GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:18.10.2017

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dün, Sayın Başbakan Binali Yıldırım grup konuşması esnasında muhalefet belediyelerine hitaben dedi ki: "Ben yaptım oldu yok." Bu söz, artık açıkçası AKP'nin komik bir röntgeni aslında. Önüne mikrofon gelen bir tutturmuş "Ben yaptım oldu yok." Politikadan, üsluptan eser yok, âdeta mahalle ağabeyleri gibi gelene gidene "Bir dakika birader." deniyor. Başbakan kendi belediyeleri patoz edilmişken tutmuş bizim belediyelerimize "Ben yaptım oldu yok." diyerek hiza vermeye çalışıyor.

Bakın, kendi bakanları yüzde 40 zam kararı almış. Reisleri onlara da "Ben yaptım oldu yok." dedi ve zammı hedef alan açıklama yaptı. Aslında, ortada cam gibi berrak olan bir durum var, o da şu: Dervişin fikri neyse zikri de odur derler. Sadece "Ben yaptım oldu, Erdoğan." ve "İsteseler de istemeseler de, Erdoğan." cümlelerini internette arattığımız zaman sonuçlar karşısında aklı başında kim olsa dumura uğrar arkadaşlar.

Birkaç örnek vereceğim. Bakın, Sayın Erdoğan "Taksim Kışlası isteseler de istemeseler de tarihine uygun yapılacak." dedi, yapılamadı. Osmanlıca dersiyle ilgili "İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek." dedi, öğrenilmedi. AB'ye hitaben "İsteseniz de istemeseniz de biz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağız." dedi, çıkamadık o seviyeye. "İsteseler de istemeseler de Türkiye ekonomide tavan yapacak." dedi, taban yaptık.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Hiç de taban yapmadık.

ZEYNEL EMRE (Devamla) - "İsteseler de istemeseler de 18-25 yaş arası gençlik 16 Nisandan sonra adım adım Parlamentoya hazırlanıyor." dendi, görünürde hâlâ bir şey yok.

Bu arada, Cumhurbaşkanı böyle konuşurken bakanların, milletvekillerinin söylediklerine bakmaya gücümüz yetmez, tahmin etmek zor değil. Orada da asmalar kesmeler devam ediyor. Tek cümleyle "Kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum." devri devam ediyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Diğer bir söz de: "Ben yaptım oldu yok." Bu sözü araştırdığımız zaman da karşınıza "İsteseler de istemeseler de"den daha fazla sonuç çıkıyor çünkü dedim ya fikri neyse zikri de odur diye, bu da onun göstergesi. Bu söz ilk başta aslında, temel argüman olarak "otoriterliğe yer yok" diyor gibi görülebilir fakat gerçekten böyle olduğunu anlatmaya bildiğimiz diller yetmez âdeta. Hatta bunu açıklamaya kalksak, geçen hafta Bekir Bozdağ'ın "Türkiye'de yargı Batı'dakinden daha adil." ya da "Türkiye'de elbette adalet var." sözleri gibi, bizim de alay ettiğimiz bile düşünülebilir. Bu, tıpkı Sayın Erdoğan'ın Gökçek için "Makamlara gelirken iyi, giderken mi sorun oluyor?" demesi fakat bir yandan da seçim sonuçlarına var gücüyle müdahale etmesi hatta kendi seçmeninin oylarına aykırı davranarak belediye başkanlarını, başbakanları kovması gibi derin bir çelişki.

BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Önerge, önerge...

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Çünkü bunun "Ben yaptım oldu yok." sözlerinin asıl tercümesi "Var mı bana yan bakan?" anlamındadır.

Değerli arkadaşlar, bunun son örneği olarak işte bugünkü, müftülerin nikâh kıymasıyla ilgili düzenleme için yine "İsteseniz de istemeseniz de Meclisten geçecek." cümlesi geldi. Aslında bu cümle tek başına bile şahane bir oksimoron örneğidir çünkü Meclis konuşulan, istişare edilen yerdir. Konuşulmadan, istişare edemeden, "isteseniz de istemeseniz de" gibi bir cümle olmaz, böyle bir şey sarf edilemez, bu, akla bile gelemez. Aslında, sizler bu sözleri sarf ettiğinizde, Meclis kapısında meramlarını ifade etmek üzere toplanan kadınlara da gaz sıkılması gayet doğaldır çünkü devletin tepesinde "Astığım astık, kestiğim kestik." bir davranış görülürse aşağıda da kadınlarımıza tabii ki gaz sıkılır.

Nedir mesele? Müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesi. Bakın, şu anda İstanbul tüm dünya kadınları için en tehlikeli 10 şehir arasında gösteriliyor; birlikte anıldığı şehirler Jakarta, Kahire, Lagos, Karaçi gibi şehirler.

Bu ülkenin bir rektörü yabancı kadınlarla el sıkışmak hakkında bazı cehennem tasvirleri yapabiliyor. Toplu taşımada kadınlara şiddetle müdahale edilen günlerden geçiyoruz. Kıyafetleri, gebelikleri, her şeyleri âdeta sorun muamelesi yapılıyor.

Bakın, Türkiye'de o kadar çok mesele var ki bununla ilgili söylenecek. Çocuk gelin meselesinde 155 ülke arasında 55'inci sıradayız. Yine, birlikte anıldığımız ülkeleri burada dile getirmek istemem. "İsteseniz de istemeseniz de biz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağız." demek bedava tabii ama listelerde, istatistiklerde maalesef en aşağılardayız.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ne alakası var?

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Dolayısıyla en azından kendi sözlerinizi aklınızdan, en azından kadın meselesini isteseniz de istemeseniz de hiç ama hiç aklınızdan çıkarmayın. "Ben yaptım oldu, yok."

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)