| Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 26.07.2017 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de 14'üncü madde üzerine söz almış bulunmaktayım.
Doğrusu 14'üncü maddeyi Mecliste hiçbir malzeme taşınmayacağına ilişkin özetleyebiliriz. Buna dair Komisyonda çok ifade ettik ama Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu bir kez daha Genel Kurulda ifade etmek istiyorum. Anayasa'nın 25 ve 26'ncı maddeleri düşünce ve kanaat hürriyetini, ayrıca düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini düzenlemektedir ve özellikle 26'ncı maddede düşünce ve kanaatleri söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak yayma ve bunu açıklama hakkı düzenlenmiştir. İç Tüzük Anayasa'ya aykırı olamaz. Bu nedenle, önergemizin kesinlikle kabul edilmesi gerektiği inancındayız. Burada, Mecliste bütün milletvekilleri neyin kullanılıp kullanılmayacağı konusunda da yeterli bir bilgi birikimine, kültüre ve siyasi ahlaka sahiptir. Bu madde gerekli değildir. Kesinlikle bu, baskıcı bir yönetimin gelmesinin ayak sesidir.
Biz Komisyonda çok sık faşizm uygulamalarından söz ettik ve bu İç Tüzük'ün faşizm olarak, faşizm uygulaması olarak nitelendirileceğini ifade ettik. Biraz faşizmi hatırlatmak istiyorum çünkü biz bunu ezbere bir slogan olarak asla söylemedik. Siyaset bilimci Doktor Lawrence Britt'in bir makalesinden birkaç anekdot paylaşmak istiyorum faşizme ilişkin.
İnsan haklarının aşağılanması ve hor görülmesi. Faşizmin tipik özelliklerini sayıyorum. Düşmanların, günah ve günah keçilerinin birleştirici bir neden olarak tanımlanması. Hani, herkes terörist oluyor ya. Üçüncüsü, ordunun ve militarizmin yüceltilmesi. Başlıkları söylemeye devam ediyorum. Dört, kitle iletişim araçlarının kontrol altına alınması. Diğeri, korku, hükûmetçe kitleler üzerinde de harekete geçirici bir araç olarak kullanılır faşizmde. Din ve yönetim iç içe geçer, din iktidarlar tarafından, faşizmi benimseyen iktidarlar tarafından sıklıkla manipülasyon amacıyla kullanılır. Erkek egemen sistem hâkimdir; kadınlara yönelik baskı, şiddet ve ayrımcılık ayyuka çıkar. Özel sermayenin gücü her fırsatta korunur ve özel sermaye güçlendirilir. Emek gücü baskı altına alınır. Suç ve ceza, kitleleri, yurttaşları, muhalifleri baskı altına alma yöntemi olarak kullanılır. Aydınların ve sanatçıların küçümsenmesi, aydına ve sanatçıya düşmanlık tipik özelliklerden biridir. Aydınlar sıklıkla tutuklanır, suçlanır ve iktidarlar onlara karşı bu sözleri sıklıkla kullanırlar. Yine, adam kayırma ve yozlaşma faşizmin temel karakterlerinden biridir. Aslında, aynı zamanda, demokratik bir düzen yerine aşırı çarpıtılmış bir ulusçuluğa dayalı bir baskı düzeninin kurulmasıdır. Tüm yetkilerin bir tek kişi elinde toplandığı düzendir aynı zamanda faşizm ve milliyetçidir. Aynı zamanda, medya organlarını kontrol eder iktidar. Bu, çok tanıdık bir şey, hepsi gibi. Eğitime ve sanata karşı aşırı radikal bir tutumu vardır, kontrol altına alır ve güvenlik güçlerinin insanlar üzerinde sınırsız yetki sahibi olması fikri desteklenir faşizmde. Ve daha birçok mesele var.
Bunlar ne kadar tanıdık, değil mi? Hangisi ülkemizde yok? Bir tek maddeye "Türkiye'de şu anda uygulanmıyor." diyebilir miyiz? Anayasa değişikliğinden şu anda cezaevinde binlerce aydın, yazar, sanatçı, milletvekili, gazetecinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz ve şimdi Mecliste 12 milletvekili cezaevinde olan, hapishanede olan -ve dün dilekçesini verdiğimiz, burada oy kullanmak isteyen- bir parlamentodan özgürlük kararları çıkabilir mi? Biz burada özgür değilken, kürsüde konuşmalarımıza sınır getirilecekken, ceza alma baskısı milletvekilleri üzerine getirilirken işte bu faşizmdir ve Türkiye'de faşizm kurumsallaştırılıyor ve bunu tek parti iktidarına doğru, daha sonra da tek kişi iktidarına doğru evriltme çabası vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Lütfen bunu desteklemeyelim, faşizme geçit vermeyelim. Faşizmin olduğu, baskının olduğu her yerde direniş de vardır ve son sözü direnenler söyler. (HDP sıralarından alkışlar)