GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:4
Tarih:05.10.2017

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten burada konuşulan her konunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Ancak ben Sakarya Milletvekiliyim. Sakarya Milletvekili olarak 17 Ağustos 1999 gecesinde saat üçü beş geçe Sakarya büyük bir depremle sarsıldı ve Sakarya'da 4 bine yakın vatandaşımız enkaz altında kaldı ve hayatlarını kaybettiler. O gece ölülerimizi kefensiz defnettik, çocuklarımızın ve kadınlarımızın arkasından gözyaşı bile dökemedik. Bu kadar sıkıntılı bir dönemin üzerinden on sekiz yıl geçti. On sekiz yıl sonra, dün Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Mamak Belediyesinin kentsel dönüşüm kura çekimi töreninde "Adapazarı depreminde 17 bin kişi hayatını kaybetti. Yüzyıl boyunca bu depremlerin olduğunu bile bile, toprağın altında hareket olduğunu bile bile bizler neden bunun önlemini alıp rahat etmiyoruz ki." dedi.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sakarya Milletvekili olarak buradan hem Meclisime hem de Türkiye'ye sesleniyorum. Biz Sakarya Valiliğinin bir il brifingini elimize alarak onu ilk önce Sakarya Valisine sorduk. Sakarya Valiliğinin il brifinginde İl Millî Eğitim Müdürü diyor ki: "21 tane okul Sakarya'da şu anda ilk olacak depremde yıkılacaktır, 39 tane okul güçlendirilmesi gerekir, 190 tane okul da deprem güvenliği bile ölçülmeden o şekilde tutuluyor." Yani bugün Sakarya'da bir deprem olsa Sakarya'daki depremde ilk yıkılacak 21 tane okul var ve çocuklarımız enkazın altında kalacak, ölülerimizi tekrar kefensiz toprağa vermek zorunda kalacağız.

On beş yıldan beri Hükûmette olan ve bu Hükûmeti temsil eden bir Bakan: "Neden buna tedbir almıyoruz?" diyordu. Ben de soruyorum: Sahi, Sayın Bakanım, neden tedbir almıyorsunuz? O gün koyduğunuz vergilerle 60 milyar liralık bir deprem vergisi topladınız yani bu eski rakamla 60 katrilyon lira yapıyor. O okulların bugün tamiri için istenen ödenek eski parayla 135 trilyon lira. Peki, 135 trilyon lira değmiyor mu canlar için, çocuklarımız için, kadınlarımız için, aileleri için, bunun için daha ne bekliyorsunuz? "Trilyonlarca, katrilyonlarca liralık yatırım yaptım." derken yüzünüz hiç kızarmadan, hiç sıkılmadan, hiç vicdan azabı duymadan "Neden harekete geçmiyoruz?" diye halkımıza mı soruyorsunuz? Ne yapacak halkımız? Kendi ceplerinden topladıkları paraları bir araya getirip 135 trilyon lirayı ödeyip çocuklarını o okula gönderecekler mi, yoksa o paraları olmadığı için, geçim derdinde oldukları için çocuklarını okula mı göndermeyecekler? Devlet bu ciddiyette mi bakacak Türkiye Cumhuriyeti'ndeki çocukların geleceğine ve hayatlarına?

Size Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsünden sesleniyorum, valiye bildirdim, milletvekillerine bildirdim, bakanlarımıza bildirdim, soru önergesi verdim ve gelen cevapta "Evet, bu okullar ilk depremde yıkılır." dedi Sayın Bakan. Buna rağmen bu suçu, vebalini halka atıyorsanız ben Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsünden bir kere daha söylüyorum, bunun vebali sizindir ama sizin torunlarınıza da bütün birliğinize de ailenize de partinize de yeter. Kıymayın Sakarya'nın çocuklarına, kıymayın Türkiye'nin çocuklarına. Yola, sağa, sola harcadığınız parayı çocuklarımızın hayatına ve geleceğine harcayın.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)