? Doğuya ayrı, batıya ayrı bir hukuk mu işletilmektedir? Müesses nizam olan yerleşik düzen devlet sisteminde, kanunlarda uygulama birliği esastır. Kısacası bu yaklaşım, tüccar ve esnafın bankalarla olan sorunlarını derinleştirmiş, esnafın sicilinin bozulmasına ve kredi kullanamamasına neden olmuş, daha büyük sorunlar yaşamasına sebep olmuştur.
Değerli milletvekilleri, Van depremi sonrasında barınma sorunları da yaşanmıştır; elektrik, altyapı sorunları devam etmektedir. TOKİ'de hâlen elektrik, altyapı sorunları büyük bir oranda çözülememiş. Oradaki şirket, hak sahiplerine yönetimi devretmesi lazımken altı yıldır orada haksız bir şekilde rant sağlamakta. Yoksul insanlarımızın oradaki durumu gözetilerek hazine arazileri üzerine yapılan deprem konutlarının... Yoksul, dar gelirli insanların TOKİ borçlarının bir an önce silinmesi gerekmektedir.
Yine o dönem Türkiye halklarının Van'a sağladığı 4 katrilyonun üzerindeki -o dönemki rakamla, parayla söylüyorum- bu paranın da nereye harcandığının ayrıca soruşturulması lazım. Devlet veya AKP Hükûmeti bunun bir kader ve mukadderat değil, depremlerin bilimsel olarak öngörülebileceğini, bunun için deprem master planlarının oluşturulup bu tür mağduriyetlerin başka kentlerimizde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LEZGİN BOTAN (Devamla) - Deprem kuşağında yaşadığımız için, benzer felaketlerle karşılaşılmaması için gerekli tedbirlerin alınması mevcut Hükûmetin sorumluluğundadır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Botan.