GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:119
Tarih:26.07.2017

SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yoklamanın olması çok iyi oldu, insanlara bir can geldi; herkesin hayatta, yaşıyor, düşünebiliyor, konuşabiliyor olduğunu görmek bizi çok mutlu etti, onu söyleyebilirim. (AK PARTİ sıralarından "Duyamıyoruz." sesleri)

Bir sessiz olursanız...

BAŞKAN - Sayın Yiğitalp, Genel Kurula hitap edin.

Sayın milletvekilleri, lütfen müdahale etmeyin siz de.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Şimdi, tüzük değişikliği konuşuluyor ve tüzük değişikliğiyle ilgili konuşmalarda, baktığınızda, muhalefetin hiçbir yerde, artık sokakta konuşmasına engel olunduğu gibi, Mecliste de konuşmaması esas alınmış. Öyle ki tarihsel ve... Sizin de kendi kayıtlarınızda sizin kendi genel başkanınızın da ısrarla söylediği kürdistan bile suç olarak burada addedilecek. Nasıl olacak? Ben şimdi burada beş dakika boyunca "kürdistan" dersem suç mu işlemiş olacağım? Ben bunu merak ediyorum. Bu beş dakika boyunca eğer ben yüz kez "kürdistan" demişsem yüz kez mi bundan sorumlu olacağım yoksa bir kez mi? Buradayken bunu sormak istiyorum yani yüz kez "kürdistan" dememden bir defa mı suçlu olacağım yoksa yüz kez mi? Bir mantık ve akıl süzgecinizden lütfen geçirin.

Bakın, ben Diyarbakır yani Amed kentinin vekiliyim ve orası kürdistan coğrafyasının bir kentidir aynı zamanda. Benim "kürdistan" dememle ne bu ülke bölünür ne de bu ülkenin üniter yapısına bir sorun gelir. Sadece ne olur, biliyor musunuz? Oranın tarihsel gerçekçi yapısına saygı duyulmuş olur. Bununla birlikte ben Sur'da yapılan katliamlara "katliam" demeyecek miyim? F16'larla vurulan sivil yerleşim alanlarını ben nasıl tarifleyeceğim? Bir gün içerisinde 35 insan katledildi. Bunu nasıl anlatacağım ben size? Nasıl anlatacağım? Suriye'de "Esad katletti." diyeceğim ama "Sur'da katletti." demeyeceğim. Neden? Çünkü orasına başka bir ülkenin toprakları olarak bakıyorsunuz.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - PKK'dan bahset, PKK'dan. PKK'nın şehit ettiklerinden bahset.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Hiç fark etmiyor. Ölümlerin olduğu her yerde, çoğul olarak katledilen her yerde ölüm ölümdür. Fark etmiyor, fark etmez. Ölümler karşısında aynı duruşu gösteriyoruz ve aynı refleksi gösteriyoruz.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Tunceli'deki ölümlerden bahsedin bakayım.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bakın, iki yıldır burada çözüm ve müzakere süreci üzerinden onlarca konuşma yapıldı -biz sayısını hatırlamıyoruz- buradan gelip bir tane AKP'li vekil "Bir Kürt sorunu vardır, Kürt sorununun da çözümü konuşmayladır." demedi. Ne yaptınız tüzükte? "Katliam", "kürdistan" ve buna benzer sizi tamamen gerçeklerle yüzleştirecek kelimelere, kavramlara karşı sert bir refleks gösterdik.

BURHAN KUZU (İstanbul) - Biz gelmeden "Kürt'üm." diyemiyordun, "Kürt'üm." Biz gelince "Kürt'üm." diyebildin. Yapma bunu, Allah'tan korkun, ayıp ediyorsunuz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Kürtler ödediği bedellerle... Siz istediğiniz için değil.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Yani siz önce Allah'a havale ettiğiniz adalet duygusunun arayışına devam edin bence.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayenizde mi söylediler?

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayenizde değil...

BURHAN KUZU (İstanbul) - Allah'tan korkun, yapmayın bunu. Biz geldik de özgürlük geldi. Bırakın, "Ben Kürt'üm." diyemiyordunuz.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bakın, siz, adalet arayışınız var, değil mi? Siz... Bir dakika...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Yıllardır mücadelesini veriyoruz Burhan Bey. Senin himmetinle olmuyor, onun himmetiyle olmuyor.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Bir gün terör örgütünü lanetleyebildin mi?

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Siz bu kimliği bize bahşetmediniz. Biz direnerek, mücadele ederek doğuştan getirmiş olduğumuz özelliklerin onurlu mücadelesini yürüttük.

BAŞKAN - Müdahale etmeyin sayın milletvekilleri.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Siz gelince sadece sataşmayı biliyorsunuz.

BURHAN KUZU (İstanbul) - Eski hükûmetler niye vermedi size? Biz verdik, biz! Kıymet bilin, kıymet! Nankörsünüz, nankör!

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Nankör... Kimsiniz ya? Siz, haşa, Allah'ın yerine mi koyuyorsunuz kendinizi?

BURHAN KUZU (İstanbul) - Bırak şimdi iktidarı!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Bakan olamayacaksın.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Ben bir Kürt kadınıyım ya, var mı ötesi yani? Sen beni zorla Türk mü edeceksin?

BURHAN KUZU (İstanbul) - "Kürt'üm." bile diyemiyordun.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hocam laf atmakla bakan olunduğunu anlayınca en öne gelip...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bakan olmak için...

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Zorla benim ana dilimimi mi değiştireceksin? Zorla çocuğumun, yaşadığım yerin ismini mi değiştireceksin? Zorla coğrafyamın adını mı değiştireceksin? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Terörü savunmayacaksın!

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Böyle bakan olamazsın.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Devam edin.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Bir dahaki gelene kadar, en çok laf atan, bakan olacak.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bakın, biz burada anlatmaya çalışıyoruz ama... Lütfen, Burhan Kuzu, siz Twitter'da devam edin konuşmaya. (AK PARTİ ve HDP sıralarından gürültüler)

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Tabii, tabii, biraz sesinizi yükseltin.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Siz Twitter'da buradan daha başarılısınız. Konuşma konusunda yetersizsiniz.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Oradan değil, şuradan atacaksınız Hocam, yanlış olmasın. Şuradakiler, laf atanlar bakan oldular.

MURAT EMİR (Ankara) - İkinci sıraya, ikinci sıraya! İkinci sıradan laf atanlar bakan oldu.

BURHAN KUZU (İstanbul) - Hayır, sana ne oluyor, anlamadım, sana ne oluyor ya? Sen de mi savunuyorsun bunu, sana ne oluyor?

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - E böyle olmaz ki. Niye müdahale etmiyorsunuz şimdi? Ben anlamıyorum, niye cevap... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Ama siz de ikili konuşmayın lütfen, müdahale etmeyin birbirinize.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Hayır, ben ikili konuşmuyorum.

BAŞKAN - Siz Genel Kurula hitap edin.

Sayın milletvekilleri, lütfen müdahil olmayın.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bakın, buradan bir AKP'li konuşsaydı, çok basit, böyle, bir espri yapmış olsaydık, buradan hemen müdahale etmiş olacaktınız. "Lütfen, konuşmacının şeyini bozmayın, lütfen sessiz olun." derdiniz ama HDP konuşunca, anında...

BAŞKAN - Siz beni duymadınız, ben birkaç defa tekrar ettim Sayın Yiğitalp, duymadınız.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İçinden söylemiş adam ya, Allah Allah! İçinden geçirmiş adam. İlla mikrofona mı söylemesi lazım?

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Hayır, hayır. HDP'ye karşı bu düşmanlık duygusundan vazgeçin. İster kabul edin ister etmeyin, HDP, bu ülkenin hakikatidir ve her zaman da burada olacaktır. Her zaman da ülkelerinin adını, coğrafyalarının adını, kimliğinin adını da her zaman ve her zaman söyleyecektir.

Kürdistan vardır. Ben bir Kürt kadınıyım, ana dilim de Kürtçedir. (HDP sıralarından alkışlar)