Konu: | Belediyelere atanan kayyumlara ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 4 |
Tarih: | 05.10.2017 |
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü. Ancak, aynı zamanda Dünya Emekçi Öğretmenler Günü olduğu gibi ülkemizde 1.128 akademisyene 5.640 yıl gibi ceza istenen bir süreçten geçiyoruz. Yine, Ayşe öğretmen sadece "Çocuklar ölmesin, haberiniz var mı, farkında mısınız, çocuklar ölüyor." dediği için hakkında ceza istendi ve verildi. Bir öğretmen ve onun da yine cezası... Barış isteyenlerin "Bu ülkede artık ölüm olmasın." diyenlerin cezalandırıldığı ve beş bin altı yüz kırk yıl gibi bir ceza istendiği, bu ülke tarihinin en karanlık, en kirli ve en zehirli dönemlerinden geçiyoruz.
Bu yetmiyormuş gibi, bununla birlikte, bizim belediyelerimize atanan kayyumlarla ilgili aslında söz almıştım ama akademisyenler için istenen beş bin altı yüz kırk yıllık cezaya bakınca kayyumlar üzerindeki politikaların akademisyenlere kadar sirayet ettiği ve bir bütün olarak her gün daha nasıl kötü olunabilirin yanıtlarını bilfiil tecrübe ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz.
Bizim belediyelerimize kayyumlar atandı 20 Temmuz darbesiyle birlikte ve belediyelerimize atanan kayyumlar oraları karakola dönüştürdü, halkla olan hizmet ayağı bilfiil emniyet teşkilatı gibi faaliyet hâlinde. O yetmedi, cenazelere bile araç verme konusunda her türlü ambargoyu uyguluyor.
Peki, buna rağmen bu kadar kayyumlar atandı... Bakın, biz yirmi yıldır belediyecilik yapıyoruz, yirmi yıl boyunca, yedi yirmi dört, her gün ama her gün denetime tabi tutulan belediyelerimizde bir gün bir kuruşluk yolsuzluğa rastlanmadı, bir gün bir kuruş yolsuzluk olmadı ama kayyumlarınız, 9 kayyumunuz on ay içerisinde yolsuzluktan görevden alındı. Bu kayyumlar nereden alındı, niye alındı ve nerede görev yapıyor, idari soruşturmaya tabi tutuldu mu, herhangi bir adli soruşturmaya tabi tutuldu mu; bunların cevabı yok.
Başkan bu şekilde bir...
BAŞKAN - Siz devam edin lütfen.
Buyurun.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bizlerin, bu halkın, bu Türkiye halklarının her gün çözüm olarak Meclisi adres olarak gösterdiği bir yerde ne yazık ki baktığınızda bir çözüme dair en ufak bir yaklaşım, bir refleks yok, günü geçirme, günü kurtarma ve artık tek kişinin her türlü kararına biat ve itaat etmeyle geçiyor.
Bakın, bizim kayyumlarımız atandığında AKP'nin belediyeleri buna alkış tutmuştu ve sessizce izlemişti. Aslında o AKP'nin Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş -cemaatle ilişkisi üzerinden- cemaate karşı açılan savaştan sonra "Ben burada vatan haini mezarlığı yapayım." bile demişti. O kadar ağır, insanın aklını zorlayan kötülükleri bile önerdi. Buna rağmen, bu tekçi zihniyetten kaynaklı şu anda görevden alındı ya da istifa ettirildi.
Bizim vekilliklerimiz alındığında, dokunulmazlıklarımız için 3 partinin ortak birliğiyle komisyon oluşturulduğunda "Nasıl olsa HDP'dir, DBP'dir, Kürtlerdir, bizim için problem değil, onlar tutuklanabilir, onlar yargılanabilir, vekilliği de düşebilir, belediyelerine de kayyum atanabilir." dendi. CHP'nin de 1 milletvekili tutuklandı. Belediyelerimize kayyum atandığında AKP'nin belediyelerine de kayyum atandı.
Şunu söylemek istiyorum: Bir insana yapılan kötülüğe ya da bir halka yapılan kötülüğe, bir anlayışa yapılan kötülüğe karşı sessiz kaldığınızda, o, sizin kapınıza da gelir, isteseniz de istemeseniz de siz de bundan etkilenirsiniz, tıpkı Kadir Topbaş'ın etkilendiği gibi. Oysa o kadar da en kötü önermelerinde de bulunmuş olmasına rağmen.
Diyarbakır'da, Yenişehir'de ve Kayapınar'a atanan kayyumlar görevden alındıktan sonra yerine gelen kayyumlar... Bakın, o atanan kayyumlar nereye gitti? Biri, Yenişehir'deki, İstanbul'a kaymakam olarak gitti, Yenişehir'den alınan kayyum İstanbul'a yine kaymakam olarak gidiyor. Kayapınar'a atanmış olan kayyum oradan alındı, yolsuzluktan alındı Mersin'e gitti. Yolsuzluktan alındı, bakın, ısrarla altını çiziyorum. Yolsuzluk yapıldı, yolsuzluk, bu, sıradan bir olay değil ha. Bu, Kürt'ün tutuklanması kadar şey değil, siz, Kürt'ün tutuklanmasını normal görüyorsunuz, vekilliklerinin düşürülmesini normal görüyorsunuz, belediyelerine kayyum atanmasını normal görüyorsunuz. Ama iş artık kontrolden çıktı. Biz sizi uyardığımızda, "Uçarıma geliyoruz." dediğimizde görmediniz. Bakın, uçurumun dibine geldik. Ve uçurumun dibinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - ...hâlen aynı refleksleri göstermenizi de gerçekten hayretle izliyorum ve buradan bizi izleyen bütün halkımıza selamlarımı söylüyorum. (HDP sıralarından alkışlar)