GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:12
Tarih:24.10.2017

HDP GRUBU ADINA AYCAN İRMEZ (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; araştırma önergemize geçmeden önce, 4 Kasımda gözaltına alınan eş genel başkanlarımızın ve diğer milletvekillerimizin, tüm milletvekilleri gibi, bu Parlamentonun seçilmiş üyeleri olduklarını ve burada bizimle birlikte olmaları gerekirken maalesef daha hâlâ cezaevinde rehin durumunda olduklarını ve bu tutulmalarının kabul edilemez olduğunu bir kez daha belirtmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, 17 Ekim 2017 tarihinde Şırnak merkez-Cizre kara yolu üzerinde bulunan 1 no.lu kömür ocağında meydana gelen maden faciasında 8 maden işçisi yaşamını yitirdi. Öncelikle, kazada yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum bir kez daha buradan.

Ne yazık ki 8 canımızı kurban ettiğimiz Şırnak'taki maden faciası ilk değil; Hükûmetin işvereni kollayıp koruduğu, yaşamın değil kârın önemsendiği, yeterli denetim mekanizmalarının devreye konulmadığı ve yetkililer tarafından gerekli tedbirlerin alınmadığı hâlihazırdaki yanlış politikalarıyla son olacak gibi de görünmüyor.

Son yıllarda madencilik sektöründe işçi kıyımına dönüşen cinayetlerde Soma'da 301, Ermenek'te 18, Siirt Madenköy'de 16 ve en son Şırnak'ta 11 işçi yaşamını yitirdi. Son iş cinayetiyle birlikte Şırnak'ta son dört yılda yaşamını yitiren maden işçisi 19, yaralanan işçi sayısı da 11 oldu. Bu veriler yalnızca kayıt altına alınmış olanlar. Kayıt dışı olanları da hesapladığımızda sayının bundan daha yüksek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Şırnak, ham maddesi petrolden oluşan -82 milyon ton rezervli- asfaltit kömür yataklarına sahip bir ilimiz. Asfaltit kömür Şırnak merkezinin güneyi ve Silopi ilçesinde yoğunlaşmaktadır. Fakat Cudi Dağı'nda 25 bin hektar gibi geniş bir alana yayılan asfaltit madenlerinde 1700'lü yılların koşullarında kazmalarla, el arabalarıyla, gırgırlarla kömür çıkarılmaktadır. Bu koşullar ve yaşanan iş cinayetleri denetimin boyutunu ve ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Önceki yıllarda da işçi cinayetlerinin yaşandığı bu kömür ocaklarında -bu yeni işçi cinayetlerine rağmen- sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadığını biliyoruz. Öncelikle bu açıklamanın doğru olmadığını, sorumluluktan kaçma girişimi olduğunu belirtmek isterim. İzahatını şu şekilde yapmak istiyorum: Türkiye Kömür İşletmeleri yani TKİ uhdesinde bulunan Şırnak sahası, 26 Mart 2002 tarihli sözleşmeyle, Şırnak İl Özel İdaresine redevans karşılığı işletmeye verilmiştir. Redevans sözleşmesi hükümlerine göre sahada yapılan işletmecilik faaliyetlerinden ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasından işletmeci olarak Şırnak Valiliği İl Özel İdaresi sorumludur. Bu da yaşanan cinayetlerin sorumlusunun Şırnak Valiliği olduğunu gözler önüne sermektedir.

Ayrıca, söz konusu ocaklarda bugüne kadar yapılan kömür üretiminin ve gerçekleşen iş cinayetlerinin muhatabı tespit edilmezken üretilen kömürün yasal yollardan farklı alanlarda kullanılmak üzere ve yetkililerin bilgisi dâhilinde satışa sunulduğunu da özellikle belirtmek isteriz. Kaçak olarak nitelendirilen bu ocaklarda üretilen tonlarca kömür TKİ kantarından geçirilip tuğla, çimento fabrikalarında ve çevre illerde yakıt olarak kullanılmak üzere satılmaktadır. Tüm bunlara rağmen ilgili bakanlık bu iş yerinin kaçak olduğunu söyleyemez çünkü bakanlık bu tetkiki sadece ölümlerin yaşandığı dönemlerde yapmak sorumluluğunda değildir, aksine tüm bu süreçlerin takipçisi olmak durumundadır.

Şırnak'ın önemli geçim kaynakları tarım, hayvancılık ve madenciliktir. Köylerin boşaltılması ve insansızlaştırılmasıyla birlikte tarım ve hayvancılık bitme noktasına gelmiştir. Bu yüzden yaşanan yoğun işsizlik ve yoksulluk nedeniyle Şırnaklılar çok düşük ücretler karşılığında, sefil koşullarda, yerin metrelerce altında çalışmak zorundalar. Hiçbir sosyal güvencesi olmayan yurttaşlarımız bu ölüm kuyularında bile isteye ölüme gönderilmektedir ne yazık ki. Tabii bu tablonun asıl sorumlusu, redevans sistemi, taşeron, güvencesiz çalıştırma koşulları ile özelleştirme politikalarının esnek çalışma ve üretim adı altında işverene tanıdığı sınırsız keyfiyet olanağı ve Şırnak'a uygulanan özel politikalardır. Oysaki madenlerin güvenli ve çağa uygun şartlarda çalıştırılması, taşeron sisteminden vazgeçilerek üretimin, ilgili kurumlar aracılığıyla, tüm işçi sağlığı, güvenliği önlemlerinin yaşama geçirilerek insan odaklı ve kamu yararı adına yapılması gerekmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYCAN İRMEZ (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika daha...

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın İrmez.

AYCAN İRMEZ (Devamla) - Burada bir kez daha belirtmek istiyoruz: Değerli arkadaşlar, asıl burada önemli olanın kâr güvenliği değil, can güvenliği olması gerekir. Ama ne yazık ki AKP Hükûmeti iktidar olduğundan beri hiçbir şekilde insanların yaşamı, hatta bırakın yaşamı, can güvenlikleri dahi söz konusu değildir. Aksi takdirde tüm bu ölümlerin sorumlusu sizlersiniz ve bu ölümlerin vebali boynunuzda kalacaktır.

Bu nedenle, önergemizin elzem bir şekilde, ivedilikle kabul edilmesi gerektiğini bir kez daha buradan belirtmek istiyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (HDP sıralarından alkışlar)