GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:11
Tarih:19.10.2017

BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van ) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının Meclis Başkanlığına geldiğini biz de tüm kamuoyu gibi basından öğrenebilmiştik. O günden beri yüzden fazla kadın örgütü, akademisyenler, hukuk çevreleri, konuşabilen ve konuşamayan milyonlarca insan, bu tasarının hukuka, uluslararası mevzuata, Anayasa'ya nasıl aykırı olduğunu teker teker dile getirdiler ve bizler tartışmalar boyunca bütün bu konuları anlattık, işin toplumsal yönünü, siyasi yönünü, hukuki yönünü ve yaratacağı olumsuz etkileri de bir bir anlattık. Bu konu Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuna bile gelmedi, torba yasa yöntemi tercih edildi. İşte, yasa yapım süreci bu yönleriyle ihlal edilerek yine benden önceki konuşmacıların da belirttiği gibi talimatla geldi ve çoğunluğun oylarıyla hızlıca Meclisten geçiyor.

Evet, yasayı yaparken hiçbir itirazı duymadınız ama bilin ki kadınlar bu yasayı tanımayacaklar, mücadele devam edecek. Kadınların hakları üzerinde bu kadar rahat tasarrufta bulunamazsınız. Her gün kadın cinayetleri işlenirken, tacizci, tecavüzcüler rahatça aramızda gezerken bu tasarıyla toplumsal eşitliğe yeni bir darbe vurduğunuzu görmeniz gerekir. Kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda hiçbir gelişmenin olmaması, kadınların giysileri dâhil tüm hayatlarına müdahale edilmesi ve şiddetin âdeta teşvik edilmesi, onlarca taciz ve tecavüz raporu Türkiye'yi güvenli olmayan ülke sıralamasında ilk sıralara taşımıştır. Bakın en son Reuters Vakfının açıkladığı rapora göre İstanbul kadınlar için en tehlikeli on mega kent arasında. Bence bu açıklamadan çok rahatsız olmalısınız, bizler rahatsızlık duyuyoruz. On beş senedir iktidardasınız, elinizde tüm olanaklar varken gerekli yapısal değişiklikler, önlemler ısrarla alınmadı. Hâlâ Türkiye'de kadınlar dışarı çıktığı için, şort giydiği için tecavüze uğruyor, hamile kadınlar darp ediliyor sokak ortasında, katlediliyor. Çünkü görüyoruz ki bu şiddeti önlemeye ne niyetiniz var ne de gönlünüz var. Özgecan Aslan'ın katilleri yakalanmıştı ve ceza alabilmişlerdi belki ama o olaydan sonra yüzlerce Özgecan vakasıyla karşı karşıya kaldık ve o olaydaki kararlılık sizlerin kararlılığı falan değildi, kamuoyu baskısıydı. Diğer kadın cinayetlerinde ne oldu? Onlarcasında, yüzlercesinde hâlâ cezasızlık, hâlâ akıl dışı gerekçelerle indirimler sürüyor. Failleri yakalamak, mevcut yasaları uygulamak yerine kadınları toplumsal yaşamdan dışlamayı tercih ettiniz. Bu noktada belediyelerinizin getirdiği akla ziyan öneriler ise pembeye bürünen araçlar, otobüsler, metrobüsler oldu. Kadına yönelik erkek şiddetini böyle önlemeniz hepimizin aklıyla dalga geçmek anlamındadır. Bu uygulama yeni taciz ve tecavüzlere zemin hazırlıyor açıkça, bunu görmek bu kadar mı zor?

Sayın milletvekilleri, erkek şiddeti son on yılda yüzlerce kadını aramızdan aldı. Bunun en önemli nedeni her söylemlerinde erkek şiddetini cesaretlendiren ifadeler kullanan AKP iktidarının ayrımcı politikalarıdır ve bu politikaların inanın hiç kimseye bir faydası yoktur. Bu anlayışı her alanda, Hükûmetin her tasarrufunda görüyoruz. Bambaşka gerekçelerle belediyelerimize kayyum atadınız, o kayyumların ilk işi kadınlara yönelik çalışmaları engellemek oldu. Bizler seçim merkezlerimizde kadın merkezlerinin kapatılmalarına şahit olduk. Yetmedi, o merkezlere başvuran şiddet öyküleri, kadınların bilgileri; bunlara dahi el konuldu, kadınların onlarca yıl bin bir emekle oluşturdukları arşivlere el konuldu ve o dernekler kapatıldı. Hemen ardından diğer, tam yirmi dört kadın merkezi ve derneği kapatıldı. Yıllardır bulundukları bölgede erkek şiddetine karşı mücadele eden, kadınlarla da dayanışma kuran örgütlerin kapatılması ama o arada imamla, nikâhla uğraşmak, açıkça, kadınların mücadelesine yönelik açık bir müdahaledir. Bu tasarıyla uğraşacağınıza, şiddet mağduru kadınlar nasıl mücadele ediyor; bu dernekler, bu vakıflar, bu örgütler nasıl mücadele ediyor, bence onlardan ders almalısınız. Çünkü kadın merkezleri ve kadın örgütlerinin kapatılmasının ardından kadınların, bulundukları bölgede destek alabilecekleri mekanizmalar tamamen ortadan kaldırıldı. Kadınların haklarına yönelik yasal düzenlemeler yapılacaksa bunu kadınlar, kadın örgütleri yapmalıdır. Bu konuların muhatabı Meclisteki erkekler değil, yasadan en çok etkilenecek olan tüm kadınların sesi olan kadın örgütleridir.

Toplumu ayrıştırıyorsunuz; doğuda kayyum eliyle, batıda başka dinamiklerle bu ayrımları derinleştiriyorsunuz. Bir gün iktidarınız mutlaka son bulacak. Ne yazık ki bu toplum yaptıklarınızı, icraatlarınızı hiç de iyi anmayacak. Bu böyle gitmez, bu böyle gitmez.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)