| Konu: | Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 114 |
| Tarih: | 19.07.2017 |
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Teşekkürler Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 490 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 22'nci maddesi üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Biliyorsunuz bugün bir Kabine değişikliği oldu. İnşallah memleketimize hayırlı olur, uğurlu olur. Özellikle benim hemşehrim, meslektaşım Fakıbaba'nın Tarım Bakanı olmasından dolayı da sevinçliyim. İnşallah Adıyaman'ın en önemli tütün sorununu kendisiyle çözeriz diyorum. Kendisini daha tebrik etmedim. Keşke burada olsaydı da tebrik etseydim kendisini.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ahmet Aydın olamadı.
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Adıyaman'dan bir tek Ahmet Aydın yok, onlarca vekil arkadaş var, dışarıdan arkadaşlar var. Adıyaman'dan bir bakan çıkmadığı için de ayrıca üzüntülerimi de belirteyim.
Arkadaşlar, yarın Suruç katliamının yıl dönümü. O Suruç katliamının acılarını Allah bizlere, ülkemize bir daha yaşatmasın diyorum. Gerçekten Suruç, biliyorsunuz, Adıyaman'a çok ama çok yakın bir yerde. Suruç olayını öğrenir öğrenmez ben hemen kendi özel arabamla bir saat sonra gittim, cenazeler yerdeyken gittim. 33 can yerdeydi. 33 gencecik insan. Bunlar niçin gelmişlerdi? Bunlar IŞİD'in tahrip ettiği Kobani'yi yeniden inşa etmek için, oralara park yapmak için eşya getirmişlerdi, oyuncak getirmişlerdi, bir şeyler getirmişlerdi; oradaki Kobani halkıyla dayanışmak için gelmişlerdi ve onlar Suruç'ta Suruç Amara Kültür Merkezinin önünde eşyalarını bir tarafa vermişler, kendileri basın açıklaması yapma hazırlığı içindeyken bir canlı bomba orada patlıyor ve 33 can kaybediliyor. O cenazelere biz bakarken canlı bomba olduğu iddia edilen insanın, Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün Adıyamanlı olması da ayrıca büyük bir üzüntü verdi bana.
Biz, bu Suruç katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız, unutanın da -kendi şahsım adına söylüyorum- kalbi kurusun diyorum. Bu Suruç olayı öyle kapanacak bir olay değildir. Yarın yıl dönümü. Evet, arkadaşlar, orada ilerici, demokrat, duyarlı gençlerden olan insanlar katledildi.
Basın açıklamasının yapılacağı yerde bomba kendisini patlatıyor, 33 genç ölüyor. Eşyaları bir tarafta, bir tarafta eşyalarının içerisinde, sırt çantalarının içerisinde cep telefonları var, ha bire anneleri, babaları arıyor. Cep telefonlarına kimse cevap veremez, ölü çocuklar nasıl cevap verecek? İçler acısı bir durumdu. Aileler merak ediyor. Birkaç aile beni aradı, cenazesini yerde görmüşüm ama aileye diyemiyorum "Senin çocuğun öldü." diye. İşte, "Gelin, senin çocuk yaralı, hastaneye gidin." falan gibi yardımcı olmaya çalıştık.
IŞİD üyesi olduğu söylenen canlı bombanın Adıyamanlı olması ayrıca bir şeydi ama bu adam tek başına Adıyaman'da çıkıp oraya gitmedi. Bu eylemi nasıl, kimin desteğiyle yaptığı hâlâ aydınlatılmış değil; hangi ülke istihbaratı, hangi kirli yapılar bu katliamı yaptı hâlâ belli değil.
Aynı gün, Adıyaman'da, bir asker, Müsellim başçavuş şüpheli bir şekilde katlediliyor. Bir iki gün sonra Ceylânpınar'da 2 polis yatağında katlediliyor ve bu olaylar bahane edilerek çözüm masası devriliyor, çatışmalı döneme geçiliyordu. Yani, 20 Temmuz bir milattır arkadaşlar.
Yine, bu, az önce söylediğim Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün kardeşi Yunus Emre Alagöz de, yine, ekim ayındaki gar patlamasını yapıyor, 103 kişinin ölümüne sebep oluyor. 7 Haziran öncesi Diyarbakır'da mitinge katılan bombacı da Adıyamanlı, İstiklal Caddesi'ndeki katliamı yapan da Adıyamanlı. Adıyaman'ın bunlarla anılması beni son derece üzmüştür. Çocukları IŞİD'e katılmış olan aileler de üzüntülü.
Burada üzerinde durulması gereken, iktidarın ne yaptığı veya neler yapamadığıdır. Çocuğu IŞİD'e katılan aileler defalarca emniyete başvurmuş, valiliğe başvurmuş, siyasilere başvurmuş, iktidar vekillerine, hatta dönemin Başbakanı Davutoğlu'na ulaşmışlar. Adıyaman İl Kongresi Adıyaman Üniversitesinde yapılıyor. Bir baba diyor ki: "Oğlum IŞİD'e katıldı. Katılmakla kalmadı, geldi gelinimi de aldı götürdü." Davutoğlu kendisinin sırtını sıvazlayarak "Bir şey olmaz, orada birbirlerine bakarlar." gibi, böyle, akla, vicdana sığmayacak bir cevap veriyor.
Evet, arkadaşlar, böyle, basit bir olay değil. Adıyaman Belediyesi ne yapıyor? AKP'li Adıyaman Belediyesi de Alagöz ailesini belediye meclisi kararıyla hemşehrilikten çıkarıyor. Çözüme bakın. IŞİD'ten rahatsız olan kamuoyudur, ailelerdir ama rahatsız olmayanlar vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Bir dakika alabilir miyim?
BAŞKAN - Peki, bir dakika daha vereyim size ek süre.
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - IŞİD'ten rahatsız olan ailelerdir, Adıyaman kamuoyudur ama rahatsız olmayanlar da vardı. Bunlar Kürtlerin Rojava'daki kazanımlarını kendilerine dert edinenlerdi. IŞİD'e karşı savaşan Kürtlere yardım yerine çetelere yardım edenler bu durumdan hiç rahatsızlık duymuyordu. Ki biz gerek Suruç olayı olsun gerek Ceylânpınar gerek Adıyaman'daki olay olsun "Araştırılsın." dedik, reddedildi. Bu olayları protesto ettik, yürüdük, partililerimiz ceza aldı, tutuklandı, bizlere fezleke açıldı. Barış için ben onlarca fezleke yedim, fezlekelerimle gurur duyuyorum.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)