| Konu: | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 05.10.2017 |
DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın 5'inci maddesinde vermiş olduğumuz önergemiz üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, iş ve işverenler arasındaki uyum ve anlaşmazlık sorunlarının üzerinde durduğumuz bu kanun önergesinde ben bugünün Dünya Öğretmenler Günü olduğunu da hesaba katarak ve eğer işveren Millî Eğitim Bakanlığıysa çalışanları, öğretmenlerin de sorunları olduğunu burada sizlere bir kez daha hatırlatmak istiyorum ve bu sorunların birkaçına değinmek istiyorum.
Verilere göre bugün öğretmen ataması bekleyen, KPSS'ye başvurmuş fakat öğretmen olarak ataması yapılmamış üniversite mezunlarımızın sayısından bahsetmek istiyorum. Bu 2016 verilerine göre 438.134. Mayıs 2016'da Millî Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı atanmayı bekleyen öğretmen sayısının 349.277, buna karşın Bakanlığın ihtiyaç duyduğu öğretmen sayısının 66.574 olduğunu açıklamıştı. Yani bu açıklama 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan öğretmen ihraçlarından önce yapılmış bir açıklamaydı. Tüm kanun hükmündeki kararnamelerle birlikte Millî Eğitim Bakanlığından ihraç edilen öğretmenlerin sayısı da 33.973'e ulaştı ve nihayetinde biz bunları toplarsak, demek ki şu anda Millî Eğitim Bakanlığının 100 bin civarında öğretmen açığı var diyebiliriz alımları, son alımları hesaba katmazsak.
Sayın İsmet Yılmaz Millî Eğitim Bakanımız da 80 bin öğretmenin alımının yapılacağını bize önceden duyurmuştu ve şimdi 40 bin öğretmen adayı atama beklemekte. Ağustos ayında atanacağı söylenen 10 bin öğretmen ataması ne zaman yapılacak? Öğretmen adaylarımız öncelikli olarak bunu beklemekte.
Yine, Yükseköğretim Kurumunun istatistiklerine göre 2016 yılı itibarıyla öğretmen olabilmek amacıyla sadece eğitim fakültelerinde okuyanların sayısı da 228.279. Buna okuyanları, mezun olacak diğer alanlardaki, mesela fen edebiyat fakültesi mezunları var, ilahiyat fakültesi mezunları var ve yine insan ve toplum bilimleri mezunları var; bunlar pedagojik formasyon alarak öğretmenliğe de başvuruyorlar, bunları da eklediğimizde sayı epey artıyor.
Peki, ben merak ediyorum bütün bu kadar öğretmen adayı hazırlanıyor ve öğretmen olmayı beklerken ücretli olarak alınan öğretmen adaylarının hangi bölümlerden mezun olduğu, gerçekten de bütün bu hak etmiş olanların dışında öğretmenliğe atananlar var mı, bunların bir kere incelenmesi gerekiyor.
Yine, KPSS 2019 yılında kaldırılıyor ve kamu kadrolarına atama merkezî sınavıyla yerleştirme sisteminin yerine yeni bir sınav sistemi getiriliyor. Bu sınav sisteminin adı, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ÖABT tarzında yapılacak olduğunun açıklandığı bir öğretmenlik alımı, bir sınama sistemi getiriliyor. Burada, her bakanlık, bu sisteme göre, alanına göre alacağı öğretmenlere alanında sorular soruyor. Tamam, bunda bir sıkıntı yok ama bir de mülakat sistemi geliyor. Güvenlik soruşturması zaten olmalı ancak mülakat sistemi noktasında TÜRK EĞİTİM-SEN'in yaptığı bir araştırma var ki bu 2016'da öğretmenlerin, sözleşmeli öğretmen olmak için bu mülakat sistemine girenlerin yüzde 98'i böyle bir mülakat sistemini şeffaf bulmamışken, 15 Temmuzdan sonraki yaşadığımız memur alımlarındaki mülakatlarda yaşanan sıkıntıları, sorulan soruları da düşünürsek bu, bizde ve öğretmen olarak alınacak olan adaylarda endişe yaratıyor.
Yine, tabii, öğretmelerin bir öğretmen odasında kadrolu, ücretli, sözleşmeli, farklı farklı statüde olmaları yine ayrı bir sorun.
Tabii ki öğretmen arkadaşlarımızın burada dile getirilecek çok sorunu var, ben sadece atama bekleyenlerle ilgili görüştüm ama şu anda hâlihazırda görevde olan öğretmen arkadaşlarımızın sorunlarını da inşallah uygun bir zamanda tekrar tartışır, onlara da bir çözüm buluruz diyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)