GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:114
Tarih:19.07.2017

ALİ ERCOŞKUN (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, 15 Temmuzun yıl dönümünde şehitlerimizi rahmetle, minnetle bir kez daha anıyorum, gazilerimize şifalar diliyorum. Tüm şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Evet, Selahattin Demirtaş konusu her ne kadar önergeyle hiçbir alakası olmasa da gündeme geldi ama bu konuda muhakkak ki yargı bağımsız bir şekilde görevini en iyi şekilde gerçekleştirecektir, bunun dışında bir polemik yapılmasına kesinlikle müsaade etmemek gerekir.

"Üretim" aslında ülkelerin, milletlerin ekonomisinin belkemiğini ifade eden terimlerden. Bu manada Sanayi, Ticaret Komisyonu olarak hem geçtiğimiz dönemde hem de bu dönemde oldukça verimli çalışmalar gerçekleştirdik. Çünkü her ne kadar 2002'den bu yana Türkiye'nin gayrisafi millî hasılası 230 milyar dolardan 850 milyar dolarlara çıksa, ihracatımız 36 milyar dolarlardan 150 milyar dolarlara gelse ve kişi başı millî gelirimiz 3.500 dolardan 11.500 dolarlara çıksa da artık bir paradigma değişimine ihtiyacımız var. Evet, bizim, ihracatımızı 500 milyar dolara çıkartabilmek için mevcut yapıda çok köklü değişikliklere ihtiyacımız var.

Sanayi Devrimi'nin yüz yıldan fazla zaman önce gerçekleşmesi, özellikle Avrupa tarafında gerçekleşmesi ve Türkiye olarak buna ayak uydurmadığımız doğru. Gerek sermaye oluşumu gerekse ondan sonraki süreçlerde o büyük sermayelerin tetiklediği üretimde gerçekten çok geri kaldık ama bilgi ekonomisine dayanan temelde artık çok farklı alanları dizayn edebilecek bir kabiliyete de ulaşmak durumundayız. Bunu yapmak aslında hepimizin hedefi iktidarıyla muhalefetiyle. Bu manada, AR-GE'nin çok büyük payı var. Evet, AR-GE her ne kadar yüzde 1'ler seviyesine gelse de yeterli değil, bunu 2'ye, 2,5'a çıkarmamız lazım ama geçmişle de kıyaslamak lazım. Yani bu, on sene önce de yüzde 1 değildi, sadece yüzde 0,35'ler seviyesindeydi, 3 katlık bir artışla yüzde 1'ler seviyesine çıktı. Bunu 2 yapmak, evet, hedefimiz. Zaten bu manada geçtiğimiz dönem ve bu dönem komisyonda yaptığımız değişikliklerle AR-GE çalışmalarını destekleyecek bazı önemli adımlar attık. Ne yaptık? Bir kere, AR-GE merkezlerinde çalışan kişi sayısını düşürdük. Çünkü 50 kişinin, 100 kişinin çalışacağı merkezleri oluşturmak zaten başlı başına zor bir işti, dolayısıyla bu sayıyı azalttık. Yeter mi? Yetmez. Neden? Çünkü geçmişte büyükler küçüklere bir şeyler öğretirken -yani hem deneyim olarak, tecrübe olarak, akademik olarak- artık küçükler büyüklere bir şeyler öğretiyorlar. Yani biraz önce örneğini verdiğiniz firmanın bir notebookla adım atıp oradan gelmiş olduğu yer belli; bunu farklı teknoloji firmalarıyla da özetleyebiliriz, Fecebook'u ortaya koyabiliriz, siz Apple'ı söylediniz.

Peki, o zaman, 1 kişiyi de desteklemek bizim önceliğimiz olmalı. Ama bunun için de bir kültüre ihtiyacımızı var, yani AR-GE kültürünün gelişmesine ihtiyacımız var. Şu anda atılan adımlar da aslında bunları destekleyecek adımlar. Çünkü geçtiğimiz, yani bu dönemde yine Sınai Mülkiyet Kanunu olarak bilinen... Patent, aslında "patent" isminin altında da dört beş ayrı kalem var. Yani marka, tasarım, patent, faydalı model ve coğrafi işaretleri tanımlayan ve dünyayla rekabet etmemiz anlamında önemli bir adım olan bir kanunu -ki 200 madenin üzerinde bir kanundu- hep birlikte çıkarttık. Burada Cumhuriyet Halk Partisinin de Milliyetçi Hareket Partisinin de çok olumlu destekleri oldu. Ve bu, gerçekten rakamlara baktığımız zaman da hemen olumlu neticeler verdi.

Diğer taraftan, Üretim Reformu Paketi içerisinde de hepimizin arzu ettiği sanayici ile üniversiteyi birleştirecek bazı adımları da burada ortaya koyduk, gerçekleştirdik, bunun da olumlu katkılarını göreceğiz. Nedir bunlar? Bir kere araştırmacı öğrencilerin desteklenmesi anlamında bilimsel araştırma projelerinde çalışan bursiyer öğrencilere 5102 sayılı Kanun'a tabi olmaksızın burs verilmesinin önünü açtık.

Diğer taratan, üniversitelerde sanayiye yönelik araştırma yapanların ve yenilikçi projelerin desteklenmesi için YÖK izniyle teknoloji transfer ofislerinin açılmasına imkân verdik. Ücretli araştırma izni verilebilmesi, doktora sonrası araştırmacı istihdam edilebilmesi anlamında da önünü açtık. Yani burada, kendi ilim Bolu'da da ben Abant İzzet Baysal Üniversitesinin tüm sanayi kuruluşlarıyla birlikte iş yapabilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu manada desteklemek istiyoruz ama önümüze çıkan sıkıntıları işte bu reform paketiyle birlikte ortadan kaldırıyoruz; akademik çevrelerin, üniversite çevrelerinin de neticelerden pay alabilmesini sağlayacak adımları atarak inşallah, bu noktada olumlu gelişmeleri hep birlikte ortaya koyacağız.

Diğer taraftan, tabii, ihracatı artırabilmenin yolu daha fazla domates üretip satmak değil veya daha fazla kot dikerek bunu artırmak değil. Dolayısıyla, biz ihracatı nasıl artırabiliriz? İşte, o "Endüstri 4.0"la ifade ettiğiniz bilişimle, yazılımla ama bunların bilgi ekonomisi temelli uygulamalarıyla bunu gerçekleştirebiliriz. Önümüzde örnekler var, evet, Hindistan bir örnek, özellikle bilişimde, yazılım tarafında önemli bir örnek ama bizim -şuna emin olun- Hindistan'ın yaptığının aynısını, hatta daha fazlasını yapabilecek bir potansiyelimiz var. Bunu gerçekleştirmek için neye ihtiyacımız var? Bunu gerçekleştirmek için en önemlisi zihinsel değişime ihtiyacımız var. Bu zihinsel değişimle birlikte gördüğümüz eksikliği de tamamlamamız lazım. Mesela Sayın Eren Erdem solar ev projesini koydu buraya yani elektriği üretebilecek ve bunu da hiçbir yere bağımlı kalmadan devam ettirebilecek. Geçtiğimiz belki bir iki hafta içinde izlediniz, şu anda evde elektrik üretebilmek için yani çatılarda güneş enerjisiyle elektrik üretebilmek için artık ruhsat alınması söz konusu değil. Enerji Bakanlığı EPDK'yla birlikte ruhsat alımını zorunlu koşan kararı iptal etti. Dolayısıyla, tüm evlerde, tüm ofislerde, fabrikalarda çatılarda elektrik enerjisi ruhsata bağlı kalmaksızın üretilebilecek. İşte bunlar sahada bizden talep edilen değişikliklerdi ve biz bu talep edilen değişiklikleri bir bir yerine getirerek bu sürecin önünü açmaya çalışıyoruz.

Değerli arkadaşlar, diğer taraftan, özellikle sanayicilerle birlikte tüm STK'ların yani TÜSİAD'dan MÜSİAD'a kadar veya Odalar ve Borsalar Birliğine kadar veya sanayi odalarına, organize sanayi yöneticilerine kadar bu süreçlerdeki taleplerini hep birlikte, herhangi bir siyasi kaygı taşımadan yürütmemiz lazım. Üretim Reformu Paketi içerisinde, aslında, bir polemik ortaya koyarak, zeytinlik meselesini gündeme getirerek bazı şeylerin önünü kapattık. Doğru bir şey mi? Bence kesinlikle değil. Eğer burada zeytinlik meselesinin polemik yapılmasını hep beraber engelleyebilseydik, işte, o sanayicinin, üreticinin arzu ettiği bazı değişiklikleri de o paket içerisinde gerçekleştirebilecektik...

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Zeytinliği koymasaydınız olacaktı.

ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - ...ama, bunun, sadece ve sadece siyasi bir polemik ortaya koymak adına engellenmesi, hiçbirimize bir şey kazandırmadı...

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Zeytinliği kurtarmak adına yapıldı.

ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - ... Türkiye'ye de kazandırmadı, sanayiciye de üreticiye de kazandırmadı.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Koymasaydınız ne güzel olurdu, zeytinlikler için uğraşmazdık.

ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - Dolayısıyla, burada yapılması gereken, herhangi bir siyasi kaygıyı bir tarafa bırakıp doğrusu neyse bunu yapmak.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Doğrusu oydu!

ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - Doğrusunu bulma noktasında, ben eminim ki bir masa etrafında bunu yapabilecek potansiyelimiz var.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Muhalefetin katkılarıyla zeytinlik kurtuldu, tabii! Bizim katkılarımızla kurtuldu.

ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisinin çok değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisinin aynı şekilde Komisyona katkı veren çok değerli milletvekilleri var; hep birlikte bunları gerçekleştirebiliriz ama yeter ki bu konuyu...

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Kutsal zeytin ağaçlarını kurtarmış olduk.

ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - ...millî olan bu konuyu bir politik malzeme hâlinde kullanmayalım, sadece ve sadece doğrusu neyse bunu yapmaya gayret edelim ve bunu yapabildiğimizi de aslında bu geçtiğimiz süreçlerde göstermiş olduk.

Bilişim sanayisinin beklediği çok önemli bir şey vardı, bilişim ürünleri artık bir sanayi ürünü olarak kabul ediliyor bu en son Üretim Reformu Paketi'yle. Yazılımcıların müthiş derecede memnun olduğu ve gerçekten yıllardan beri çok beklediği bir kanundu, bunu da bu paket içerisinde gerçekleştirmiş olduk. Ben katkılarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.

Tüm bu konularda yapmış olduğumuz çalışmalar var, yapacağımız çalışmalar var. Geçtiğimiz dönem gerçekleşen Komisyon çalışmaları da bunu gösteriyor.

Dolayısıyla, önergenin aleyhinde olduğumuzu belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ali Ercoşkun.