GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:11
Tarih:19.10.2017

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son zamanlarda ülkemizde enteresan bir tartışma yaşanıyor, hepinizin malumu. "Türkiye kabile devleti mi, hukuk devleti mi?" tartışması, değil mi? Ben bu tartışma için biraz kafa yordum, bir araştırma yaptım. Hatta bu konuda "kabile devletinin özellikleri" isimli bir kitabı var siyaset bilimci doktor Sayın Mehmet Göker'in. Bunu okudum, çok da etkilendim. İzin verirseniz bu konudaki, kitaptaki bazı tespitleri de sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sayın Göker kitabına şöyle başlamış: Kabile devletlerinde kararları bir kişi alır, bir kişi uygular, bir kişi denetler, bir kişi hüküm verir, aynı kişi racon keser.

Yine, Sayın Göker'e göre, kabile devletlerinde kabile reisinin sırrı kabilenin sırrı olarak kabul edilir.

Kabile devletlerinde kabile reisini eleştirmek ağır ceza gerektiren bir suç kabul edilir.

Yine, kabile devletlerinde kabile reisinin diploması sorgulanamaz.

Kabile devletlerinde kabilenin bakanları görevlerini kabilenin resmî ajansından öğrenir.

Kabile devletlerinde kabile reisi kabineyi kabile hukukuna göre yönetir.

Kabile devletlerinde kabile reisinin, kimin il başkanı olacağı, hangi belediye başkanının istifa ettirtileceği, kimin FETÖ'cü ilan edileceği gibi sembolik yetkileri de bulunmaktadır.

Yine, kabile devletlerinde evlenen çiftlerin kaç çocuk yapacağına, halkın ne yiyip neyi içmeyeceğine karar verme yetkisi de münhasıran kabile reisine ait.

Kabile devletlerinde kabile reisinin örtülü ödeneği sorgulanamaz.

Yine, kabile devletlerinde kabile reisinin kaç danışman çalıştıracağını ve bunların ücretlerini sorgulamak kimsenin hakkı değil, devlet sırrı olarak kabul ediliyor.

Yine, sayın milletvekilleri, kabile devletlerinde kabile reisleri kaçak bir sarayda oturuyor ve kabile devletlerinde "İtibardan tasarruf olmaz." deniliyor.

Kabile devletlerinde kabile reisinin kandırılması aslında bir kabile geleneğiymiş.

Yine, kabile devletlerinde yolsuzluk yapan eğer kabile reisinin adamıysa yargı önüne değil kapının önüne konuyormuş. (CHP sıralarından alkışlar)

Kabile devletlerinde kabile reisinin bekası için mühürsüz oylar geçerli kabul edilebiliyormuş.

Gerçekten kafa karıştırıcı değil mi sayın milletvekilleri? Aslında, kitapta çok daha fazla anlatım var da ben özetledim size. Ben bu kitabı okuduğumda, gerçekten, iyice kafam karıştı, "Türkiye bir kabile devleti mi hukuk devleti mi?" diye. Vallahi, ben Türkiye Cumhuriyeti devletinde doğdum, büyüdüm, avukat oldum, siyasete girdim, milletvekili oldum ama bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinde mi yaşıyorum, Tayyipoğulları beyliğinde mi yaşıyorum, vallahi kararını vermekte güçlük çekiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, ben bunu niye anlattım? Bakın, Türkiye'de bir kişi karar veriyor, bir kişi o kararları uyguluyor, bir kişi bu kararları denetliyor, hep aynı kişi. Bir kişi kendisini yargı yerine koyarak insanları suçlu ilan ediyor ve bu kişiyi eleştiremiyorsunuz bile. Sonra, çıkıp başka bir ülkeye dönüp "Türkiye kabile devleti değil." diyorsunuz. Şimdi, bunları anlattık, örnekler de verdik. Şimdi bu durumda hâlâ Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk devleti olduğunu nasıl savunabiliyorsunuz?

Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı uçakta ayrı konuşuyor, sarayda ayrı konuşuyor. Uçakta ne diyor? "Ağır bedeli olur belediye başkanları istifa etmezse." diyor, "Ağır bedeli olur." diyor. Saraya geliyor, "'Gereğini yaparız.' dedim." diyor. Şimdi, bu uçaktaki 30 gazeteci yanlış mı duydu bunu? Aslında söylediği, kafasından geçen, tam da uçakta söyledikleri.

Şimdi, biz buradan günlerdir söylüyoruz -Sayın Bakan da burada- bu belediye başkanları niye istifa ettirtiliyor? Sorumuzun cevabını istiyoruz. Bunlar FETÖ'cü mü Sayın Bakan? Bunların çok büyük yolsuzlukları var da siz yeni mi öğrendiniz? Bunların cevabını arıyoruz. Bunların cevabını aramak Türkiye milletvekili olarak bizim görevimiz. Belediye başkanları sizin partinizden seçilmiş olabilir, aday gösterilmiş olabilir ama halkın oylarıyla seçilmiş. Herhangi bir terör örgütüyle bağlantılıysa atarsın kayyumu.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)