Konu: | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 107 |
Tarih: | 15.06.2017 |
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 485 sayılı çorba kanunun 25'nci maddesi hakkında konuşmak için söz almış bulunuyorum. Yok, iftar vakti geldiği için yanlış söylemedim, gerçekten yine bir çorba kanun var burada çünkü bir sürü maddenin karıştırıldığı, bir tarafta meralarla ilgili düzenlemelerin yapıldığı, bir taraftan TRT'yle ilgili düzenlemelerin yapıldığı, bir sürü maddenin toparlanıp karşımıza getirildiği yine bir çorba kanun tasarısı üzerine konuşmak için söz aldım.
Avukatken en çok bundan muzdariptik çünkü kanunlar ha bire değişiyor ve nerede bulacağınızı bile bilemiyorsunuz. Bu, bence Meclisin, yasamanın en büyük sıkıntılarından biri.
Şimdi, bu kanun maddesinde aslında var olan zeytinliklerle ilgili bir madde vardı, geri çekildi. Çok uygun oldu, çok yerinde bir davranıştı ama bilmiyorum ki yani iktidarın bu çekme meseleleri sonra bir gece kanun hükmünde kararnameyle tekrar geçirilmezse eğer gerçekten çok uygun. Gerçekten, halkın bir defa da olsa talebinin dinlenmiş ve geri çekilmiş olması mutluluk verici bir durum.
Şimdi, ben, özellikle TRT'yle ilgili sürekli vergi alınması, katkı payı alınmasıyla ilgili olarak söz aldım. Yani şöyle aslında: Bence, bu kanun maddesi hazır bu kadar karışıkken bir öneri de biz yapalım buradan, bunun TRT ismini değiştirelim, AK RTE TV yapalım, Külliye TV yapalım ama böyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ya da şey kalmasın. Yani ismi bu değil, şu anda bütün Türkiye toplumunu kapsayan, gerçekten halka hitap eden bir televizyon değil. İktidarın ve sarayın sürekli propagandasını yapan bir televizyondan başka bir şey değil.
Bakın, ben buraya her geldiğimde bir film, bir kitap öneririm, size başka kitap daha önereceğim. Eğer siz "Yok, sayfaları çok fazla, biz özetini okumak istiyoruz." derseniz, özeti de Google'da vardır, oradan bulabilirsiniz. 1984 diye bir kitap var. Orada, Big Brother, evlere koyduğu radyolardan sürekli insanlara talimat verir, sürekli kendi düşüncesini empoze etmeye çalışır. İşte TRT aynen böyle bir şey ve sizin o kitaptaki Big Brother da sizin deyiminizle reisiniz. Bakın, az önce arkadaşımız da söyledi, sürekli AKP'nin, sürekli sarayın propagandasını yapan, bin defa açılan ama bin bir defa tekrar açılışı için canlı, flaş flaş olarak veren bir televizyon için halkın cebinden sürekli vergi alıyorsunuz. Ben niye sürekli bana hakaret eden bir televizyona vergi vereyim ki? Bu televizyon gerçekten benim sesimi yansıtıyor mu ki sürekli telefondan katkı payı alınsın TRT'ye verilsin, bilgisayardan katkı payı alınsın TRT'ye verilsin? Bence bu katkı payının direkt kaldırılması gerekiyor. Eğer siz kendi şahsınıza, AKP'ye ya da Külliye'ye ait bir televizyon istiyorsanız bunu yapın, zaten devletin bütün olanakları yine elinizde. O, üstü örtülü ödeneklerle siz bir şekilde yine televizyonunu yürütürsünüz, hiç o konuda da merak etmeyin.
Yine, bunun yanında, TRT'yle ilgili olarak sürekli katkı payı alınırken devletin, halkın cebinden, para alınırken bir taraftan da bu iki yıllık süre içerisinde biraz gazetecilere ne yaptığınıza bir bakalım. Onlarca televizyon kanalını kapattınız çünkü sizin düşüncelerinizi yansıtmıyordu. Bir amcanın bir haykırışı vardı: "Ya, ben 130 televizyonda tek adamı dinlemek zorunda mıyım?" Gerçekten öyle, kumandanın düğmesine basıyorsunuz sürekli olarak tek bir ses, tek bir yüz ve sürekli aynı cümleler. İşte, o muhalif kanalların hepsini kapattığınız için bu hâldeyiz.
Yine, bütün muhalif gazetecileri cezaevine koydunuz. Bunlara "gazeteci" demiyorsunuz. Çünkü gazeteci kartlarını veren sizsiniz, siz kendinize göre tanımlıyorsunuz, size göre onlar gazeteci değil. Niye? Çünkü sizin düşüncelerinizi yansıtmıyor. Çünkü sizin özel uçaklarınızla seyahat edip sizin ısmarladığınız şekilde yazılar yazmıyor. Ama buradan uyarıyorum, tekrar uyarıyorum, her defasında bir de uyarı yapıyorum arkadaşlar: Bakın, bu yaptıklarınız döner gelir sizi vurur. Bence bu uygulamalarınızdan bir an önce vazgeçin.
Bir de bu katkı paylarının burada bir kısmını kaldırmışsınız ama eğer halkı düşünüyorsanız bence bu önergedeki gibi hepsinin kaldırılması lazım. Halk kendine küfreden, kendine hakaret eden bir televizyona katkı vermek zorunda değil. Bakın, birine "TRT Kürdî" demişsiniz, Türkçe yetmemiş, bir de Kürtçe, daha çok bizim halkın, Kürt halkının anladığı dilden sabahtan akşama kadar onların seçilmişleri hakkında, onların iradeleri hakkında hakaret ediyorsunuz, küfrettiriyorsunuz. Biz bu hakaretlere, bu küfürlere, bu saldırılara bir de destek vermek zorunda değiliz ki.
O açıdan, özellikle bu TRT katkı payıyla ilgili olarak, en kısa zamanda bunun kaldırılması... Kendinize bir televizyon açın, gerçekten bu konuda sizi destekliyorum diyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Acar Başaran.