| Konu: | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 11.10.2017 |
MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Sayın Başkan ve sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Yeni yasama döneminde aramızda olmayan Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bütün tutuklu milletvekillerini de buradan saygıyla selamlıyorum.
Dün konuşma sırası gelmedi. Dün, Hazreti Hüseyin'in şehadet günüydü; 680'de, 10 Ekimde katledilmişti. Kendisi kan dökülmesin diye, fitne olmasın diye, barış için, sulh için Kerbelâ'ya gitmişti ama maalesef 72 arkadaşıyla şehit edildi. Dün ne tevafuktur ki 10 Ekim, yine "barış" diyen insanların iki yıl önce katledildiği Ankara Gar katliamını anmaya giderken maalesef polis müdahalesiyle karşılaştık ve çok doğaldır ki insanlar taziye sunar, üzülür, ağlar, anar. Herkesin elinde karanfil vardı. Yani 200 insan yoktu orada ama o anmaya gelen insanlara maalesef müdahale edildi.
Tabii, Peygamber (ASM) Hazreti İbrahim, oğlu ölürken ağlamıştır. Bakın, o 10 Ekimde de 9 yaşındaki Veysel Atılgan katledilmiştir, elbette ki annesi, kardeşi, akrabası gidip ağlayacaktır. Devlet erkânının, Hükûmetin, bütün partilerin ve resmî görevlilerin gidip orada anma yapması gerekirken, taziye dileklerini iletmesi gerekirken müdahale edilmesini şiddetle kınıyorum.
Bakın, bir hadisişerif var; diyor "..."(x)Yani insanlar yöneticilerinin dini, karakteri, fıtratı üzerinedir. Eğer yöneticiler, polise taziye anmaya müdahale emri verirse Aysel Tuğluk'un annesi gibi, Hatun Tuğluk annemiz gibi işte, insanlar, taraftarlar onu bir mesaj olarak algılar ve bu sefer mezarlara, cenazelere müdahale ederler. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekiyor. Bu yapılanın insanlıkla, İslamiyet'le, hukukla, yakından uzaktan ilgisi yoktur.
Peygamber (ASM) geçen bir cenazenin önünden ayağa kalkmıştır. Sahabe "O bir Yahudi cenazesidir, neden ayağa kalktınız?" dedi. "..."(x) demiştir, yani "O da bir insandı. Cenazeyi gördüğünüz zaman ayağa kalkınız, saygı gösteriniz." diye buyurmuştur. Dolayısıyla, referans alınması gereken budur. Bakın, o dönemde en çok İslam'a, en çok Müslümanlara saldıranlar Yahudilerdir ama buna rağmen, Peygamber (ASM) kalkıp saygı göstermiştir. Aynı fikirde, aynı partide, aynı ideolojide olmayabiliriz ama birbirimize saygı göstermek zorundayız.
Bir şey göstermek istiyorum. Herhâlde bu yazıyı bilmeyen yoktur; burada Arapça "Allah" yazıyor. Biraz daha uzaktan çekilmiş fotoğraf, kendim çektim. Kağıthane Belediyesinde, Okmeydanı'nda, Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinin arkasında, rögar kapaklarında "Allah" yazıyor. Bunlar, maalesef, kanalizasyon kapakları ve insanlar üzerine basıp geçiyor; bakın, çok işlek bir yerde insanlar maalesef üzerine basıp geçiyor. 2006'da, 2012'de, 2014'te Sivas Belediyesinde, Kadıköy iskele girişinde, yine bu şekilde -basına yansımasına rağmen- "Allah" yazısı görünmesine rağmen bununla ilgili bir soruşturma başlatılmamıştır ve toplatılmamıştır. Sakın "Benzerlik." falan demeyin. Bu normalde "nesih hat yazısı" dediğimiz Arapça nesih hattıdır. Buradaki de kûfi yazıdır, yani kûfi dediğimiz köşegen Arapça yazıdır ve hâlâ Kağıthane Belediyesinin rögar kapaklarında bunlar durmaktadır. Oradaki esnaf, Suriyeli çocukların rögar kapağını öptüklerini görünce gidip Suriyeli çocuklara dedi ki: "Neden öpüyorsunuz?", onlar da dedi ki: "Burada 'Allah' yazısı yazıyor." Oradaki esnaf belediyeye ve Beyaz Masa'ya şikâyette bulunduğu hâlde hâlâ bu rögar kapakları toplatılmış değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) - Burada bir amaç vardır. Yani ben bunu Hükûmet yaptı demiyorum, iktidar yaptı demiyorum ama bu tesadüfi bir şey değildir. Bunu basan, üreten firma bununla neyi amaçlamıştır, ne kadar üretmiştir, Türkiye'nin nerelerine dağıtmıştır? Lütfen bu konuda Hükûmete ve iktidara gerekenlerin yapılmasıyla ilgili ben ricada bulunuyorum.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)