GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:113
Tarih:18.07.2017

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

3'üncü madde üzerine söz aldım ama geneli üzerinde grubumuzdan arkadaşlarım görüşlerimizi ifade ettiler, ileriki maddelerde de kanun tasarısına ilişkin düşüncelerimizi ayrıntılı olarak iletmeye devam edeceğiz. Ancak bu sabah, günün ilk saatlerinde, gerçekten, aslında hepimizin tartışması gereken, değerlendirmesi gereken çok vahim bir gelişme yaşandı. İnsan hakları savunucuları, bildiğimiz üzere, on üç gün gözaltında tutuldu. "Büyükada operasyonu" olarak bilinen ve maalesef gözaltına alındıktan sonra günlerce manşetlerde casuslukla ve başka şekillerde haklarında iddialar ileri sürülen insan hakları savunucularından söz ediyorum. Bu sabah saat 06.30 civarında on üçüncü gün çıkarıldılar savcılığa ve maalesef 6 kişi tutuklandı, 6 insan hakları savunucusu tutuklandı. Bunlar: İdil Eser, Uluslararası AF Örgütü Türkiye Direktörü, Veli Acu, Günal Kurşun, Özlem Dalkıran, Peter Steudtner ve Ali Gharavi tutuklandı. Neden tutuklandı biliyor musunuz? Örgüt üyeliğinden tutuklandı, Türk Ceza Kanunu'nun 314/2'nci maddesine muhalefetten, örgüt adına suç işlemekten.

Değerli milletvekilleri, gerçekten şunu söylemek istiyorum: Eminim, bu salonda da birçok milletvekilinin geçmişinde insan hakları savunuculuğu ve mücadelesi vardır mutlaka. Ben de insan hakları alanında daha önce birçok çalışmada bulunmuş, hukuk alanında, insan hakları ve kadın hakları alanında çalışmalarda kendimce naçizane katkılarda bulunmaya çalıştım ve hatta bu konuda, uzun süre de insan hakları alanının ne kadar önemli olduğu konusunda, siyasete girmeme konusunda da bir kararlılığım vardı; son, 2009'a tekabül ediyor.

Bunların, bu arkadaşların birkaçını çok yakından tanıyorum. Örneğin, Özlem Dalkıran, bir dönem Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi'nin kuruculuğunu, iki dönem başkanlığını ve basın sözcülüğünü yaptı. Yine, Günal Kurşun da Af Örgütünde çalışan, yakından tanıdığım ve Adana'da ikamet eden bir arkadaşımızdı. İlknur Üstün, serbest bırakıldı; Kadın Koalisyonundan kadın hakları alanında çok önemli çalışmalar yapan, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin, ayrımcılığın, hukuksuzluğun son bulması için çok büyük çabaları olan, emeği olan bir arkadaşımız. Diğerlerinin de hepsinin CV'sinde benzer olaylar var. Nalan Erkem, Nejat Taştan; diğerleri de aynı durumda.

Şimdi, niye bunu anlatıyorum? Gerçekten bu dönemde insan hakları savunucularının, Türkiye'de değil sadece, dünyada da bilinen, birçok çalışmada imzası bulunan ve tek amaçları insan haklarını korumak ve kollamak olan bu şahısların örgüt üyeliğinden tutuklanması aslında skandaldır, aslında dehşet vericidir. Peki, diyeceksiniz ki: "İddialar ne? Böyle boş söylüyorsun da." Emin olun -sürem yok ama- iddiaları duysanız benimle aynı görüşte olursunuz. Mesela, Günal Kurşun, Adana'da öğretim üyeliğinden ihraç edildi ve hakkında propagandadan Adana'da dava açıldı. Suçlama ne, biliyor musunuz? "İhraç edildin, hakkında propagandadan dava var ve byLock kullanan Ali Çamkömürü isimli biriyle -tutuklu olmayan, hakkında soruşturma olmayan biriyle- görüştün." bir cümle; bu iddiayla Günal Kurşun şu anda cezaevinde.

Yine, diğerlerinde, mesela, Özlem Dalkıran'a yönelik isnatta "Siz FETÖ'den tutuklanan Profesör Doktor İştar Tarhanlı'yla telefonla görüşmüşsünüz." şeklinde bir iddia var. Yine, İdil Eser'e dönük iddialar arasında, şüpheli olarak sorulan sorular arasında Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yla ilgili yazışmaların çantasında bulunduğunu, ona dair birkaç belge, yani "Tutuklandılar.", "Şu cezaevindeler." ve belki de basın açıklamaları var. Burada çok net değil, bundan dolayı tutuklanmışlar.

Gerçekten, herhâlde Türkiye kadar örgüt üyesi bol bir ülke kalmayacak bu gidişle, herkes örgüt üyesi olmaya aday. Bu yol, yol değil. Bunların örgüt üyesi olmadığını, bütün dünya bildiği gibi bizler de biliyoruz. Yani, bu nedenle bu tutuklamaların haksız olduğunu, kabul edilemez olduğunu buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Danış Beştaş.