GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:16.06.2017

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu grup önerisinin aleyhinde konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ olarak iktidara geldiğimiz günden beri, çalışma hayatında sosyal diyaloğu, emek ile sermayenin birlikte çalışma barışını sağlayacak şekilde faaliyetlerini yürütmelerini esas aldık. Hükûmetimiz, aynı zamanda, çalışanların da haklarını ve çalışma şartlarını geliştirici çalışmalarına devam etti. On beş yıllık iktidarı döneminde Hükûmetimiz, hem kalkınmayı, yatırımı önemsedi, öncelikli hâle getirdi; aynı zamanda da sosyal devlet olmanın gereği, çalışma hayatının bir parçası olan sosyal politikalar da elbette ki bu kalkınmanın vazgeçilmez bir parçası ve önemli unsuru olduğundan dolayı, yapmış olduğu çalışmalarla çalışma hayatında son derece önemli adımlar attı.

Bugün, burada şimdi Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu öneri çerçevesinde -kayıt dışıyla ilgili- kayıt dışıyla mücadelenin on beş yıl içerisinde ne derece yapıldığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Tabii, çalışma hayatında çok önemli, diğer yaptıklarımızı birlikte paylaşarak bu mücadeleyi ifade etmek istiyorum. Çünkü sosyal güvenlik kuruluşlarını, 3 ayrı sosyal güvenlik kurumunu tek çatı altında toplayarak bütün milletimizin hizmetine sunduk. Sağlıkta erişimi kolaylaştırdık, eşitliği sağladık. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu yeniden düzenleyerek çalışma hayatına kazandırdık. Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Yasası'yla toplu sözleşme hakkını vererek onların toplu sözleşme masasında haklarını savunacağı bir ortam oluşturduk. Yine, müstakil bir İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı çıkararak uluslararası ILO normlarına uygun, çalışma hayatında iş sağlığı güvenliği ortamını sağlayacak bir yasa çıkardık. Elbette ki çalışma hayatında iş sağlığı, güvenliği, çalışma şartları son derece önemli. İstihdam önemli olduğu gibi, saygın işin de öneminin bilincinde olarak, çalışma ortamlarının düzeltilmesi ve insan onuruna yakışacak bir çalışma ortamının sağlanmasına da elbette ki esas aldık.

Yine, AK PARTİ iktidarı döneminde, ilk 2002 yılında -hepimiz biliyoruz ki- 5,6 milyon olan sigortalı sayısı 2016 itibarıyla yaklaşık 7,4 milyon artarak 13 milyona çıkarılmıştır. Çalışma hayatı açısından genç nüfusa sahip olan Türkiye, her yıl iş gücüne 750 bin gencini katmaktadır. Elbette, her yıl iş gücüne katılan bu 750 bin kişinin istihdamını sağlarken aynı zamanda, işsizlerin de işsizliğini giderecek, istihdamını sağlayacak bir mücadele ortaya koyarak, birtakım teşvikler uygulayarak bölgelere mahsus, bölgelerin kalkındırılmasıyla üretimin artırılmasını, yatırımın artırılmasını teşvik edecek birtakım önlemler aldık.

Bugün, bu, tek çatı altına toplanmış Sosyal Güvenlik Kurumu 78 milyon vatandaşımızın sosyal güvenlik kapsamında hizmetlerini yürütmektedir.

Bugün itibarıyla toplam iş gücümüz 31 milyon, istihdam edilen 27 milyon 489 bin iş gücümüz var. Kadın istihdamı yüzde 28 oranlarına çıkmış durumda, yüzde 11'lerden alınarak. Bugün emekli sayımız 11 milyon civarında ve aktif sigortalı sayısı ise 2005'te 12 milyon iken 2016'da 22 milyonu bulmuştur. Kayıt dışı çalışan oranı ise -ki bu önerinin konusu- yüzde 52'lerden bugün itibarıyla yüzde 32'lere kadar düşürülmüştür. Bu, elbette ki bir mücadelenin sonucu. Bizim çalışma alanımızın, çalışma hayatımızın en önemli sorunlarından bir tanesi elbette ki kayıt dışı sorunudur. Bu sorunla ilgili, AK PARTİ geldiği günden beri ciddi mücadeleler ortaya koymaktadır ki en önemlisi, mücadelelerinin başında, kayıt dışını önlemek için kayıtlı istihdamı teşvik edici birtakım vergi indirimleri ve aynı zamanda sigorta destekleriyle bu mücadeleyi sürdürmektedir.

Yine -merkezî sistemle kontrol edilerek- bakanlık bünyesinde Kayıt Dışı İstihdam Daire Başkanlığı oluşturuldu. Aynı zamanda, illerde kayıt dışıyla mücadele servisleri oluşturuldu, kurumlar arası bilgi ve veri paylaşımı süreciyle çapraz denetim yapılması sağlandı, denetim sisteminin etkinleştirilmesi ve risk odaklı denetim modeline geçiş uygulaması yapıldı. 1.500 sigorta müfettişiyle bu kayıt dışı denetimleri gerçekleştirilmektedir.

Banka kanalıyla maaşların yatırılması zorunlu hâle getirildi. 10 işçi çalıştırma zorunluluğu varken şimdi 5 işçi çalıştıran iş yerinin maşları banka kanalıyla yatırması zorunluluğunu sağladık.

Kamu kurumlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, üniversitelerle, medya organlarıyla iş birliği içerisinde sürekli eğitim faaliyetleri, bilgilendirme faaliyetleri yürütülmektedir. Bu şekilde toplumun bilinçlendirilmesi... Takdir edersiniz ki yasaların zorlamasıyla bunu sağlama, her zaman istediğiniz oranda gerçekleştirme imkânınız yoktur. Bunu bilinçli, sorumluluk sahibi insanlarımızın... Hem işverende hem çalışanda bu bilinci oluşturarak bu kayıt dışıyla mücadelede katkı sunmasını sağlamamız gerekiyor; aksi takdirde, bu mücadelede başarı elde etme imkânımız yoktur. Geçmişte, hatırlayın, bugün 78 milyon sigortalı insanımız Sosyal Güvenlik Kurumundan yararlanırken AK PARTİ iktidara gelmeden önceki döneme bakarsanız yüzde 50'leri bulmayan sosyal güvenlik kapsamı, bugün tamamını kapsamış durumda. Ne diyordu çalışanlar? "Benim yevmiyemi 3-5 kuruş fazla ver, sigortamı yapma." İşverenin de işine geliyordu ama artık bütün çalışanlarımız sigortanın ve sosyal güvencenin ne demek olduğu bilincine eriştikçe bu kayıt dışına karşı hem bireysel haklarını koruma adına mücadelesini vermekte hem de işveren veya ekonomiyi yönetenler ve gerçekten sorumluluk sahibi, sosyal sorumluluk sahibi işverenlerimiz, kayıt altına alınmış çalışma hayatının hem kendisine hem çalışana hem de ekonomiye ve ülke ekonomisine katkı sağlayacağının bilincinde olan işverenlerimiz kayıt dışıyla mücadele ederek kayıtsız çalıştırma yöntemlerini tercih etmemektedir. O nedenle burada bizim üzerimize düşen en önemli görevin, aslında, hem eğitim süreci içerisinde bireylerimizi, insanlarımızı bilinçlendirmek hem de mevcut iş hayatı içerisinde bulunan hem çalışanlara hem de işverenlere bu bilinci kazandırmaktan geçtiğini düşünüyorum. Yoksa, aksi takdirde, kanunlarla veyahut da denetim mekanizmasını sağlayarak bütün iş yerlerini aynı anda denetleme imkânınız olmadığından dolayı elbette ki başarıyı zorlaştırmaktadır. O nedenle bu bilinci sağlayıcı ciddi bir şekilde eğitim faaliyetleri Çalışma Bakanlığımız tarafından, aynı zamanda, yine diğer kurumlarımız tarafından da, sivil toplum örgütlerimiz tarafından, sendikalar tarafından bu bilinçlendirme çalışmaları elbette ki yapılıyor.

Yine, Çalışma Bakanlığı, Alo 170 hattını uygulamaya koyarak işverenlerimizin de, çalışanlarımızın da veyahut da kayıt dışı çalıştırılanlarla ilgili mücadelede de bu Alo 170 hattıyla denetim sistemini harekete geçirerek çalışma hayatını denetlemektedir.

Biraz önce burada ifade edildi, Türkiye artık hedef ülke konumunda yani yurt dışından, dışarıdan ülkemize çalışmak için gelen insan sayısı arttı. Sadece Suriyelilerin çalışma hayatına girmesiyle ilgili bir şey değil bu. Bu, son on beş yıl içerisinde, daha önce Çalışma Bakanlığına 10 bin civarında yabancı işçi başvururken bugün 80 bin, 100 bin civarında bir çalışma iznine başvuran yabancı işçilerin olduğunu görüyoruz. Geçmişte geçiş ülkesi olan Türkiye bugün artık çalışma açısından hedef ülke konumuna gelmiş durumda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALİL ETYEMEZ (Devamla) - O nedenle de bugün iş gücü piyasasıyla ilgili bir genel müdürlük oluşturulmuş durumda ve bununla ilgili de kayıt altına alınacak çalışmalar yürütülüyor.

Ben tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)