GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:113
Tarih:18.07.2017

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Elbette, bugün, kanun tasarısı üzerinde, 5'inci madde hakkında konuşmak için söz aldım ama Türkiye'de hangi mahkemeler olursa olsun, özgünlüğünü, bağımsızlığını yitirmiş durumda olduğunu bizler biliyoruz ama inanıyorum, bu sıralarda oturan sizler bunu çok daha iyi biliyorsunuz. Hukukçulardan bir kısmı vicdanen bu gidişata, yanlışlara, haksızlıklara razı olmasalar da yüz binlerce insanımızın işinden, emeğinden, ekmeğinden, rızkından edildiği, teslim alınmaya çalışıldığı bir ortamda duruşlarını, içtihatlarını bile ortaya koymaya cesaret edemiyorlar.

Eğitim, hukuk, ahlak, ekonomi gibi bütün alanlarda büyük bir çöküntü, bir bitiş yaşandığını hepimiz görüyoruz ama ne yazık ki kendini dindar, muhafazakâr diye niteleyen bir iktidar döneminde din, inanç ve ahlak Türkiye'de, bu toplumda en büyük çöküntü ve çürümüşlüğü yaşıyor şu anda. Bu çok iç acıtıyor. Adalete şahitlik etmedikçe namazlarımızın, oruçlarımızın dindarlık için bir kredi olmayacağını biz Kur'an'dan çok iyi biliyoruz.

Yine Kur'an'a göre insana en büyük nimet olan, ikram olan aklı kullanmak, ibadetlerin, şuurlu olmanın, bilinçli olmanın olmazsa olmaz şartlarından olan aklı kullanmak, bilinci kullanmak, düşünmek, bu iktidar döneminde suç oldu. Düşünenler, aklını kullananlar, yazanlar, çizenler, müzik yapanlar, "barış" diyenler, imza verenler, aklını kullanmaya ısrarla devam edenler yani insan olmaya çalışanlar bu iktidar döneminde suçlu oluyorlar. Sabahlara kadar adliye koridorlarında insanlar yargılanıyorlar ve bugün, bu sabah da dâhil olmak üzere, "barış" diyenler duvarların arkasına, zindanlara hapsedilmeye devam ediliyor.

Bir zamanlar biz de, sizlerin sıralarında da olduğu gibi, pek çok arkadaşımız da insan hakları aktivisti idik. Kim olursa olsun zalime karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana olma ilkemiz vardı arkadaşlar ve o günlerde bizim hayat tarzımızdan, bizim düşüncemizden, bizim inancımızdan olmayan, aydın, entelektüel, düşünen, vicdanlı, erdemli insanlar, kadın ve erkek insan hakları aktivistleri, düşünürler, yazarlar bizlerin yanındaydı. Bizim mücadelemize, bizim kılık, kıyafet, inanç özgürlüğü mücadelemize destek vermişlerdi ama ne yazık ki öylesine iç acıtıcı ki onların destekleriyle bugün bu iktidar sıralarında olan insanlar tarafından o erdemli insanlar hapsediliyor, susturulmaya çalışılıyor, zindanlara gönderiliyorlar arkadaşlar.

Sevgili arkadaşlar, yurdumuzda, maalesef, yargılanmadan insanlara "terörist" demek suç değil, yasak değil ama barış istemek suç, insanca yaşamayı istemek suç, barış için imza vermek, konuşmak, düşünmek suç ama "Kan banyosu yaptıracağız, biz asacağız, keseceğiz." diyenler, meydanlarda tehditler savuranlar bu ülkede özgür ve tek bir hukukçu haklarında soruşturma açamıyor, açamıyor arkadaşlar.

Lütfen, geçmişte insanca birlikte yaptığımız mücadelelerimizde bizim yanımızda olan insanlara, kadınlar ve erkeklere...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, teşekkür ederim.

HÜDA KAYA (Devamla) - ...inancımızdan, düşüncemizden olmasa da bizi savunan, bizi destekleyen insanlara bugün de vefalı olalım; özgürlüğe sahip çıkalım, adalete, barışa sahip çıkalım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.