GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:17.06.2017

ERDAL ATAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomi ve siyaset alanında yaşanan krizin düzeltilmesi yönünde adımlar atmayan iktidar ve mevcut Hükûmet, torba yasalarla sadece belli alanların sorunlarına geçici çözümler getirmek için hâlâ mevcut gündemi oyalamaktadır. Küçük bir kesimin çıkarları doğrultusunda hazırlanan bu torba yasayla kıyılarda üç beş işverenin koşullarını düzeltmek, ihtiyaç olmamasına rağmen meralara yönelik düzenlemeler yapmak, Bakanlar Kurulunun elini güçlendirerek bir şekilde yandaşların yararına, küçük üreticilerin zararına olan gelişmeler onaylanmaktadır. Ama biz ekonomiyi biliyoruz, ekonomi daha büyük atılımlarla ancak düzelebilecek bir gelişmeyi içeriyor. 16'ncı, 17'nci büyük ekonomi olmasına rağmen, bu coğrafyada özellikle insanların büyük yoksulluklar içerisinde yaşamasına neden olan üç dört tane temel kriter var. Bunlardan bir tanesi ekonominin güçlendirilmesi üzerine yani oluşan kriterlerden bir tanesi dış politikanın doğru temelde yürütülerek bir şekilde dünyada globalleşen yani merkezîleşen sermayenin o ülkedeki emekçilerin de lehine gelişen bir yasal düzenlemeyle birlikte yürütülmesini getiriyor. Ama maalesef ülkemizde dış politika noktasında hem komşu ülkelerle hem de bunun dışında dünyadaki bütün o ekonomik güçlerle yani AB, Amerika ve Rusya kanadıyla olan ilişkilerin sürekli kötüye gitmesi bunlara yönelik verilen tavizleri derinleştirmekte, sermayenin ve yatırımların bu ülkedeki gelişmesini daraltmakta; yine aynı şekilde, doların, diğer meselelerin gelişmesinde de büyük tahribatlar açığa çıkarmaktadır. Sadece bu değil, ekonomik alanda da üreticiye ve işçiye yönelik yani onlara karşı geliştirilen yasalar, bu ülkede, büyük bir bölümü 16'ncı büyük ekonomi içerisindeki milyonlarca insanı ve bu ülkenin de sıralamasını dünyadaki 180 ülkede 100'üncü sıralara geriletmektedir. Sadece bu da değil, iç huzur noktasında da önemli sorunlar yaşanmakta, fay hatlarına yönelik yani Kürt sorunundan tutalım da Aleviler meselesine yani inanç meselesine, onun dışında bulunan meselelerden ekolojiye kadar, bunlara yönelik de doğru adımlar atılmamakta ve ülke ekonomisi önemli oranda sorunlarla karşı karşıya gelmektedir. Yani bir yandan ekonominin düzeldiği yönünde söylenen bütün o açıklamalara, bir yandan da gelişmelere bakıldığında meselenin tersi yönünde geliştiğini açık olarak görebiliriz.

410 milyar dolardan fazla dış borç var. Mesela, sürekli dışa yönelik, IMF'ye yönelik borcun bittiği yönünde bir şey söyleniyor ama o dönemlerde yani 2000'ler sürecinde IMF'ye yönelik 23 milyar dolar borç vardı ama dış borç 130-140 milyar dolar civarındaydı. Bugün gelinen aşamada diyelim ki o 120-130 milyar dolar borç 410 milyar dolara çıkmış durumda. 23 milyar doların ödendiği üzerinde sürekli yapılan, aslında meseleyi kapatma, oyalama ve kandırma siyasetidir. Kamu alanında, Merkez Bankası alanında, özel sektörde 130-140 milyar dolar borç şu an 410 milyar dolar ile 430 milyar dolar arasında gelip gitmektedir.

İşsizlik 3 milyon 900 bin insana ulaşmış durumda. Sondan hesaplandığında, nüfusa göre yaklaşık olarak 20 tane şehrimizin nüfusuna denk geliyor. Bunun içerisinden çocukları, emeklileri, engellileri, ev emekçilerini çıkardığımızda, bütün o çalışan nüfusa göre hesaplandığında 50 tane şehir işsiz durumda şu an gelinen aşamada. Cari açık her ay 4 milyar dolar açık veriyor, yılda 40 milyar dolar içeri giriyoruz yani bir sonraki yılda bu ülkenin dış borcu 500 milyar dolar civarına gelmiş olacak.

Sadece bu da değil, üretici alanında sadece bu ilk birkaç ay içerisinde yani bu gelinen süreç içerisinde 40 bin esnaf dükkânını kapattı. Yine, bu kadar köylü de iflas etmiş durumda. Sadece bu da değil, bunun dışında da uygulanan politikalarla, gizli işsizlikle yaklaşık olarak 6 milyon civarında işsizle bu ülke halkları büyük oranda yoksulluğa doğru sürüklenmektedir.

Yapılacak tek çözüm vardır: İç ve dış politikadaki bütün bu savaş politikalarından, bütün bu karşıtlık yaratma politikalarından vazgeçilmeli, bunlara son verilmelidir. Yine, aynı şekilde, sermayenin yanında değil, işçi ve emekçilerin, küçük yöneticilerin ve esnafların yanında durarak onların desteklenmesi üzerine bir politika sürdürülmesi lazım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ataş.