GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:4
Tarih:05.10.2017

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu hafta, Beyaz Show programına katılan, namıdiğer, Ayşe öğretmen, terör örgütü propagandası suçundan bir yıl üç ay hapis cezasına mahkûm oldu. Değerli arkadaşlar, Ayşe öğretmen bu konuşmayı hangi tarihte yapmıştı? 8 Ocak 2016 tarihinde yani çatışmaların yoğunlaştığı, barış ikliminin yok olduğu, şehirlerimizin yakılıp yıkıldığı, insanların öldüğü, mağdur olduğu bir dönemde yapmıştı. O günlerde biz Meclis kürsüsünde defalarca dedik ki arkadaşlar: Bakın, barış süreci tarumar edildi, çatışmalı bir iklim var ve biz buna bakmıyoruz, pek çok provokasyon var, bir darbe dinamiği devrede olabilir. Hiçbiriniz ilgilenmediniz. Ne Suruç'a baktınız ne Ceylanpınar'daki iki polisimizin öldürülmesine baktınız ne havalimanı bombalamalarına baktınız ve bir darbe dinamiği bizi içine çekti ve nihayetinde, darbe girişimi oldu. Ne mutlu ki başarısız oldu ama darbe dinamiği hâlâ devam ediyor. O günlerde vicdanlı bir ses televizyona çıktı ve şunları dedi, aynen okuyorum: "Bu ülkenin doğusunda, güneydoğusunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Çocuklar, anneler, insanlar öldürülüyor. Sanatçı olarak, insan olarak bir şekilde, yaşananlara siz de sessiz kalmamalısınız ve bir şekilde, dur demelisiniz. Ayrıca, bir şeyi daha söylemek istiyorum: Ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var. Ben o insanlara, daha doğrusu, biz bu insanlara hiçbir şey söyleyemiyoruz, 'Yazıklar olsun.' demekten başka. Bir şeyi daha söylemek istiyorum, kusura bakmayın, ben öğretmenim, öğrencilerini terk eden öğretmenlere seslenmek istiyorum: Bir daha oralara nasıl dönecekler, o güzel, masum, tertemiz yürekli çocukların yüzüne, gözlerinin içine nasıl bakacaklar? Ben konuşamıyorum gerçekten. Bu arada yaşananlar ekranlarda, medyada çok farklı aktarılıyor. Yani gerçekten konuşamıyorum. Sessiz kalmayı insan olarak ben... Biraz daha hassasiyetle yaklaşın, görün, duyun artık. Bize el verin. Yazık! İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın. Söyleyeceklerim bu kadar. Teşekkür ediyorum." Stüdyoda alkışlar kopuyor canlı yayında. Ayşe öğretmen "Aslında, bir şey daha söylemek istiyorum, duygu yoğunluğundan dolayı hiçbir şey söyleyemiyorum. Siz de fark ediyorsunuz, sesim titriyor. Bomba seslerinden, kurşun seslerinden... İnsanlar susuzlukla, açlıkla mücadele ediyor. Özellikle bebekler, çocuklar... Lütfen, siz de duyarlı olun, sessiz kalmayın, rica ediyorum." diyor ve stüdyodan alkışlar kopuyor. Bunun üzerine, hemen -tabii, bu vicdanlı seslere tahammülümüz yok o günlerde maalesef- terör örgütü propagandası suçundan beş yıla kadar hapis istemiyle soruşturma açılıyor. Beyazıt Öztürk vareste tutuluyor ve Ayşe öğretmen yargılanmaya başlanıyor.

Değerli arkadaşlar, şu söylenenlerin altına burada imza atmayacak hiç kimse var mı? "Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın, insanlar ölmesin." diyor bir öğretmen ve bunu Sayın Cumhurbaşkanı da biliyorsunuz, barış süreci günlerinde defalarca söylüyordu, AK PARTİ sözcüleri defalarca söylüyordu. Bunu çatışmalı günlerde, en çok ihtiyacımız olan günlerde vicdanlı bir ses söylüyor ve terör örgütü propagandası suçundan yargılanıyor ve arkadaşlar, Sayın Bakan; bu hafta bu öğretmen mahkûm oluyor. Gerekçede diyor ki: "Terör örgütü propagandası yaptın sen."

Değerli arkadaşlar, bakın, barış günlerinde, iyi günlerde, romantik günlerde barış güzellemesi yapmak kolaydır, önemli olan, zor günlerde, çatışmalı günlerde bu tip seslere ihtiyacımız vardır ve bizim bu sesleri büyütmeye ihtiyacımız var, susturmaya değil. Ayşe öğretmenin sesi büyürse bu ülkeye barış gelecek. Ayşe öğretmenin sesi büyürse o taşlaşmış, kurumuş vicdanlarımız çözülecek ve belki hep beraber, özellikle bu ülkenin Meclisinin milletvekilleri olarak hep beraber bir barış yolu bulabileceğiz. Bakın, o günlerde terör örgütü bir çorap başınıza ördü, o günlerde Ayşe öğretmen bize seslendi, biz duymadık ve darbe girişimini yaşadık. Eğer bugünlerde de biz bu tip vicdanlı sesleri cezalandırırsak emin olun daha başınıza çok çoraplar örülür.

Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)