| Konu: | Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 18.07.2017 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gecenin bu saatinde yine yargı konuşuyoruz; konuşmayı hiç bırakamadığımız ama bir türlü düzelmenin sağlanmadığı en temel alan. Herhâlde Türkiye tarihinde yargının bu kadar güvensizleştiği, halkın ezici çoğunluğunun -yüzde 70-80'lerde seyrediyor- yargıya güveninin kalmadığı, mahkemelerin sadece siyasi erkin verdiği brifinglerle, talimatlarla ve kararlarla, bazen basın üzerinden, bazen farklı yöntemlerle zapturapt altına alındığı bir tarihsel dönemeci yaşıyoruz. İstinaf mahkemeleri de bundan farklı değil, yargıtay da HSYK da Anayasa Mahkemesi üzerinde yaptığımız tartışmalar da... O kadar sık yapılan yasa değişikliklerine rağmen de yargı adalet dağıtmıyor, yargı adaletsizlik dağıtıyor; vatandaş adalete, yargıya, hukuka, yargı adil karar vermediği için kesinlikle güvenini yitirmiş durumda. Her gün kamu vicdanı biraz daha zedeleniyor, halk adalete olan güvenini biraz daha -varsa ki kalmadı- yitiriyor.
Bu gece Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı sevgili Fırat Anlı hakkında yakalama kararı verildi. Fırat Anlı dört gün önce Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde 3'üncü duruşmada tahliye edilmişti. Kendisi hukukçu, hatta benim stajyerim olduğu için geçmişte, çok yakından tanırım, çok da iyi bir hukukçudur, iyi bir siyasetçidir. Niye Fırat Anlı'yı söylüyorum? Tıpkı İdris Baluken gibi, tıpkı şu anda cezaevinde olan belediye eş başkanları, eş genel başkanlarımız ve milletvekili arkadaşlarımız gibi o da siyasi bir kararla cezaevine gönderilmiştir ve mahkeme yaptığı yargılama sonucunda tahliyesine karar verdi. Bir defa duruşmasını izleme olanağım oldu Diyarbakır'da. İddia ne biliyor musunuz? Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde yapılan bir çeşmeye, oradaki tamiratlara malzeme taşınması, kendisinin bir kere gidip olayı yerinde denetlemesi. İddia, oraya başka amaçlarla gitmiş. Duruşma yedi saat sürdü; çimento, beton, yapı, inşaat dışında biz duruşmada hiçbir şey duymadık. Bir Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanından söz ediyoruz.
Peki, daha önce bu tip itirazlar yapılıyor muydu tahliyelere? Ben hiç hatırlamıyorum. 1980 dönemi de dâhil -sıkıyönetimde avukatlık yapmadım ama birçok kararı inceledim- mahkemenin verdiği tahliye kararına Ceza Usul Yasamıza göre itiraz hakkı yoktur. Mahkeme bir yargılama yapıyor, yargılamanın bir aşamasında tahliye kararı veriyor, başsavcılık itiraz ediyor. Usul Kanunu'nda olmayan bir hüküm şu anda sadece HDP'liler için, siyasetçiler için uygulanıyor. Şimdi, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi ile kabul eden 1. Ağır Ceza Mahkemesi aynı binada, birisi tahliye kararı veriyor, her gün bir arada olan hâkimler, beraber yemek yiyenler, beraber sohbet edenler tutuklama kararı veriyor. Peki, ikisi de yargı erki mensubu, ikisi de hâkim, bu başsavcı, Diyarbakır Başsavcısı neye dayanarak itiraz ediyor? Mahkemenin kararına müdahale etme yetkisini nereden buluyor? Yok öyle bir yetki, yasada yok ama siyaseten her türlü yetki kullanılıyor ve haber değeri bile yok. Diyarbakır gibi bir ilin, zaten belediyesine kayyum tarafından el konulmuş, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı dört gün özgür kalabildi, bu akşam hakkında yakalama kararı verildi. Fırat Anlı kaçtı mı? Hayır. Fırat Anlı'nın kaçma şüphesi var mıydı? Hayır. Tutuklama koşulları var mı? Hayır. İşte tam da bu sebeple, gerçekten, yargı artık yargı olmaktan çıktı. Bunu mutlulukla söylemiyorum. Ben hani Martin Luther King söylüyor ya "Hâkimler var Washington'da." mıydı? "Hâkimler var." diyor. Biz de Ankara'da hâkimler var demek istiyoruz. Gerçekten vicdanıyla ve hukuk eğitimiyle adalete uygun karar tesis edilmezse demokrasi katledilir, demokrasi kalmaz, hiçbirimiz haksızlıklara karşı mücadele edemeyiz çünkü haksızlıklar, hukuksuzluklar yargı eliyle tescil edilmiş olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Bu vesileyle sevgili Fırat Anlı'nın da gerçekten büyük bir hukuksuzlukla karşı karşıya olduğunu diğer arkadaşlarımız gibi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Danış Beştaş.