| Konu: | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 17.06.2017 |
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de diğer arkadaşlarım gibi, adalet yürüyüşüne ara vererek buradaki, Meclisteki adalet yürüyüşümüze geldim.
Arkadaşlar, bugün birçok arkadaşımız bu konuda görüş bildiriyor ve ülkenin gündemine oturmuş durumda. Sizlerden bir ricam var: Sizler bu karar metnini okudunuz mu? "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak..." diyor bu karar metni. Enis Berberoğlu kararı, Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Hükûmetin "Tırlarda insani yardım malzemesi vardı." açıklamaları doğru ise sadece iktidar için değil ülke için de bir tuzaktır, Enis Berberoğlu içinse kumpastır. Yok, eğer Hükûmetin açıklamaları doğru değilse, toplumu ve bizleri kandırdıysa o zaman bu karar, ülkenin uluslararası arenada ve mahkemelerde savaş suçu için, sizin ifadenizle, bir bağımsız mahkeme tescilidir. Bu mahkemenin karar metni, hukuki belge olarak doğru kabul edilir ve bozulmazsa en çok kime yarayacaktır bir düşünün. CHP ve muhalefete bir ders vermeyse, Cumhurbaşkanının "Onu öyle bırakmam." ifadesinin tezahürüyse, duygusal bir tutumla, öfke ve kinle hesap sormaysa, had bildirmeyse, ibret olsun kararıysa Türkiye'nin bağımsız yargı kararı iddiasına bir sabotajdır. Tüm dünyada "Türkiye diktatörlüğe gidiyor." algısına ve FETÖ'nün uluslararası lobi faaliyetlerine destektir. Bu karar FETÖ'nün ekmeğine yağ sürecektir. Bu karar Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Hükûmetin ısrarla "Bu tırlarda insani yardım malzemesi vardır." tezinin mahkeme eliyle çürütülmesidir, yalanlanmasıdır. Bu karar Enis Berberoğlu öznesiyle CHP'ye, muhalefete bir ders verme ve bu karardan rövanşist birkaç günlük zafer ve sevinç çıkarma çabası, Hükûmet ve ülke için sonsuza kadar sürecek, Türkiye'nin "Gizli kapaklı işlere girmiş, teröristlere silah yardımı yaptı." tezinin kendi elinizle tasdiklenmesidir.
Düşünün, uluslararası alanda bu mahkeme kararı için ne yanıt vereceksiniz? "Karar, bağımsız mahkeme kararıdır, doğru." mu diyeceksiniz; yoksa, "Hayır, mahkeme kararı doğru değil." mi diyeceksiniz? "Doğru." derseniz, kendi ağzınızla devlet sırrı argümanlarını mahkeme kararıyla tasdikleyip ülkenin kaderini ve prestijini uluslararası mahkemelere teslim edebilecek misiniz? "Doğru değil." diyorsanız, o zaman Enis Berberoğlu neden tutuklu?
Bu hukuki garabet bir an önce düzeltilmez ise belki Enis Berberoğlu'nu yirmi beş yıl mahkûm etmenin keyfiyle birkaç yıl geçireceksiniz ama kendiniz ve iktidar, sonsuza dek savaş suçu işlemek ve masum insanların katli için silah göndermek suçlamasıyla yaşamaya mahkûm edileceksiniz. Kaldı ki Enis Berberoğlu kararı hukuki değil, siyasidir. Mahkeme Enis Berberoğlu'nu Türk Ceza Kanunu'nun 330'uncu maddesine göre cezalandırdı yani devlet sırrını açıklama fiiline dayalı casusluk. Diyelim ki bu haber gizli bilgi içeriyordu, Yargıtayın 2010/1586 sayılı Kararı'ndaki "sır" yani gizlilik yorumunda "...bu çeşit bilgi yayınlanıp açıklandığı tarihte esasen daha önce kamuoyunun bilgisi olmuş ve herkes tarafından bilinmekte ise sır olma vasfını kaybeder..." diyor. Bu karar 29 Mayıs 2015'te Cumhuriyet gazetesindeki haber için verildi, oysa 21 Ocak 2014'te, neredeyse bir buçuk yıl önce aynı fotoğraflar aynı şekilde bir başka gazetede yayımlanmıştı. 24 Haziran 2014'te yani yaklaşık bir yıl önce YouTube kanalında bu haber ve bu görüntüler yayınlandı. 12 Mayıs 2015'te yani bu karardan önce, Cumhurbaşkanı Almanya dönüşü "Türkmenlere insani yardım" açıklamasını zaten yapmıştı. 18 Mayıs 2015'te AKP Siirt Milletvekili Yasin Aktay "O silahlar ÖSO'ya gidiyor." diye açıklama yapmıştı. Sonuç: İktidar doğru söylüyorsa bu karar adaletsiz ve siyasi; yok, iktidar yalan söylüyorsa bu karar hukuki değil ama Türkiye ve iktidarı zora düşürecek siyasi bir karar. Bu nedenle, bu karar daha yetkin, adil bir üst merci tarafından acilen düzeltilmelidir.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın İrgil.