| Konu: | Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 114 |
| Tarih: | 19.07.2017 |
MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Sayın Başkan ve Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Meclisteyiz; evvela, Meclis personelinin, Meclis üyelerinin, adil bir şekilde kendilerine ortam, zemin hazırlanması gerekiyor. Örneğin, eskiden Meclis personeli saat on ikiye kadar kaldı mı ertesi gün izinli sayılıyordu, bunu son birkaç aydır saat ikiye çektiler ve sabah yine personel çalışmak zorunda bırakılıyor. Yani, düşünün, dün biz bir buçukta buradan ayrıldık, personel de aynı şekilde; servisi beklemesi, eve yetişmesi falan saat üç buçuk, dördü buluyor ve sabah erkenden işe gelmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla, hepimizin tanık olduğu gibi dün on sekiz saat çalıştılar. Ya, Mecliste bu hakkaniyetsizlik, bu adaletsizlik oluyorsa biz artık Türkiye'nin diğer bölgelerine, diğer kurumlarına, diğer farklı yerlerine karşı ne diyebiliriz ki? Öncelikle bu haksızlığın, hukuksuzluğun giderilmesi gerekiyor. İşçiye, personele de bunun için ayrıca bir mesai parası da, ek ücret de ödenmiyor. Başkanlık Divanının da bu konuyla yakından ilgilenmesini rica ediyoruz. Dün akşam personel bize bu konuda haklı sitemlerini dile getirmiştir. Mesai verilmemesi ayrı bir zulümdür. Oysa ki Peygamber'in (AS) bir hadisişerifi vardır "İşçinin alın teri kurumadan hakkını ödeyiniz." diye ama bırakın ödenmesini, öyle bir mesai kalemi bile yokmuş. Yine "İşçiye yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin ve onun yüklenemeyeceği yükü ona yüklemeyiniz." diye bir hadisişerif vardır. Keşke ramazanda o iftar davetlerinde sadece kendimizi değil, işçilerimizi de, personelimizi de davet edebilseydik böylece daha hakkaniyetli, daha adil davranmış olacaktık.
Bir diğer adaletsizliği, hukuksuzluğu sizin nazarınıza sunmak istiyorum, Sayın Bakan da burada. İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarının bursluluk sınavı vardı, 10 Haziranda yapıldı, günlerde açıklandı. 185 bin öğrenciden 65 bin öğrenci burs kazanmayı hak etti ama nasıl hak etti? Belli bazı meslek gruplarına kontenjan tanınmış yani 250 puanla bursluluğu kazanabiliyor, hak edebiliyor ama öte yandan 450 puan alan öğrenciler burstan faydalanamıyor. Bu apaçık bir zulümdür, bir haksızlıktır.
Bakın, elimde belgeler var. 415 puan almış ama burs hakkını elde edememiş, yeni. Aynı şekilde, 250 puanla bursluluğa hak kazanan öğrenciler var babalarının meslek grubundan ötürü. Yani düşünün ki ilkokul 5'inci sınıf öğrencisi 450 puan alıyor, aynı şekilde diğeri 250 puan alıyor; biri ayda 200 TL kazanıyor, burs alıyor, diğeri ise kazanamıyor, verilmiyor. O öğrencilerin psikolojisini düşünebiliyor musunuz? Yani babasının a, b, c meslek grubundan olmamasının cezasını, suçunu neden öğrenci çekiyor? Dolayısıyla bu adaletsizliğin, bu hukuksuzluğun da ortadan kaldırılması gerekiyor. 65 bin öğrencinin alacağı bursu pekâlâ 185 bin öğrenciye de dağıtabiliriz, puana göre burs da alınabilir. Ben de bir eğitimciyim. Ben o öğrencilerin düştüğü ruh hâlini çok iyi biliyorum, çok iyi gördüm. Umarım, bu hukuksuzluk, adaletsizlik de ortadan kalkar.
Yeni fezlekeler gelmiş, ona da bir cümleyle değineceğim. İnanır mısınız, bizim bütün sokak, miting konuşmalarımıza, medya konuşmalarımıza fezleke hazırlanmış. "Allah birdir." desek terör örgütü propagandasından fezleke hazırlıyorlar. Fezlekeleri size göstereceğim. Günün birinde "Ya, bu kadarı da olmuyor. Bu hangi yönetim, hangi iktidar döneminde olmuş?" diyeceksiniz. Ama o gün gelmeden bu yanlışları düzeltin, bu zulümleri ortadan kaldırın.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.