| Konu: | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 05.10.2017 |
YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın Başkanım, sevgili milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 491 sıra sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın 10'uncu maddesi üzerine vermiş olduğumuz önergeyle ilgili bir konuşma aldım.
Önerge okundu, önergemize Komisyon katılmadı, Hükûmet katılmadı, zannediyorum az sonra oylanacak, Genel Kurul da katılmayacak. Dolayısıyla, önergenin içeriğinden daha çok, özellikle şu an Türkiye'nin gündeminde olan seçim bölgem Bilecik ilinin Bozüyük ilçesinin Muratdere köyündeki vatandaşlarımızın sorunlarını da gündeme getirmek, bölge vekili olarak bu sorumluluğu paylaşmak istedim.
Sevgili arkadaşlar, siyasetin dışında, siyasetten öteye bir sunum yapmak istiyorum size. 9 Eylül tarihinde, yani bir ay önce, Kütahya Milletvekilimiz Divanda oturuyor, onun seçim bölgesi olan Kütahya ilinin Domaniç ilçesinde bir orman yangını çıktı. Bu yangın ilk etapta gerçekten küçük bir yangındı. Sonra, köylülerimiz, vatandaşlarımız orman işletme müdürlüğüne, bölge müdürlüğüne, genel müdürlüğüne müracaat ediyor, "Ya, daha büyük yangınlar var, siz gerekli önlemleri köylü olarak yaparsınız." diyerek ilk anda müdahale edilmiyor. Sonrası, rüzgârla birlikte bu yangın çok ciddi bir şekilde büyüyerek Bilecik ilimizin Bozüyük ilçesi sınırlarına kadar gelmiştir. Biz milletvekili olarak, diğer milletvekili arkadaşım Halil Bey'le birlikte... Belediye başkanlarımız, il genel meclisi üyelerimiz, çevre illerden orman işletme müdürlükleri "Gerekli organizasyonu yaptı." derlerse biz bu konuda yaptığımıza inanıyoruz... Ancak bir koordinasyon bozukluğuyla birlikte, gelen vidanjör, itfaiye, dozer, kepçe, hatta ve hatta helikopter müdahale edemedi arkadaşlar ve bu yangın altı gün süreyle devam etti, bölgede yangından dolayı 500 hektara yakın ağaç, hepsi yandı gitti. O diğer bitkilere, canlılara girmek istemiyorum.
Şimdi, burada bir rant meselesi söz konusu diye kamuoyunda tartışıldı durdu. Evet, arkadaşlar, maalesef bu yangından hemen sonra hepinizin yakinen bildiği Eskişehir'den Bursa'ya giderken, Bursa'dan da Eskişehir-Ankara istikametine gelirken Mezitler Boğazı dediğimiz, o güzel, doğal cennet köşesi dediğimiz ve bölgenin oksijen aldığı bölgede bir firma bakır madeni ocağı ruhsatı almış, bununla ilgili ÇED işlemlerini başlatmış bulunuyor. Bir tarafta 500 hektara yakın yangın var, bu yangının söndürülmesi çeşitli sebeplerden dolayı geciktiriliyor, hemen aradan yirmi gün sonra da ilgili ruhsat sahibi firma bakır madeni ocağı açmak için girişimlerde bulunuyor. Sevgili arkadaşlar, 210 bin hektarlık bir ocak ruhsatı söz konusu. Burada 72 bin adet ağacımız yok olacak. Önceki gün Bilecik İl Genel Meclisi üyelerimiz, AKP'lisi, MHP'lisi, CHP'lisi -hiç fark etmez- 20 tane arkadaşımız bölgeye gitti, burada incelemelerde bulundu, bu ruhsatın iptal edilmesi gerektiği noktasında karar verdi ama ilgili şirketin yetkilileri "Biz Bakanlıktan gerekli girişimlerimizi yaptık, bizim işimiz yukarıdan bağlandı, siz bize karışamazsınız." düşüncesiyle çalışmalarına devam ediyor.
Sevgili milletvekilleri, bu ormanlar hepimizin, buralar millî servetimiz ve bölgemizin oksijen deposu, gelin bu ormanlara kıymayalım. Şu anda Bozüyük ilçemizin Muratdere köyü sakinleri burada eylem yapıyor, aç ve açıkta bekliyorlar. İnsanlarımızın bu mağduriyetini gidermek Parlamento olarak, yüce Meclis olarak bizim görevimizdir. Bunun siyasi bir tarafı yok, sizlerden rica ediyorum. Sayın Bakanım, Hükûmet adına oturuyorsunuz. Bölgemizle ilgili, Bilecik'le ilgili böyle bir sorun var, gelin bu sorunu hep beraber çözelim. Bu ruhsatın iptal edilmesi konusunda gerekli Bakanlığa, gerekli genel müdürlüğe Hükûmet adına talimatlarınızı verin ve Bilecik'imizin bu doğal zenginliğini, bu millî servetini el birliğiyle kurtaralım diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)