GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:11.10.2017

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın 21'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, bu sabah İzmir Aliağa'da hayatlarını kaybeden, iç acıtıcı bir iş kazasına kurban giden emekçilerimizi, işçilerimizi rahmetle anıyorum, Allah'tan rahmet diliyorum. Fakat ülkemizde bu ne ilk ne de son maalesef. Soma'yı unutmuyoruz, Torunlar cinayetini unutmuyoruz, Şirvan maden cinayetini unutmuyoruz; bunun gibi pek çok iş yerinde başta inşaat sektörü olmak üzere, tekstil olmak üzere, mevsimlik işçiler olmak üzere pek çok iş alanında insanlarımız, yoksullarımız, emekçilerimiz, işçilerimiz patronların hırsına, rantına, kârına kurban edilmeye devam ediyor.

Dünü hatırlatacağım tekrar. Dün -evet, pek çok arkadaşımız ifade ettiler- Ankara katliamının anmasına devlet güvenlik güçlerimiz saldırdılar, her zamanki gibi, alışageldiğimiz gibi. Anmaya karşı çıkıyorsunuz. Bir terör örgütünün 100 küsur insanımızı Türkiye'nin başkentinde katletmesine karşı çıkıyorsunuz. Bir terör örgütünün gündem edilmesine, afişe edilmesine, ifşa edilmesine tahammül edemiyorsunuz. Ama ben bizzat kendim de yaşadığım gibi, İstanbul'da Torunlar cinayeti -"cinayet" diyorum, bu, bir iş cinayetidir- yaşandığında, Soma'da iş cinayeti yaşandığında, bunun gibi pek çok yoksulumuzun, işçimizin, taşeronların hayatını kaybettiği, acılarımızın yüreğimizi dağladığı günlerde acılarımızı ifade etmek için, patronların korunmasını protesto için Taksim'e, İstiklal'e veya Torunlar'ın önüne, her neresiyse gittiğimizde en şiddetli gazlara, saldırılara muhatap olduk.

Burada iş düzenlemeleriyle ilgili maddeler görüşülüyor. On beş yıldır bu ülkede iş cinayetleri tavan yaptı arkadaşlar. Bakıyoruz, iş düzenlemesiyle ilgili kanun tasarısının içeriğine şöyle bir göz atıyorsunuz. İşçilere ne getiriyor? Hayatlarını garantiye mi alıyor? Sosyal güvencelerini mi geliştiriyor? Daha insanca yaşama haklarını mı kazandırıyor? Kıdem tazminatları noktasında onun, bunun, üçüncü şahısların vicdanına mı terk ediyor? Hangi geleceğini güvence altına alıyorsunuz? Soyut ifadelerle, dün olduğu gibi, Soma'da, Şirvan'da, Torunlar'da olduğu gibi yine patronları korumaya devam ediyorsunuz. On beş yıllık politikada biz bunu görüyoruz. İşçinin hakkını savunmak için sesimizi çıkardığımızda polis yine bize saldırıyor. Barış isteyenlere saldırı gerçekleştiğinde, biz onların sesi olmaya çalıştığımızda polis yine bize saldırıyor.

İktidarın, terörle arasına mesafe koyması gerekiyor; işçileri, emekçileri ezen egemenlerle, patronlarla arasına mesafe koyması gerekiyor. İşçimize artık sahip çıkalım, bu yasalarla, bu soyut ifadelerle, iddialarla işçilerimizi, yoksullarımızı zalimlerin, kurtların pençelerine terk etmeyelim arkadaşlar.

Bakın, o kadar çok derdimiz var ki. Bugün, aynı zamanda, Dünya Kız Çocukları Günü. Pek çok dert var anlatacak. Bakın, daha hiç bakamadım, dünya kadar problem var ama çocuk işçilerin dramı da ayrı bir mesele. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmeleri, bu geleneğin... Bu kanunlarla onların geleceğini güvenceye alması, bunları yapması gereken iktidar, yine patronun lehine çalışıyor, yine zenginlerin lehine çalışıyor, yine uluslararası savaş ticareti yapanların lehine çalışıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜDA KAYA (Devamla) - Ülkemizin yararına, yoksulumuzun, kadınlarımızın, çocuklarımızın yararına politika üretmenin zamanı artık geçti arkadaşlar. 80 milyon insanımıza eşit, özgür, barış dolu geleceği hep birlikte sağlamamız gerekiyor.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)