Konu: | Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 19.10.2017 |
ZİYA PİR (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında dün kaldığım yerden devam etmek isterdim -bu simülasyon vardı, sizlerin de kafasını karıştırıyorum- fakat bugün farklı malzemeler elimize geldi. Bize bu kadar çok malzeme de sunmayın lütfen, zaten çok var bizde sizinle ilgili malzeme, bugün biraz daha geldi. Hem bize orada bir şeyler söyleniyor hem de sizlere bir işaret var diye düşünüyorum. Çünkü bugün Sayın Cumhurbaşkanımız bir konuşma yapmış ve orada "Haklı olanın güçlü olduğu değil, güçlü olanın haklı olduğu bir dünya." diyor bu dünya için. "Diyojen'in mumla adam araması gibi adalet arıyoruz. Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum." demiş Sayın Cumhurbaşkanı, ne güzel söylemiş. Bunu Türkiye için de söyleyebiliriz. Ben bir HDP milletvekili olarak bunu şöyle anlıyorum: Haklı olanın güçlü olduğu değil, güçlü olanın haklı olduğu bir Türkiye yarattınız. Diyojen'in mumla adam araması gibi adalet arıyoruz fakat bizim elimizden mumu da aldınız. Ben böyle bir Türkiye'de size inat yaşayacağım ve bu Türkiye'yi değiştirmeye çalışacağız biz HDP'liler olarak.
Şimdi, burada, tabii ki Sayın Cumhurbaşkanının vakti yok, Diyojen'in kim olduğunu herhâlde araştırmamıştır, neler yazdığını, nasıl bir insan olduğunu araştırma vakti yoktur. Ama onu -maalesef diyorum maalesef- koskocaman cumhuriyetimizin Cumhurbaşkanını danışmanları bu durumlara düşürüyor maalesef. Bence danışmanlarıyla ilgili tekrar bir düşünsün, onları gözden geçirsin.
Diyojen kim? Diogenes. Eskilerden hatırlardım onu yani bir şeyler okumuştum, biraz önce tekrar kurcaladım. Bizim Sinop'ta böyle iki bin beş yüz yıl önce yaşamış bir Yunanlı. Nasıl bir adam? Yoksul, sokaklarda yatıp kalkan, dilencilikle karnını doyuran bir adam. Neden? Çünkü özgürleşmek istiyordu ve diyor ki: "Özgür olmak için böyle yaşamam lazım." Bu, Sayın Cumhurbaşkanına bir sözdür yani Diyojen'den burada ders alması gereken Sayın Cumhurbaşkanı ve çevresindekilerdir, bir.
İkincisi, bugün bunu, Sayın Cumhurbaşkanına Diyojen'i söyletmek çok anlamlı. Neden? Biz bugün Nüfus Kanunu'nu konuşuyoruz ve evlilikten bahsediyoruz, aile bağlarından bahsediyoruz. Peki, Diyojen ne demiş bu konu hakkında? Diyojen aile kurumunun doğaya aykırı olduğunu söylemiş. Hem kadın hem de erkek için tek evliliğin doğru olmadığını hem kadın hem de erkekler için çok evliliği savunan bir insan Diyojen ve diyor ki: "Doğan çocuklar sadece o ana babanın değil, bütün toplumundur." Yani Sayın Cumhurbaşkanının danışmanları ona Diyojen'i bugün söyletiyor. Belki de Sayın Cumhurbaşkanı bunları bilerek söylüyor, diyor ki: Ey AKP Grubu, sakın ha şu kanunu geçirmeyin, müftülere bu nikâh kıyma yetkisini vermeyin demek istiyor, belki de size işarettir diye düşünüyorum. Şimdi, Diyojen üzerinde daha söylenecek çok şeyler var ama ben başka bir konuya geliyorum.
Sayın İçişleri Bakanı buradayken şunu söylemek istiyorum: Bizim Diyarbakır'da "Amedspor" diye bir futbol kulübümüz var yani Diyarbakır'da en üst ligde, İkinci Lig'de oynayan bir takım. Sayın İçişleri Bakanım, Amedspor, 30 haftadır -bu hafta Sarıyer'de maç olacak 31'inci hafta- deplasmanda seyircisiz oynuyor. Seyirci yasağı geliyor onlara, bir buçuk yıl oldu, bu kış iki yıl olacak, deplasmanda 2 ya da 3 maçına sadece seyirciyle çıkabildi. O maçlardan sonra da emniyet müdürleri gelip bizim taraftar grubuna teşekkür etti, herhangi bir olay çıkmadığı için. İlin valiliği, emniyet müdürü, bunlar toplantı yapıyor; yasak gerekçesi şu, diyor ki: "Biz sizin güvenliğinizi sağlayamayız." Yani 10 bin ya da 5 bin kişilik statta yüzde 5 deplasman seyircisi oluyor. 500 kişilik, 200, 300 kişilik Diyarbakır Amedspor'un seyircilerinin güvenliğini sağlayamayan bir valilikle karşı karşıyayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZİYA PİR (Devamla) - Buradan Sayın İçişleri Bakanından rica ediyorum: Sayın Bakanım, bunu tekrar bir gözden geçirelim yani iki yıldır deplasmanda seyircisiz oynamak bir spor takımı için olacak iş değil. Ben sizin bunu tekrar gözden geçireceğinize inanıyorum.
Teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)