| Konu: | 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'ne, Mudanya Mütarekesi'nin 95'inci yıl dönümüne, İzmir TÜPRAŞ'ta meydana gelen patlamada yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dilediğine ve İncek Bulvarı'nın durumuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 11.10.2017 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türkiye, Kanada ve Peru tarafından yapılan girişimler sonucunda kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi ve onların insan haklarından tam ve etkili bir şeklide yararlanmalarını sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü olarak ilan edilmişti. Bir yardım kuruluşuna göre dünya genelinde her yedi saniyede bir kız çocuğu evlendiriliyor. Türkiye'de ise son altı yılda evlenmek zorunda bırakılan kız çocuğu sayısı, tespit edilebilen resmî rakamlara göre 232 bin. Yine, son altı yılda 142 bin kız çocuğu da anne oldu. Ayrıca, ilköğretim çağında olup okula gitmeyen kız çocuklarının sayısı, aynı durumdaki erkek çocukları sayısından 600 bin fazla.
Toplum olarak, öncelikle, eskiden kalan yanlış âdet, töre ve uygulamaların dinin gereği gibi olmadığını anlamalıyız. Eğitim öğretim, sağlık ve sosyal hayatta geleceğimizin teminatı kız çocuklarımıza da yer açmamız gerekir. Ben, her şeye rağmen, 2012 yılından bu yana kutlanan Dünya Kız Çocukları Günü'nün tüm kız çocuklarımız için mutlu geçmesini dilerim.
Sayın Başkan, Büyük Taarruz'un zaferle sona ermesi üzerine, itilaf devletleri Türkiye Büyük Millet Meclisine mütareke çağrısında bulundular ve görüşmeler 3 Ekim 1922'de Mudanya'da başladı. 11 Ekim 1922'de, Bursa'nın Mudanya ilçesinde Mudanya Mütarekesi için uzlaşma sağlanmıştır. Doksan iki yıl önce yapılan bu mütareke Türk milleti adına atılmıştır ve Lozan'ın önü açılmıştır. Mütareke, işgalci kuvvetlere karşı, savaş alanında olduğu gibi masada da "dur" demenin resmî belgesi olmuştur. Mudanya Mütarekesi, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının bize emanet bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti'ni dünyaya kabul ettiren ilk anlaşmadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında gösterilen bu başarı, dünya var olduğu sürece unutulmayacaktır.
Bugün, sabah, TÜPRAŞ'ın İzmir'deki rafinerisinde, depolama yapıldığı sırada tanklardan bir tanesinde patlama yaşandı. Gelen bilgilere göre, meydana gelen patlamada 4 işçinin hayatını kaybettiğini öğrendik ve yaralılar olduğunu biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Ben, hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum, patlamaya sebep olan bir ihmal varsa da bunun mutlaka araştırılması gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Başkan, ben, devletin en büyük fonksiyonunun düzenleme yapmak ve yaptığı düzenlemeyi de denetlemek olduğunu düşünüyorum.
Bir örnek getirdim. Ben İncek'te oturuyorum. Dün akşam gelişigüzel bir şekilde kapatıldı ama orada, bir haftadır yol üzerinde bir çukur vardı. Yerini de söyleyeyim, İncek Bulvarı, Türkiye Adalet Akademisi önünde, trafik ışıklarının tam orada. Her akşam orada -şurada fotoğrafları var- en az 10 tane araç görürsünüz, lastiği yarılmıştır, kenara çekmiş, lastik değiştiriyor. Bir hafta bu çukurun kapatılmamasının nasıl bir anlamı olabilir? Bu belediyeler denetlenmiyor mu? Burada düşmedim ben ama, bunun aynısı Atatürk Hastanesinin orada, rehabilitasyon merkezinin karşısında da bir çukur vardı, kendim de aracımla düştüm ve aracımın lastiği yarıldı. Yani bunları anlamak mümkün değil. Devletin bunları denetlemesi lazım. Bu belediyelere bir bakmak lazım. Çukurlar var, kapatılmıyor, denetlenmiyor. Arıyorsunuz, muhatap yok. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Yani 21'inci yüzyıldayız, geliştik diyoruz. Bunlara bir çekidüzen vermek lazım, bunlara bir bakmak lazım. Merkezî idarenin böyle bir görevi olduğunu düşünüyorum.