| Konu: | İstanbul'daki ulaşım hizmetleri ve yatırımlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 15.06.2017 |
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem olan İstanbul'daki ulaşım yatırımları hakkında gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi en kalbî duygularımla selamlıyorum.
Öncelikle, manevi ikliminden doya doya istifade ettiğimiz, gönüllerin yumuşadığı, şefkat ve merhametin, dayanışma ve paylaşımın doruğa çıktığı ramazan ayınızı tebrik ediyorum; size, ailenize ve tüm sevdiklerinize hayırlar getirmesini yüce Mevla'mdan diliyorum.
Peygamber Efendimiz'in övgüsüne mazhar olan İstanbul'a milletvekili olarak hizmet edebilmenin onurunu ve gururunu yaşadığımı ifade etmek istiyorum.
Dünyanın en güzel ve en görkemli şehri İstanbul, yüzyıllar boyunca yerleşim yeri olmuş, birçok medeniyeti bağrında barındırmış, ev sahipliği yapmış, ticaretin, saltanatın başkenti olmuş bir şehir. Zarafetiyle şehirlerin sultanı, kültürüyle sanatın ve medeniyetlerin buluşma noktasıdır İstanbul. Mimarinin, müziğin, şiirin, musikinin kaynağıdır, her bestede onun adı, her yapıtta onun şanı hissedilir.
"Serpilmiş kubbelere kokusu sümbüllerin
Vuslatında saklıdır dermanı gönüllerin
Seni müjdelemiştir efendisi güllerin
Çağları aşıp gelen bir sevdasın İstanbul
Boğaz elmas gerdanlık, Çamlıca zümrüt taçtı
Nice sultanlar sırrını hisarlarına açtı
Sana meftun aşığın bilmem sayısı kaçtı
Sevgilinin bağrındasın İstanbul"
İstanbul böyle bir şehir, şairlerin şiirlerine, ediplerin sohbetine konu olan bir şehir.
Değerli milletvekilleri, kelimelerin anlatmakta kifayetsiz kaldığı İstanbul, layık olduğu bir şekilde yönetilememesi sonucunda bir dönem yaşanılabilir bir şehir olmaktan çıkmıştı. Taşı toprağı, havası suyu tarih kokan, manevi iklimiyle hasta gönüllere şifa veren bu şehrin nasıl çöp dağlarının pis kokusuna esir edildiğini, susuz bırakıldığını, İstanbul semalarının kirli hava bulutlarına esir olduğunu unutmamız mümkün değildir ve asla da unutmayacağız. 1994 yılında aziz milletimiz bu şehri anlayan, anladıkça da daha çok seven, halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak gören anlayışı iş başına getirerek İstanbul'u kaderine terk edilen o yapısından kurtardı ve İstanbul o günden bugüne yapılan hizmetlerle bambaşka bir şehir oldu. Hizmet erleri, her şeyden önce İstanbul'un bir tarih ve medeniyet demek olduğunu biliyorlardı. Yol ve suyun olmadığı yerde medeniyet olmaz. Su hayattır yoluyla çıkarak önce susuzluğu Kerbela'ya dönen İstanbul'u suyla buluşturdu, sonra da çöp dağlarıyla çekilmez hâle gelen İstanbul'u ulaşımla rahatlattı. Öyle bir aşkla çalışıldı ki, bu aşk Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayıp doğan güneş ile batan güneş arasında köprüler inşa etmeye karşı çıkanlara inat boğazın üstünden köprülerle, altından tüp geçitlerle kıtaları birleştirdiği gibi gönülleri de birbirine kavuşturdu. Bu aşk ki dünyanın kalbi İstanbul'umuza ayrı bir nefes, ayrı bir heves kazandıracak Kanal İstanbul Projesi'ni armağan etti. Bu aşk ki Recep Tayyip Erdoğan sevdasını Sultan Fatih'in fetih ruhuyla birleştirdi; bu ruh ki gemileri karadan yürüttü, bu sevda ki denizi yardı da geçti, Avrasya Tüneli gibi büyük bir hizmeti İstanbulluların hizmetine sundu. Bu aşk ki İstanbul ile İzmir arasındaki ulaşım sürecini dokuz saatten üç saate indirecek İzmir-İstanbul Otoyol Projesi'nin en büyük ayağını oluşturan İzmit Körfez Köprüsü'nü milletimizin hizmetine sundu. Bu aşk ki İstanbul'da iki kıtayı üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptı.
Tabii, ben burada zamanın yetersiz olduğunu biliyorum. İstanbul'da yapılan hizmetleri anlatmak adına ne dağarcığımdaki kelimelerin yeteceğini ne de zamanın yeteceğini biliyorum. Dolayısıyla ben burada şu an İstanbul'da özellikle ulaşımda yapılan yatırımlardan kısaca bahsetmek istiyorum.
2004-2016 yılları arasında yaklaşık 98 milyarlık yatırım bütçesi vardı büyükşehrin, bunun yaklaşık 44 milyarı da ulaşıma ayrıldı İstanbul'da. Ulaşımda yapılanlar; bakın, 2004 yılında 11 milyon günlük yolcu sayısı varken 30 milyona çıktı.
Yine, İstanbul'da 2004 yılında trafikte kayıtlı araç sayısı 2 milyon iken 3 milyon 800 bine çıktı yaklaşık yüzde 90 artarak.
Yine, İstanbul'da 2004 yılında araçla ortalama seyahat süreniz 53 dakika iken 45 dakikaya düştü. Dolayısıyla -dediğim gibi, zamanım da bitmek üzere- İstanbul'da ulaşımda yapılan hizmetleri de milletimiz takdir etti ve üstat Cemil Meriç'in ifade ettiği gibi -kendisi de rahmeti Rahman'a kavuştu; ölüm yıl dönümü nedeniyle hatırlatmak istiyorum- "Seçmek için anlamak gerekir, anlamak için mukayese etmek gerekir, mukayese de irfana dayanır." diyor ve milletimizin derin irfanı da her zaman AK PARTİ'li kadroları İstanbul'la buluşturdu.
Hepinize saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Boyraz.