GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:17.06.2017

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 485 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 52'nci maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Verdiği sözleri tutan ve halka yalan söylemeyen milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 52'nci maddeyle organize sanayi bölgelerinin şirket kurma şartı aranmaksızın enerji tesisi kurabilmesine imkân tanıyoruz. Buna bir itirazımız yok, bununla ilgili bir sıkıntımız yok, tabii ki kendi enerjisini üretsin OSB.

Mersin'deki OSB'lere bir bakalım: Mersin bir güneş kentidir ve pek çok site ve tesis kendi enerjisini üretmek istiyor ancak enerji hatlarına ürettiği enerjiyi verebilmek için ciddi miktarda para ödemesi gerekiyor. Bunu defalarca size gündeme getirdik, "Vatandaş kendi enerjisini üretmek istiyor." dedik ama buna kulaklarınızı tıkadınız. Yani, ne diyorsunuz vatandaşa? "Sen enerjini üretme kardeşim." Neden? Çünkü, bizi nükleer enerjiye mahkûm etmek istiyorsunuz. Eğer bizi nükleer enerjiye mahkûm etmek istemiyorsanız, bırakın, vatandaş kendi sitesinde, kendi evinde, kendi işletmesinde enerjisini güneşten üretsin. Tüm dünya nükleer santralden vazgeçerken siz, Mersin aracılığıyla bütün Türkiye'yi nükleer çöplük hâline getiriyorsunuz.

Bakın, arkadaşlar, nükleer konusu ciddi bir konudur. Yaptığınız uluslararası anlaşmalarda, özellikle Rusya'yla, zaman zaman ağır sorunlar yaşadığımız bir ülkeyle henüz atık sorunlarını çözmeden anlaşmanızın hiçbir noktasına "Atıklar ne olacak?" sorusunun cevabını yazmadan, bir nükleer anlaşmaya imza attınız. Yarın bu nükleer maddeler burada nükleer çöplük hâline gelecek ve inanın bana, AKP'linin de çocukları, CHP'linin de, MHP'linin de, HDP'linin de, burada grubu bulunmayan her türlü siyasi görüşün, her türlü inancın çocukları kanser olacak. Bunu sadece ben söylemiyorum, uluslararası literatüre girmiş olan yayımlar diyor ki: "Nükleer kaza olmasa bile bu tesislerin etrafında yaşayan çocuklarda kan kanseri görülme olasılığı 2,2 kat fazladır." O yüzden sizi ciddiyete davet ediyorum ve bu sevdadan vazgeçmelisiniz diyorum.

Değerli arkadaşlar, Mersin çalışkandır, vergi ödemede 6'ncı, 7'nci sıradayken hizmet alımında 25'inci, 30'uncu sıraya gerilemiştir. Mersin çalışıyor, üretiyor, vergisini ödüyor ama AKP Hükûmetinden hizmet alamıyor. Mersin'in sanayicisi çalışkandır, 2 OSB'sini tamamlamıştır, 3'üncü organize sanayi bölgesini kuruyor, 4'üncü organize sanayi bölgesi için girişimde bulunmuş. Sizden bir beklentisi var: "Hazine arazilerini uygun fiyatla bize satın." diyor. "Hibe etmeyin, satın, gerisini biz yaparız." diyorlar. Mersinli sanayici Tarsus'ta 2 tane ihtisas organize sanayi bölgesi kurmuştur gıda ve tarım üzerine. Daha ne istiyorsunuz siz bu sanayiciden? "Otomotiv sanayisine hazırız." diyorlar.

Bakın, Mersin'de liman var, üç tane üniversite var, çalışkan sanayici var, çalışkan halk var. "Biz, otomotiv sanayisine hazırız:" diyorlar. Hareket var mı? Yok. Sadece laf üretiyorsunuz. Organize sanayi bölgesi diyor ki: "Yahu, kardeşim, ben üretiyorum, beni Mersin Limanı'na bağla, beni Mersin serbest bölgesine bağla." Bağlamıyorsunuz. "Beni otobana bağla, yaptığımı göndereyim Orta Doğu'ya." Onu da yapmıyorsunuz. Mersin'e zarar veriyorsunuz. Gölge etmeyin başka ihsan istemez.

Bakın, Mersin'in Seka Limanı var, çok ihtiyacı var Mersin'in bu limana, özelleştirdiniz. Peki, hadi neyse. Limanı ve arka planını özelleştirdiniz. Şimdi, bir hülle yapıldı, siz buna göz yumdunuz ve Seka'nın arka planını satılığa çıkardınız. Kim alacak bunu? Mersinli sanayici alamıyor, Mersin dışından gelen birileri bu limanı adrese teslim bir şekilde alacak. Mersinli çiftçi ve iş adamı organize sanayi bölgelerinde diyor ki: "Selden mağdur oldum, ben borçlarımı ödeyemiyorum, SGK ödeyemiyorum, benim süremi uzat." Uzattınız. Sizin yüzünüzden iş de yapamaz hâle geldi, şimdi yine ödeyemiyor. Ne olur Mersin'den elinizi çekin. Sizden başka bir şey istemiyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Atıcı.