GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:15.06.2017

MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; partim adına 33'üncü madde üzerinde söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlarım.

Yasaların normalde toplumun yararına olması beklenirken şu anda tartıştığımız birden çok yasayı, birden çok tarafı, kurumu ve sivil toplum örgütünü ilgilendiren yasa tasarılarını bir potada bir anda yeterince tartışmaksızın ve aslında toplumun yararını önemsemeyen, sermayeyi güçlendiren, sermayedarları güçlendiren yasa tasarılarını tartışıyoruz ve büyük bir ihtimalle de iktidar partisinin oy çokluğuyla da bunları yasalaştırıp yarın da yürürlüğe geçireceğiz.

Değerli milletvekilleri, şu anda küçük, orta ölçekli esnaf kan ağlarken özellikle bölgemizde, sizin çok tartıştığınız kürdistandaki küçük esnaf kan ağlarken, üretim durma aşamasına gelmişken, biz bu tasarıyı tartışıyorken gerçeklikten uzak, gerçekten hiçbir soruna çözüm üretmeyen bir torba tasarıyla çözüm üretmeye çalışıyoruz.

Kıyılar, meralar, denizler, zeytinlikler bütün insanlığa aittir. Bulunduğu ülkeye aittir, evet ama aslında bütün insanlığın ortak kullanımına, ortak tarihine şahitlik eden ortak zenginliklerimizdir. Fakat bu tip yasalarla o yasaların, o yerlerin ticarileşmesi, sermayedarlara peşkeş çekilmesi, ranta dönüşmesi ve bu anlamda emekten uzak, halkın yararından uzaklaştırılan, ticarileştirilen bir alan hâline getirilmesini hiçbir surette kabul etmememiz gerekmektedir. Ve bu tasarının -bir an önce, bir bütünel- sadece zeytinliklerle ilgili olan kısmı değil, bütün paketin şu an geri çekilmesi gerekmektedir. Gerçekten esnafımızın, gerçekten üniversitelilerimizin şu an yaşadığı sıkıntılara baktığımızda, söz konusu tasarı, gerçeklikten uzak, var olan sorunlarına çözüm getirmeyecek noktadadır.

İlim Bitlis'te, Ahlat'ta, oraya bağlı Ovakışla beldesinde köylülerimiz pancarla, patatesle geçimlerini sağlamaktadırlar. Kendilerine her yıl verilen destek, bu yıl ise hiçbir gerekçe sunulmaksızın kesilmiştir. Ve en önemlisi, köylülerin gidip itiraz edebileceği bir merci de bulunmamaktadır. Olağanüstü Hâl Kanunu iddiasıyla, OHAL olduğu gerekçesiyle kendilerinin bu taleplerine neden destek verilmediği noktasında gerçek bir cevabı, gerçek bir muhatabı da bulmakta zorlanan köylülerimiz şu anda ne ekimini yapabilmekte ne de var olan sorunlarını çözümlemekte. Bu noktada, tutuklu yargılanan belediye başkanları yedi aydır mahkeme önüne çıkarılmaksızın... Oradaki köylülerin ekim yapması için var olan destek kredilerinin kendilerinden kesilmesi ve bu noktada bölgeler arası dengesizliği giderecek hiçbir soruna çözüm getirmeyen bu torba tasarının bize çözüm olmadığını bir kez daha burada yinelemek istiyorum.

Bitlis'te, bölgede şu anda destek adı altında reklamı yapılan destek kredilerinin aslında hiçbirisinin gerçekçi bir şekilde ve gerçekten hakkaniyetli bir şekilde dağıtımı yapılmamaktadır. AKP iktidarına yakın olan çevrelere dengesiz bir şekilde dağıtılmakta ve bu anlamıyla da bu dağıtımlar da adil bir şekilde gerçekleşmemektedir. Yani biz aslında esnafın, halkımızın yaşadığı sorunları, sınıfsal sorunları aşacak düzeyde gerçek anlamda bir düzenlemeyi burada yapmadık, yapmıyoruz ve bu anlamda, burada çıkarılmaya çalışılan bu yasa tasarısında bölgedeki köylüler, halkımız, esnafımız kendisini görememektedir. Yaylaları yasak, yaylaları yasaklı, tarım alanları yasaklı ve tek geçim kaynağı olan tütün fabrikası kapalı olan Bitlis'te halkımız açlığa mahkûm edilmiştir. Askerî politikalarla, yasakçı politikalarla halkın doğal alanlarına, yaşam alanlarına ve her alana müdahale edilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bu temelde, bu tasarıdan bu maddenin bir an önce çekilmesini biz de öneriyoruz.

Saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Irgat.