GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:18.10.2017

HÜDA KAYA (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Değerli vekillerimiz, bir önceki konuşmamdan eksik kalan kısmı şimdi bu maddede sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Söz aldığımda bir AKP grup sözcüsü arkadaşımız şöyle ifade etmişti: "Müftülerin kıydığı nikâh dinî nikâh değildir, müftü nikâh kıydıktan sonra ayrıca dinî nikâh da gerekir." Şimdi, Başbakana bakıyoruz, ayrı tarif ediyor, Cumhurbaşkanına bakıyoruz, ayrı tarif ediyor, grup sözcüleri ayrı tarif ediyor, sıralardaki arkadaşlar ayrı bir yorum getiriyorlar fakat...

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Kanunun metnine bak, metnine.

HÜDA KAYA (Devamla) - Efendim?

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Kanun metninde ne yazıyorsa odur.

HÜDA KAYA (Devamla) - Ben yorumlarınızı hedef alıyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen müdahale etmeyelim.

HÜDA KAYA (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanı hani demişti ya bu yasaya muhalefet edenlere hitaben: "Nikâhı anlatsam anlamazlar." Aslında Cumhurbaşkanının nikâhın ne olduğunu başta AKP grup sözcülerine anlatması gerekiyor ki anlaşılabilsin çünkü sizlerde de kafa karışıklığı olduğunu görüyorum arkadaşlar.

Nikâhı, dinî nikâh yapan özellik ne sarıktır ne cübbedir arkadaşlar ne de meslektir. Nikâhın dinî değil toplumsal bir işlevi vardır. İki şahit olmasının sebebi, iki insanın yaşamlarını ortaklaştırdıklarını kamuya ilan etmelerine şahitlik etmelerinin sebebi, iki insanın birbirlerine karşı hukuklarının resmileştirilmesidir, hukuklarının güvence altına alınmasıdır, bundan başka da hiçbir karşılığı yoktur, yapay kutsallıklara gerek yok. İki insan hangi inançtan, hangi dilden, hangi renkten olursa olsun kendi inanç, kültür, geleneklerine göre bir araya gelme, bundan sonra birlikte yaşama kararı aldıktan sonra, toplumsal hukuka karşı, birbirlerine karşı sorumlu olmalarının gereği şahitler vardır ve birlikteliklerinin kamuoyuna ilanı eşittir nikâhtır arkadaşlar. Bundan başka, yok dinî nikâh, yok resmî nikâh, yok sarık, yok cüppe, yok sakal, yok müftü, yok hoca gerekmiyor; hele nikâh için erkek olmak hiç gerekmiyor arkadaşlar.

Geçen hafta İçişleri Komisyonundan toplantı daveti geldiğinde orada da ifade ettim. Yirmi dört saat öncesinde İzmir'deydim, orada Meryem Ana'daydım. Bir gece öncesinden resmî nikâhlarını yapan 2 Müslüman gencimizin Meryem Ana'da nikâhlarını ben kıydım. Kendi dilimizde duamızı ettik, iyilik temennilerinde bulunduk ve kendi hâlimizde nikâhımızı gerçekleştirdik. Bunun için müftü olacaksın, imam olacaksın, hoca olacaksın diye hiçbir... Ne ilahi metinlerde böyle bir kayıt var, orijinallerinde... Böyle saptırılmış, saltanatçı, erkekçi, Emevici, Yezid kafalı, virüs karıştırılmış dinci kaynaklardaki yorumlardan hiç bahsetmiyorum. Sayın Ziya Vekilimiz sizlere ilmihâlleri tavsiye etti ama ben asla tavsiye etmiyorum, asıl virüslü kaynaklar onlar. Siz ilahi metinlerdeki orijinal, bozulmayan metinlere dönerseniz bütün bunların zaten sahte kutsallar ve safsatalar olduğunu göreceksiniz arkadaşlar.

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Kur'an'ın özeti yok, o yüzden ilmihâl dedim.

HÜDA KAYA (Devamla) - Yok, yok, hiç Kur'an'ın özeti değil, asla değil.

Evet, sevgili arkadaşlar, genel ahlak tanımı -vakit de bitiyor ama- kadınlar üzerinden genelde örnek verilerek negatif anlamda ifade ediliyor. Sanki ülkemizi kadınlar yönetiyor, sanki ülkemizde ekonomik, ahlaki, inançsal, sosyal, toplumsal her türlü çürümüşlüğe kadınlar sebep olmuşlar gibi genel ahlak tanımı kadınların negatif pratikliği üzerinden örneklendirilerek bize anlatılıyor. Hâlbuki kadınlar değil, Türkiye'nin, toplumun, inançların çürümesinin, ahlakın, vicdanın çürümesinin asıl sebebi; maalesef eril zihniyetin, saltanatçı zihniyetin, tahakkümcü zihniyetin Türkiye'yi bu hâle getirmesinin sonucu ortadadır.

Daha sonra yine devam edeceğim.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)