GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mescid-i Aksa'da son dönemde yaşananlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:120
Tarih:27.07.2017

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Sayın Başkanım ve değerli milletvekilleri; yüce Meclisin çatısı altında bulunan, özünde, mayasında, ruhunda, damarlarında barışı, kardeşliği, sevgiyi, hoşgörüyü, dayanışma ve paylaşmayı, mazluma sahip çıkmayı kendine şiar edinmiş Anadolu'nun güzel gönüllü insanlarını sevgi, saygı, muhabbetle selamlıyorum.

Bugün, Anadolu'nun her renk ve tonundan ortak paydası olan, her birimizin müşterek derdi ve sürgün sevdamız olan Kudüs hakkında duygularımı paylaşmak istiyorum.

Tüm dünya gayet iyi bilir ki ideolojisi ne olursa olsun Anadolu insanının her biri için Kudüs sancaktır, kutsaldır. Başta Filistinli kardeşlerimiz ve Orta Doğu olmak üzere, tüm Müslümanlar, hatta insanlığın gözü Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve Türkiye'dedir. Herkes bilir ki İstanbul'un fethinin temel dayanağı Kudüs'ün fethidir. Kudüs fethedilmeden İstanbul asla fethedilemezdi. Kudüs ile İstanbul arasında dün de kader bağı vardı, bugün de kader bağı var, yarın da olacaktır.

Onun için, Kudüs esir düşerse İstanbul kan ağlar. Bunu görmek için İstanbul'un yani Anadolu'nun gözlerine değil, yüreğine bakmak şarttır. Kudüs gözbebeğimizdir. Tüm insanları, ya insanlıkta eşimiz ya da dinde kardeşimiz bilen, her daim mazlumun ve mağdurun yanında olan, iyilik medeniyetinin fertleri olarak, bizler, hem Kudüs'e hem tüm kutsal değerlerimize hem inanç özgürlüğü, vicdan hürriyeti ve bu bağlamda, nerede bir haksızlık varsa, nerede bir zulüm varsa yüreğimizde ve her zerremizde karşısında olmaya devam edeceğiz. Bu yüce Meclisin en temel vasıflarından bir tanesi de budur. Kudüs gibi ortak paydalarımız söz konusu olduğunda sergilediğimiz ortak ve güçlü tavırla tüm dünyaya, sömürge ve zulüm tutkunlarına heveslerini kursaklarında bırakacak tavrı beraber sergileyeceğiz.

Tüm peygamberleri kutsal sayan ve benimseyen Müslümanlar için bir İslam şehri ve bir kurucu şehirdir Kudüs. Bildiğiniz gibi Allahuteala bütün peygamberlere hep birlikte içinde namaz kılma şerefini Mescid-i Aksa'ya nasip etmiştir. Kudüs halkları asırlar boyunca her türlü baskıya, zulme, işkence ve cinayete maruz kalmıştır. Bu halklar inanç özgürlüğü, huzur, refah, adaletin tadını ancak Müslümanların himayesinde yaşamışlardır. Râşid halifelerden Hazreti Ömer'in Kudüs'ü fethetmesinden itibaren Emevi, Abbasi, Eyyubi, Memluklü ve Osmanlı dönemleri bunun şahididir.

Osmanlı döneminde Kudüs manevi değerini ve kudretini hak ettiği şekliyle muhafaza etmiştir. Bu dönemde Kudüs'e ve özgürlüklere verilen önem had safhaya ulaşmıştır. Dinî konumunun yanı sıra Müslümanların buraya olan muhabbetlerinden dolayı Osmanlılar buraya karargâhlar kurmuşlar, surlar inşa etmişler ve bu kutsal kente her türlü hizmeti ve desteği vermişlerdir. Osmanlıların Kudüs'e girişleri tıpkı Hazreti Ömer ve Selahattin Eyyubi gibi kan dökmeden, barışçıl yollarla olmuştur.

Bu Meclisin çatısı altında bulunan bilinçli, yürekli, vicdanlı insanlara yaşadığımız bu coğrafyanın ve Anadolu medeniyetinin bir ödevi vardır, bu da bizim Kudüs'e olan bakış açımızdır. Bizim Kudüs'e bakış açımız coğrafi esaslara asla dayanmaz; kültürel ve manevi dayanaklarımız, insani ve tarihî ilham kaynaklarımız vardır. Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya karşı bu mukaddes mekân harem bölgesidir, emân yurdudur, buraya giren emniyettedir. İslamiyet'in geçmiş asırlarında olduğu gibi Osmanlılarda da ister Yahudi ister Hristiyan olsun inançlarına, mezheplerine bakmaksızın tüm Kudüs halkları barış, huzur içerisinde birlikte yaşamışlar ve Kudüs'ü bütün insanlar için barışın şehri yapmışlardır.

Günümüzde işgal altında kalmış olması Kudüs'ün konumundan ve değerinden hiçbir şeyi değiştirmez. Çünkü İslam ümmeti nezdinde dinî bir akide, inanç merkezi, ibadet merkezi, vazgeçilmez sevdamız, davamız olmaya devam edecektir. Hiçbir kral ya da devlet başkanının buranın bir karışından vazgeçme hakkına sahip olmadığını söylemek istiyorum. Kudüs'ün izzeti bizim izzetimizdir. Kudüs, iman tarihimizin, inanç ve medeniyetimizin beşiğidir. Kurulduğundan beri Mescid-i Aksa bir İslam mabedidir ve kıyamete kadar öyle kalacaktır. Kudüs'ün üzerinde başka heveslerin gerçekleşmesini asla kabul etmemiz mümkün değildir. Kudüs, Müslümanların manevi başkentlerinden biridir.

Bu vesileyle, Cenab-ı Hak'tan Mescid-i Aksa'yı zalimlerin zulmünden muhafaza buyurmasını istiyorum. Kudüs'ü, ehlini ve şerefli nöbetçilerini, mazlum Filistin halkını yürekten selamlıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALİS DALKILIÇ (Devamla) - Mescid-i Aksa'yı ve bütün İslam topraklarını muhafaza etmek için Rabb'imden Müslümanlara sorumluluk bilincini, yardımını esirgememesini temenni ediyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)