Konu: | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 4 |
Tarih: | 05.10.2017 |
ZİYA PİR (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum ve özellikle Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen şu anda hâlâ cezaevinde rehin tutulan milletvekillerimizi, başta Selahattin Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ olmak üzere hepsini buradan saygıyla selamlıyorum.
Tabii ki biz burada selam verirken herkese selam veriyoruz, bizim gözümüz karadır, biz verebiliriz ama sizler biraz daha dikkatli olun çünkü daha önce Batman'da konuşma bile yapmadan sadece "Sevgili Batmanlılar, hepinizi saygıyla selamlıyorum." dediği için bir milletvekilimizin vekilliği iki gün önce burada düşürüldü. Bunu da tasvip etmediğimizi, ayıpladığımı buradan dile getirmek istiyorum.
Biraz önce burada, Sayın Başkan, bir tartışma yaşandı, bir hareketlilik oldu, o konuyla ilgili de birkaç kelam etmeden geçemeyeceğim. Şimdi, hatırlarsınız ki özellikle sizin milletvekilleriniz biraz önce buradaydı, Sayın Diyarbakır Milletvekiliniz. O çok iyi bilir, 1990'lı yıllarda bugünlerin yanlışlarını icra edenlerin, ağa babalarının yanlışlarını o görmüştür, dile de zaman zaman getirmişti. Şimdi, o zaman o yanlışları yapanlar yaparken buradaki siyasi irade hep şunu söylüyordu: Bütün sıkıntılara rağmen dağdakileri ovaya davet ediyordu siyaset yapmaya ama bugün geldiğimiz noktada, buradan bu partinin Sayın Genel Başkanı ve biraz önce grup başkan vekili bizlere, bizim partimize ve bizim seçmenlerimize Kandil'in yolunu gösteriyor. O zaman bile siyasi zekâ vardı birilerinde, AK PARTİ'nin kuruluşunda -ben biliyorum- siyasi zekâ bir yerlerdeydi ama bugün geldiğiniz nokta, birilerine dağların yolunu gösterme noktası, bu partinin gelmiş olduğu siyasi zekâsının seviyesini hepimize burada tekrar göstermiş oldu. Ben AK PARTİ adına gerçekten üzülüyorum. Daha on sene önce, üç sene, dört sene önce farklı noktadayken, farklı bir seviyedeyken bugün gelmiş olduğunuz seviye beni gerçekten üzmektedir.
Değerli arkadaşlar, siz siz olun Türkiye'de "devletin bekası", "terör operasyonu" ya da "canlı bomba" kavramları kullanıldığında gözlerinizi, kulaklarınızı kapatmayın. Siz siz olun kapatmayın çünkü gözlerinizi, kulaklarınızı açarsanız çok farklı şeyler duyabilirsiniz. Her şeyin doğru olmadığını... İşte, bir bakan "canlı bomba" dedi diye ya da bir vali "canlı bomba" dedi diye buna gözünüz kapalı inanmayın.
Bu sene 21 Martta Nevroz kutlamaları Diyarbakır'da yapılacaktı. Malatya'dan gelen bir genç katledildi sabahın saat sekiz buçuklarında. Valiliğin yapmış olduğu ilk açıklama: "Canlı bomba." O zaman insanları susturmaya çalıştılar ama özgür basının orada olduğu gözlerinden kaçmış; görüntüler, fotoğraflar ortaya çıktı. O gencin, Kemal'in, Malatyalı Kemal'in canlı bomba olmadığı ortaya çıktı çünkü üstünü kendisi soymuştu, "Ben canlı bomba falan değilim." dedi. Buna rağmen, o çocuk orada polisler tarafından katledildi.
Bu yüzden sevgili arkadaşlar -vaktim az- Sayın Bakan da buradayken bir konuya daha değinmek istiyorum. Benim hemşehrim, komşu köylüm Necmettin Hoca bundan birkaç ay önce Tunceli'de katledildi. Olayı ben ikinci gününden itibaren -aileyle irtibattayım- takip ettim. Tunceli Milletvekilimiz Sayın Önlü'yle birlikte elimizden geleni yaptık.
Elbette bizim kulaklarımız, gözlerimiz, kollarımız devletinki kadar uzun değil ama burada bizim kulağımıza gelen bazı bilgiler var. Sayın Bakan da burada. Aileye de bunu borçluyuz. Bu konunun, o sürecin araştırılması gerekiyor Sayın Bakanım. Bunu hepimiz o aileye borçluyuz, o öğretmene, o canımıza borçluyuz. Bize kötü kokular geliyor oradan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZİYA PİR (Devamla) - Kim o çocuğun...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bir dakika verir misiniz?
BAŞKAN - Bitiriyor musunuz, bir dakika vereyim mi?
ZİYA PİR (Devamla) - Buradan kayıtlara geçsin. Kim o çocuğu takip etti, kim Tunceli'de yolda o çocuğu vurdu ve...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Başkanım, bir dakika, ses duyulsun ya.
BAŞKAN - Bir dakika daha ek süre vereyim size Sayın Pir.
ZİYA PİR (Devamla) - Çok fazla şeye gerek yok, zaten anlaşıldı. O çocuğu Siverek'ten itibaren kim takip etti, kim durdurdu ve kim öldürülmesini emretti? Bunun araştırılması gerekiyor. Bize çok kötü kokular geliyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)