| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 03.10.2017 |
HDP GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce halk iradesinin temsiliyeti tekrar eksiltildi. Siirt Milletvekilimiz Besime Konca'nın milletvekilliğinin, tümüyle siyasi bir kararla, AKP iktidarının ve AKP Genel Başkanının talimatları doğrultusunda, Batman Ağır Ceza Mahkemesinde ve istinaf mahkemesinde bir haftalık bir süreyle kesinleştirildikten sonra Meclisin ilk iş günü düşürüldüğünü, bunu kınadığımızı, bu kararın meşru olmadığını ve tanımadığımızı belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Besime Konca bizim milletvekilimizdir, halkın iradesidir. Meclisin bu tutumunun da kesinlikle kabul edilebilir bir yanı yoktur.
Değerli milletvekilleri, SEGBİS sistemi şu anda tam anlamıyla adil yargılamanın önünde ciddi bir engel olarak duruyor. Eş Genel Başkanlarımız Demirtaş ve Yüksekdağ başta olmak üzere, diğer bütün milletvekillerimiz ve şu anda cezaevinde tutulan herkes için aslında ortaya konulan bir sistem. Bunu şöyle tanımlayayım: FaceTime ya da Skype'la bağlanmayı biliyorsanız SEGBİS sistemi de öyledir -ve yargılamalarda buna ilişkin soru önergeleri de verdik, tabii ki yanıt alamadık- ve burada yargılama tümüyle aslında teknolojik bir ortamda ve savunma hakkının kullandırılmaması söz konusu.
Demirtaş'ın dosyası özel olarak da saraya bağlı bir ekip tarafından takip ediliyor ve bu ekibin verdiği talimatlar mahkemeye iletiliyor, bu çok açık. Bunu nasıl anlıyoruz diyeceksiniz, Demirtaş'a özel hazırlanan KHK hükümleriyle anlıyoruz. En son olarak, mahkemelerin atıf yaptığı 694 sayılı KHK'nin 147'nci maddesinde SEGBİS uygulaması genişletildi ve "Sanıklar -onlar "sanık" diyor ama biz "rehinler" diyoruz- Demirtaş ve tüm milletvekilleri SEGBİS'e çıkmazsa susma hakkını kullanmış olacak." deniyor.
Şimdi, bir kere, bu "Adil yargılamayı yapmıyoruz. Biz seni yargılamıyoruz, yargılayamıyoruz." demektir çünkü susma hakkını kullandırmak "Sen konuşmasan da ben sana ceza vereceğim..." Çünkü Demirtaş konuştukça, vekiller konuştukça iktidarın suçları ortaya çıkacak, açığa çıkacak ve bunları kapatmaya yönelik bir sistem olarak önümüzde duruyor.
Demirtaş -biz de Şırnak'taki davasını izledik- ısrarla, mahkemelere çıkıp konuşma isteğini ifade etmesine rağmen mahkemeler SEGBİS'e zorla getirme kararı verecek kadar büyük bir garabete imza attılar. Türkiye tarihinde ilk kez, Demirtaş'la ilgili, SEGBİS'e zorla getirilme ve zorlaması yapılıyor. Peki, SEGBİS'e gerçekten... Öyle tuhaf ki "Sen duruşmaya gelme, konuşma, düşüncelerini söyleme, suçlamalara cevap verme, SEGBİS'e bağlan, bağlanmıyorsan da seni susmuş kabul ediyoruz." diyorlar ve bu, bütün tutuklulara şu anda dayatılan bir sistem aynı zamanda.
Bunun adı "Biz seni konuşmasan da yargılarız, ceza veririz." demektir, bunun adı şantajdır. Yargı bir şantajın aracı olmaktadır. Savunma hakkının olmadığı bir yerde asla adil yargılama yoktur. Ortada bir suç olduğu iddiası da boş bir safsatadır.
Demirtaş susma hakkını kullanmak istemiyor, Demirtaş konuşmak istiyor. Demirtaş zaten susmadığı için, susturulamadığı için şu anda o ve milletvekillerimiz cezaevinde rehin olarak tutuluyor. Siz Demirtaş'ı susturamayacaksınız. Şu anda bütün çabalarınıza rağmen halkın sevgisi de ilgisi de desteği de artarak devam ediyor.
Siz yüz yüze savunmayı ortadan kaldırıyorsunuz SEGBİS'le ve bu KHK'yle Anayasa ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu tümüyle yürürlükten kaldırılıyor çünkü burada... Şunu özellikle söylemek isteyelim: Ne Demirtaş ne hiçbir milletvekilimiz ve diğer siyasiler bu zorbalık karşısında -bunun adı zorbalıktır- susmayacak ve bunu teşhire devam edecektir diyorum.
Yani son olarak -tabii beş dakikada ne anlatılır bilmiyoruz ama- şu safsatayı halka anlatanlara da bütün Türkiye halkına söylüyorum: Demirtaş'ın mahkemedeki sözleriyle yargılanmaktan korkuyorlar. Bu, Demirtaş'ın yargılanmadığının ilanıdır, bir yıldır -4 Kasımda bir yıl dolacak- tutuklu olduğu mahkemenin daha duruşma günü belli değil. Ona özel bir mahkeme heyeti tahsis edilmiş ve bu mahkeme heyeti yargılamamak için dosyayı sürüncemede bırakmaya devam ediyor.
Sayın Başkan, bir dakika toparlamam için...
BAŞKAN - Buyurun bir dakika.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Şöyle özetleyeyim değerli arkadaşlar: Şu ana kadar tutuklu olduğu duruşmadan çıkmadı mahkemeye, diğer milletvekilleri de çıkarılmıyor, SEGBİS'e zorlanıyorlar. Bunun adı şudur genel olarak: "Biz milletvekillerini kendi çizdiğimiz rotaya göre, konuşturmadan, SEGBİS'e zorlayarak, mahkemeye getirmeden..." "Paramız yok." diyorlar zaten. Bu büyük bir ayıp zaten, parayı biz veririz, siz rahat olun. Siz cezaevine götürürken özel uçaklarla götürdünüz, şimdi mahkemeye getirmek için bir de "Para yok." gibi trajikomik bir gerekçeye sığınıyorsunuz. 6-6,5 milyon ve totalde 20 milyon insanın iradesini şu anda cezaevinde tutuyorsunuz ve üstüne üstlük konuşmasına da izin vermiyorsunuz. Bütün dünyaya ve Türkiye yurttaşlarına şunu söylemek istiyorum: Şu anda Demirtaş'ın, Yüksekdağ'ın ve 9 milletvekilimizin cezaevinde olmasının talimatı AKP Genel Başkanı ve AKP Hükûmeti tarafından verilmiştir. Siyasi rakiplerini cezaevine kapatarak meydanı boşaltmaya çalışıyorlar ama biz tek bir kişi kalsak bile bu meydan size kalmayacak, bu meydan her zaman dolu olacak.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)