GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:14.06.2017

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sene 2017 ve biz, burada hâlâ Yükseköğretim Kurulu yasalarını görüşüyoruz arkadaşlar. Sene 1990, ben üniversiteye girdim, daha önceki ağabeylerim gibi ben de Yükseköğretim Kurulunu protesto ettim ve kaldırılması için mücadele verdim. Çok iyi biliyorum ki Milliyetçi Hareket Partisi içinde de CHP içinde de AKP içinde de Yükseköğretim Kurulunun kaldırılması için gençliğinde mücadele edenler var. Kayıtlarda var, AKP grubundan pek çok kişi YÖK'ün kalkması için mücadele verdi, bunu siyasi metinlere döktü ancak sene 2017, geldik, YÖK Yasası'yla ilgili, YÖK'e merkezden fermanlar gönderiyoruz.

Değerli arkadaşlar, demokrasi liginde 1'inci ligde olup da Yükseköğretim Kurulu gibi bir kurulu olan bir ülke yok, hatta 2'nci ligde olup da Yükseköğretim Kurulu gibi bir kurulu olan bir ülke yok. Ancak 3'üncü ve 4'üncü ligde olan ülkelerde yükseköğretim kurulları var. Ve maalesef, 2017 yılında hâlâ 12 Eylül darbecilerinin bir kuruluyla ilgili yasalar çıkaran milletvekilleri olma utancını yaşayalım arkadaşlar.

Aynı şekilde, yalnızca Yükseköğretim Kurulu değil ki maalesef, 2017 yılında Millî Güvenlik Kurulu da devam ediyor ve 12 Eylül darbecilerinin oluşturduğu merkeziyetçi, güvenlikçi, darbeci, siyaseti vesayet altına alan bütün kurumlar ve kurullar ayakta maalesef. Oysa, Sayın Sanayi Bakanı herhâlde ekonomiyi geliştirmek için yasalar çıkarmak istiyor değil mi Yükseköğretim Kurulundan? Ama şunu anlaması lazım: Merkezden ferman yayınlandıkça ve YÖK tahkim edildikçe, üniversiteler de özgür olmadıkça bilin ki özgür beyinler o üniversitelerde kalmadı ve kalmayacak.

12 Eylül 1980 darbesi özgür üniversitelerin üzerinden bir tırpan gibi geçti, binlerce aydını, profesörü, akademisyeni yok etti ve 1990'lı yıllarda bu süreç devam etti, 2000'li yıllarda kısmen bir rahatlama oldu, üniversiteler özgürlüğü aradılar, AKP, siyaset kurumu, hep beraber YÖK'ü kaldırmayı da tartıştık ama hem iki yıldır süren sizin saray darbesi hem mevcut darbe iklimi üniversitelerin üzerinden bir kez daha tırpan gibi geçti. Bir barış bildirisine imza attı diye binlerce akademisyen mağdur edildi ve hani, birinin damadı olmayan binlerce akademisyen de tırpanla üniversitelerden sökülüp atıldı. Şimdi, arkadaşlar, gidin, genç akademisyenlere bakın, hiçbiri, şu anda mevcut olan özgür beyinli akademisyenlerin hiçbiri o üniversitelerde kalmak istemiyor, hepsi yurt dışına kaçmaya çalışıyor, yurt dışı üniversitelerde programlar arıyor, burslar arıyor. Gidiyorlar, orada da bilim üretiyorlar, o ülkelerin ekonomisine katkı veriyorlar Sayın Sanayi Bakanı. Maalesef, bizim gençlerimiz, özgür beyinli gençlerimiz ve burada bu tahakkümün altında kalmak istemeyen, sarayın atadığı rektörün, dekanın altında ezilmek istemeyen, YÖK yasalarının altında ezilmek istemeyen özgür beyinli akademisyenlerimiz Batı'nın üniversitelerinde şu anda bilim üretiyorlar.

Değerli arkadaşlar, 12 Eylülün bütün yasalarına ve kurumlarına, kurallarına sahip çıkarak biliyorsunuz ki demokrasiye sahip olamayacağız, insanımızı da doğamızı da meramızı da yarın tekrar zeytin ağacımızı da ona buna peşkeş çekeceğiz.

Ben, bu anlamda, bu merkeziyetçi bakıştan vazgeçmediğimiz sürece, hani biz Dimyat'a pirince giderken eldeki bulgurdan da olduk ya, bırakın merkeziyetçi bakışı, tek adam bakışına savrulmamızla asla bu girdaptan çıkamayız.

Gelin, el birliğiyle bu güvenlikçi politikalardan, bu baskıcı politikalardan, bu 12 Eylül kurumlarından geri dönelim ama maalesef o akılda değilsiniz, biraz sonra yine elinizi kaldırıp indireceksiniz...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sana ne bizim aklımızdan ya!

GARO PAYLAN (Devamla) - ...ama birileri şu anda Parlamentonun iradesine bir kez daha darbeyi vurup yetkiyi YÖK'e ve merkeziyetçi anlayışa...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sen kendi aklına bak!

GARO PAYLAN (Devamla) - Sen gel Osman, gel istiyorsan konuş.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sen kendi aklına bak! Sen kendi aklına bak!

GARO PAYLAN (Devamla) - Buyur konuş, gel konuş.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Niye laf atıyorsun?

GARO PAYLAN (Devamla) - Buyur konuş.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Oradan laf atıyorsun. Sen kendi aklına bak!

BAŞKAN - Sayın Paylan, siz Genel Kurula hitap edin.

GARO PAYLAN (Devamla) - Efendim, Osman Bey...

BAŞKAN - Sayın Bak, müdahale etme, lütfen...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hayret bir şey ya!

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Görevini mi yapıyorsun Osman Bey, ya!

BAŞKAN - Müdahale etmeyin.

GARO PAYLAN (Devamla) - Gel buyur, konuş.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sen kendi aklına bak, o kadar.

GARO PAYLAN (Devamla) - Sayın Başkan, müdahale edecek misiniz?