GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:11.10.2017

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 491 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 24'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 24'üncü maddeyle 6325 sayılı Kanun'un 18'inci maddesinin (2)'nci fıkrasında birtakım değişiklikler yapılmakta. Buraya çıkan her hatip, her konuşmacı ara buluculuk müessesesinin veyahut da kurumunun oluşturulmasıyla ilgili genel kanaatin olduğunu ancak böyle bir kurulun kurulmasına mecburiyet getirilmesinin doğru olmadığını söylemektedir. Bu 18'inci maddedeki değişiklikle, taraflar ve avukatları ile ara bulucuların birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacak ve ara buluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacaktır. Güzel, doğru bir karar, olması gereken de bu. Anlaşıldıysa zaten dava açılmasına da gerek yok. Ancak, 24'üncü maddeyle, bu tasarının özünü teşkil eden ara buluculuğun bir dava şartı hâline getirilmesinin gerektirdiği bazı düzenlemeler yapılmakta. Ara buluculuğu desteklediğimizi ancak zorunlu olmaması gerektiğini de düşünüyoruz.

Tasarıyla, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacak ve tazminatları için ara bulucuya başvurulmuş olması dava şartı hâline getirilerek, böylelikle ara buluculuk yöntemiyle uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan, kısa sürede, ilgili tarafların bilgilerini koruyarak gizlilik içinde çözümleneceğinin amaçlandığı söylenmektedir. Daha önceden de belirttiğimiz gibi, bu yöntem zorunlu hâle getirilerek güçlü işverenlerin etkisinde kalabilecek olan ara bulucular ve teknik olarak haklarının neler olduğunun bilincinde olmayacak işçilerin taraf olduğu sorunların çözümünde adil bir sonuç alınabilmesi mümkün görünmemektedir.

Yine, gizlilik ilkesi içerisinde yürütülmesi hedeflenen ara buluculuk süreci, yargılamanın en büyük güvencesi olan alenilik ilkesine aykırı düşmektedir. Temelden büyük eksiklere sahip olan ara buluculuğun beklenen faydayı sağlaması, zannedersem, mümkün olmayacaktır. Kaldı ki Komisyon toplantılarında da dile getirildiği gibi, gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda, ara buluculuk gibi alternatif çözüm yollarıyla elde edilen işçi alacaklarının miktar olarak mahkeme önünde elde edilenlerden daha düşük olduğu ortaya konulmaktadır. Bir başka deyişle, işçileri mağdur etmeden kısa sürede çözümün amaçlandığı ara buluculuk sistemine ait sayısal veriler, işçilerin mahkemeyle elde edilen sonuçlara göre mağdur olduğunu net bir şekilde göstermektedir. Kanun tasarısıyla iş davalarının neredeyse tamamında ara buluculuk zorunlu hâle getirildiğinden yılda yaklaşık 450 bin iş davasının açıldığı ve görüldüğü ülkemizde ara bulucuya gidecek uyuşmazlıkların neredeyse yüzde 90'ının iş uyuşmazlıklarından dolayı meydana geleceği belirtilmektedir.

Ayrıca, bu tasarının bir başka yanı olan işçi konfederasyonları ile işçi temsilcilerinin yetersiz sayıda temsil edilmesini de ileriki maddelerde -27'nci maddede de- gözlemek mümkündür. Yani burada, işçiler yeteri derecede bu kurulda temsil edilmemiştir. Bu da adaletsizliği göstermektedir.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)