| Konu: | İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun doğrudan gündeme alınma önergesi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 25.07.2017 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; milletin işini takip etmek hepimizin görevi. Ama eğer Sayın Sezgin Tanrıkulu bu lafla bizi töhmet altında bırakacak bir ima kastediyorsa onu şiddetle bu iddiasından menederim, gelip burada kim, hangi işi dediği manada takip ediyormuş açıklamasını talep etmek bizim hakkımız olur. Böyle lafları ortada bırakmak doğru bir tavır değil; bu bir.
İkincisi: Parlamento konuşulan yer. Kürsü konuşmanın yapıldığı yer. Eğer siz kürsüyü konuşmayı gölgede bırakacak tarzda, iletişim mecralarında skandalvari görüntülerin öne çıktığı bir şekilde kullanırsanız dilinizi önemsizleştirirsiniz, anlatımınızı önemsizleştirirsiniz. "Benim dilim, anlatımım yetmiyor, ben başkalarına mesajımı iletmek için bu görüntüleri kullanıyorum..." (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Böyle bir anlayış egemen hâle gelirse burası, şu kürsü konuşmanın, dilin kullanılması gereken yer ilkokullardaki çocukların kendilerini resimler, şekiller üzerinden anlattığı panolara döner. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Tanrıkulu hukukçu, Allah'a şükür, dili de var, söyleyeceğini de söylüyor, bunlara da ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Şu kürsünün konuşma hakkını korumak bizim de görevimiz, sizin de göreviniz.
Burası konuşma yapılan yer Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Konuştum.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Ama bu tavrınız, çok geniş bir çevre tarafından gösteri olarak anlaşılacaktır, doğru olmaz, bu kürsünün kurallarına da uymaz.
Teşekkürler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)