Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 119 |
Tarih: | 26.07.2017 |
BERDAN ÖZTÜRK (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sözlerime başlamadan önce ben de rehin tutulan eş genel başkanlarımızı, milletvekillerimizi...
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Rehin değil.
BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - Rehindir, rehin. Hukukun ortadan kaldırıldığı, yargının bağımsızlığının yok edildiği bir ortamda talimatla mahkemeler karar veriyorsa bu tutuklama değildir, rehin almadır, bu tutsaklıktır. Bunu açık, net bir şekilde daha önce bu kürsüde belirttim, yine belirtiyorum. (AK PARTİ sıralarından "Kandil'den talimat alıyorsunuz." sesi)
Ya, siz söyleyin, siz ne söylüyorsanız söyleyin.
BAŞKAN - Müdahale etmeyelim.
Sayın Öztürk, siz Genel Kurula hitap edin.
BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - ...belediye eş başkanlarımızı, il yöneticilerimizi... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim lütfen.
BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - Bakın, bir diyecek sözünüz varsa burada söz alırsınız, gelirsiniz, bu kürsüden söylersiniz.
HARUN KARACA (İstanbul) - Sen devam et, devam et, ben dinliyorum.
BAŞKAN - Sayın Öztürk, Genel Kurula hitap edin siz.
BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - Süremi tekrar bir başlatırsanız...
BAŞKAN - Siz devam edin Sayın Öztürk.
BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - Tamam, teşekkür ederim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Niye Sayın Başkan? "Devam edin." diyorsunuz ama hiç kafanızı kaldırıp görmüyorsunuz müdahaleleri.
BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - Sözlerime başlamadan önce eş genel başkanlarımızı, milletvekillerimizi, belediye eş başkanlarımızı, yöneticilerimizi, tüm siyasi tutsakları saygıyla, hürmetle, sevgiyle bu kürsüden selamlıyorum.
Ayrıca, Amed'de dün başlatılan adalet, özgürlük ve vicdan eylemini de eylemde bulunan arkadaşları da yine selamlıyorum.
Bugün yapılmak istenilenler ile 1925'te Şark Islahat Planı'yla yapılmak istenenler aynı şeydir. O zaman Kürtçe, sokakta bile Kürtçenin konuşulması yasaklanmış, bir kelime bile konuşana 5 kuruş para cezası kesilirken bugün geldiğimiz noktada da özellikle bu kürsüde "kürdistan", "Kürt şehirleri" gibi kelimelerin kullanılması İç Tüzük'te yapılacak değişikliklerle aynı şey, aynı zihniyet kendisini tekrar ortaya çıkarmış durumdadır. Bakınız, o zaman da sonuç alınamadı, bugünkü zamanda da bu, sonuç alamayacaktır, bir netice elde edemeyecektir, var olan sorunları daha da derinleştirecektir. Bunu arkadaşlarımız da, bizler de defalarca bu kürsüden dile getirdik ama ısrarla, daha önce denenmiş yöntemler tekrar tekrar kullanılarak farklı sonuçlar elde edilmek isteniyor. Burada elde edilebilecek tek sonuç sorunların daha da derinleşmesidir.
Milletvekillerimizin vekilliklerinin düşürülmesi de aynı şekilde. Bu şekilde HDP bir tasfiyeye uğratılmak isteniyor. Bunu da 1994'te yine denediniz, vekillerimizi de tutukladınız, partilerimizi kapattınız, yine bir netice alamadınız. Bizlerin vekilliğini de düşürebilirsiniz, cezaevine de atabilirsiniz. Elinizden geleni ardınıza koymayın diyorum. Ama HDP projesi, HDP ilkeleri doğrultusunda mücadele edecek bir sürü insan çıktı, çıkacak, bundan da hiçbir kuşkunuz olmasın. Çünkü, bizim savunduğumuz ilkeler, bizim arkasında durduğumuz ilkeler insanlık için, demokrasi için, barış için, huzur için, özgürlükler için verilen bir mücadeledir, biz bu ilkelere sahip çıkıyoruz. O yüzden diyorum, bizi alabilirsiniz, şahıs olarak bizler burada olmayabiliriz -zaten, bu İç Tüzük değişikliğiyle burada olup olmamamızın da bir anlamı yok- ama gene alanlarda olacağız, gene bu mücadeleyi bulunduğumuz yerlerde -içeride de olsak, dışarıda da olsak- vermeye devam edeceğiz. Bu ülkenin yararına olan şey budur; tekleştirmek değildir, muhalefetin sesini susturmak değildir. Bunun bugün farkında olmayabilirsiniz ama inanın ki bu şekilde devam ederse kaybeden bütün ülke olur, bütün ülkede yaşayanlar olur, geleceğimiz olur, hepimizin geleceği, ayrımsız. Bütün yetkileri bir tek kişide toplarsanız -kim olursa olsun yani bu sadece Sayın Erdoğan için de geçerli değil- ya, beşerdir, şaşar, inanın ki şaşar. Bu kadar büyük sorumlulukları tek kişiye yüklemeyin diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)