Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 4 |
Tarih: | 05.10.2017 |
HDP GRUBU ADINA LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aynı zamanda, biliyorsunuz, bu çalışma yılına gene buruk başlıyoruz, eksik başlıyoruz. Eş genel başkanımız ve milletvekillerimizin rehin durumu devam ediyor. Bu, Meclisin itibar ve meşruiyet durumunu ortaya çıkarıyor. Meclisin, Meclis Başkanının bu konuda bu güne kadar sesiz kalmış olması, Meclis tarihine bir kara leke olarak geçecek, bunun bilinmesini istiyoruz ve eş genel başkanımıza burada hürmetlerimizi, saygılarımızı, sevgilerimizi bildiriyoruz.
Aynı zamanda, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü. Her konuşan milletvekili arkadaşlarımız öğretmenlerin ellerinden öptüklerini ifade ettiler. Ama, ancak burada kanun hükmünde kararnamelerin çıkarıldığı, bu kararnamelerle on birlerce öğretmen şu an ya sürgün edildi ya işlerinden ihraç edildi ya disiplin cezaları aldılar. İşte Ayşe öğretmen gibi, sırf barışı istediği için, sırf "çocuklar ölmesin" dedikleri için maalesef şu an içeri atılmış durumdalar.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Fındıkla ne alakası var bunların ya.
LEZGİN BOTAN (Devamla) - Dolayısıyla burada öğretmenlerimizin Dünya Öğretmenler Günü'nü kutlarken bu riyakârlığı da kınıyorum.
Değerli arkadaşlar, fındık üreticisi sürekli üvey evlat muamelesi görüyor. Fındık üreticisi olarak aslında ülkemiz dünyada sayılı ülkeler arasında olmasına rağmen, fındık üreticileri AKP hükûmetleri tarafından bugüne kadar neredeyse göz ardı edilmiş, ikinci plana atılmışlardı. Ya komisyoncuların insafına havale edilmişlerdi ya da tek taraflı belirlenen fiyatlarla "Ya bu fiyatı kabul edersin ya da ne halin varsa gör." dercesine gayriciddi yaklaşımlarla karşı karşıya kalmışlardır.
Evet, Karadeniz insanımızın iki kalem üretim imkânı var; biri çay, biri de fındık. Fakat, fındık konusunda gerçekten AKP hükûmetlerinin bütün üreticilere yaklaşımında, çiftçilere yaklaşımında, emekçilere yaklaşımında olduğu gibi hep rantçı ve hep çıkarcı minval üzerine olduğu için burada da Hükûmet gerekli sorumluluğunu yerine getirememiş ve fındıkta ülkemizin elde etmesi gereken, hak etmesi gereken ve üreticimizin hak etmesi gereken yerde olmadığını üzülerek görüyoruz. Hükûmeti bu konuda ciddiyete davet ediyoruz. Fındık üreticisine sahip çıkılması gerekiyor. Bir program dâhilinde, bir program çıkarılıp fındık üreticinin ihtiyaçlarının, sorunlarının tek taraflı değil, fındık üreticisiyle birlikte tartışılması lazım, konuşulması lazım. Ama siz fındık üreticisini bir tarafa koyar, kendi kafanıza göre, kendinize menkul düşüncelerinizle, her konuda olduğu gibi -eğitimde, sağlıkta, yargıda, bütün konularda- tek taraflı davranır ve muhalefeti dinlemezseniz, üreticiyi dinlemezseniz işte ülkenin geleceği nokta budur. Bu rantçı mantıktan vazgeçilmesi lazım. Üreticimizin desteklenmesi gerekiyor.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)