| Konu: | Şırnak ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 25.07.2017 |
AYCAN İRMEZ (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Konuşmama başlamadan önce, aylardır hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan ve milyonların iradesi olan başta Eş Genel Başkanlarımız Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ı ve diğer vekillerimizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, şimdi sizlere olmayan kentin bitmeyen sorunlarından bahsedeceğim sayın milletvekilleri.
Şırnak genelinde iki yılı aşkın bir süredir sistematik olarak uygulanan ve tarihte örneğine rastlanmamış bir zulüm rejimi devrededir. AKP Hükûmeti, devletin tüm zor ve ikna aygıtlarını devreye koyarak Şırnak'a özel bir konsept uygulamaktadır. Şırnak kenti, aylarca süren ablukalarda, sonrasında Hükûmetin özel yıkım ekipleri tarafından haritadan silinmiştir. Şırnak'ın insansızlaştırılması, Şırnaklıların kimliklerinin, tarihlerinin, hafızalarının silinmesi için AKP Hükûmeti, özel yıkım politikalarını maalesef devreye koymuştur. Öyle ki, Şırnak'ın İkinci Dünya Savaşı sırasında yüzde 90 oranında yıkılan Polonya'nın Gdansk şehrinden hiçbir farkı maalesef bulunmamaktadır.
Değerli milletvekilleri, Şırnak ilimizde aylardır özel bir rejim türü uygulanmaktadır. Bu rejimin en önemli özelliği, hukuku, ahlakı ve insanlık değerlerini tanımıyor olmasıdır. Kent merkezini tamamen haritadan silecek şekilde, öncesinde yağmalayan, talan eden, kendi toprağında kendi yurttaşını mülteci pozisyonuna getiren bir rejim uygulanıyor. Her geçen gün, sağlam kalan evler de yıkılmaya maalesef devam ediliyor. Kendi kentinde mülteciye dönüştürülen Şırnak halkına ilk anda yaşayabilecekleri alternatif bir yer sunulmamıştır. Aylarca çadırlarda kalan yurttaşlarımız dâhil, genel olarak Şırnak etrafında kenetlenerek ilçe ve beldelere yerleşen yurttaşlarımızın dönüşlerinin engellenmesi için dünyanın her yerinde olağanüstü bir durumda âdeta ezbere dönüşmüş geçici konteyner kentler bile maalesef kurulmamıştır.
Şırnak'ta tarihte görülmeyen bir rejimi devreye koyan AKP Hükûmeti, haritadan kenti silmekle yetinmiyor, kente giriş çıkışlar ve kentin içindeki polis kontrol noktalarının sıklığı ile dümdüz arazide yürünmesini bile eziyete dönüştürüyor; güvenlik gerekçesiyle ormanları yakarak, barajlar yaparak doğasını katletmeye devam ediyor; bununla da yetinmiyor, bizzat genel başkanları tarafından il statüsü sürekli gündeme getirilerek siyasi bir cezai yaptırımı da uygulamaktan geri durmayacağını gösteriyor.
Tüm kentte, başta parti çalışanlarımız olmak üzere, yüzlerce kişi gözaltına alınmış, tutuklanmış, hâlen tutuklu olup bir yıla yakın süredir mahkemelere çıkarılmamıştır. Sürekli şekilde ev baskınları yapılmış, köylere giriş çıkışlar yasaklanmış; yetmemiş, bir devletin vatandaşlarına yapması gereken mecburi hizmetler, sicil dosyalarına ve belli şartlara bağlanmıştır. Köylere yapılması gereken hizmetler askıya alınmış ve aksatılmıştır.
Yine "güvenlik gerekçesi" adı altında geçici ve askerî güvenlik bölgeleri ilan edilerek halkın tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin önü kesilmiştir. Yüzde 80 ve üzeri oylarla halk iradesiyle seçilmiş belediyelerimiz gasbedilmiş, kayyum atanmış ve halkın seçme ve seçilme iradesi hiçe sayılmıştır. Sözde daha iyi belediyecilik iddiasıyla kayyumlar, âdeta belediyelerin hafızasını silmek adına sadece son çıkan KHK'yla 121 belediye emekçisini işinden ekmeğinden ederek aslında belediyeciliği bitirmiş ve yandaşlara peşkeş çekmenin önü biraz daha açılmıştır. Belediyelerdeki kayyumların tüm uygulamaları ve ihraçlar ile belediyecilik tasfiye edilmek istenmektedir.
Yine, Şırnak il ve ilçelerindeki DBP belediyelerindeki bizzat sizler tarafından bir türlü verilmeyen onaylarla hayata geçirilmeyen projelerin kayyumlarınız tarafından kendilerininmiş gibi, yine sizlere onaylatılarak hayata geçirilip algılara oynaması, en hafif deyimiyle şark kurnazlığıdır, ama yemezler.
Şırnak'ta iki yıldan fazladır AKP Hükûmeti tarafından hukuka, ahlaka ve insani tüm değerlere aykırı olarak ortaya konan özel rejim politikalarının sahipleri ve kent kırımında sorumluluğu bulunan tüm mülki ve idari yetkililer Şırnak'ta yetkili oldukları esnada işledikleri insanlığa karşı suçlardan dolayı ulusal ve uluslararası mahkemelerde yargılanacaklar ve bundan da zerre kadar kuşkumuz yoktur.
Ayrıca, insanca yaşam hakkını kısıtlayan politikaları giderek derinleştirmeye çalışan Hükûmet yetkilileri şunu bilmelidir: Tarih boyunca kendi iktidar hırsları uğruna insanları katleden ve kentlere karşı acımasız yıkım politikaları gerçekleştirenler, her zaman lanetle anılmıştır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.(HDP sıralarından alkışlar)